Benim sülalem
sadece Şapsığlar arasında yer alan bir sülale.
Sayıca (başka pek
çok sülaleye göre) oldukça kalabalığızdır.
Sülalemiz ilk
Nıgepsıho’da yaşarmış. Buraya daha önce nereden geldiler Allah bilir..
Çerkeslerin arasında
Hristiyanlığın (ortodoks hristiyanlığın) yayılmaya başladığı topraklar...
Türklerin ve batı
kaynaklarının Tuzkale diye andıkları kasaba, nehir yatağı, bazen de Nikopsiya diye rastlarsınız...
***
Bu kent ve
yakınları istilacılar tarafından defalarca saldırıya uğradığından daha sonra Nıgepsıho nehrinin üst kısmına Psıbe vadisine yerleşmişler...
Burada büyük bir
nüfus yoğunluğuna ulaşmışlar...
Oraya da sığmaz
olduklarında daha kuzeyde Şapsıho nehri vadisine yerleşmişler..
Şapsıho başka
rivayetlere göre şapsığ adının-etkisinin yayıldığı vadi...
Başka rivayetlerde ise sülalemizin ilk buradan güney doğuya (Nıgepsıho - Psıbe vadisine) ve kuzeye Büyük Şapsığa, Anthır ve civarına yayıldığı da söylenir.
Doğrusunu Allah bilir, Yazılı kaynak oluşturamayınca böyle oluyor işte...
Başka rivayetlerde ise sülalemizin ilk buradan güney doğuya (Nıgepsıho - Psıbe vadisine) ve kuzeye Büyük Şapsığa, Anthır ve civarına yayıldığı da söylenir.
Doğrusunu Allah bilir, Yazılı kaynak oluşturamayınca böyle oluyor işte...
Buradaki Şapsıho vadisindeki nüfusları
çeşitli kaynaklarda bir kaç bin aileye ulaşmış olarak anılıyor..
Ardından bir
kısmı daha da kuzeye yerleşmiş.
Büyük Şapsığe
diye anılan bölgeye, Anthır deresi vadisine...Bugünkü Ahtırski kasabası, bizim aile o bölgeden...
***
Dedim ya sülalemiz oldukça kalabalıktır.
Büyük bir
olasılıkla Çerkes-Rus savaşları cereyan etmeseydi günümüzde Şapsığ-Abedzah gibi
bir boymuşcasına da anılabilirlerdi.
Sülalenin bu
kalabalıklığı ailelerin farklı farklı isimlerle de anılmalarını gerekli kılmış.
Alhasko, Beçırko,
Hacıko, Psırıç’, Tlevusten, Futseko, Karmetko, Haşuko ve diğer benim bilmediğim hatırlamadığım pek çoğu gibi..
Sülalemiz şşhawas
ile alakalı Şapsığde çıkan karışıklıklarda bir şekilde şşhawasesinin herkes
için eşit olmasını isteyen grupta yer almış.
Bu yüzden tlepkhguadze diye anılan, bu karışıklıklar neticesinde kendilerine sığınan sülaler ailelerle de nüfusları
kalabalıklaşmış.
Kandaş olmadığımız tlepguadzelerle sayımız, aile-wunağo bazında (bile) binleri aşmış...
Kandaş olmadığımız tlepguadzelerle sayımız, aile-wunağo bazında (bile) binleri aşmış...
Tenginskogo Piyade Alayı’nın Şapsığde yaptığı savaş neticesinde şehit olanların bedenlerinin Adıgelerce geri alınışını temsilen gösteren bir gravür |
Şşhawasenin
eşitlenmesine taraftar olmayan (ama sayıları çok olmayan) sülaledaşlarımdan
bazıları ise daha sonra daha da kuzeye Grıwun diye anılan yere kadar (kendi siyasi görüşlerini taşıyanlarla) gitmek, Şapsığı terk etmek zorunda kalmış...
Dağılmışız
azizim.
Ama hep (Grıwune gidenler bir şekilde hariç) Şapsığ bölgesi içerisinde dağılmışız...
***
Bu gün mü?
Bu günkü
durumumuz af edersiniz ama içler acısı...
Bir zamanlar bir
boy kadar olacak sayıya ulaşmış nüfusumuzdan geriye kalanlar ise belki bir
avuçtan fazladır..
Benim ailem gibi
büyük Şapsığda yaşayanların sonu malum...
Çerkes-Rus savaşlarının en yoğun geçtiği onlarca yıl her sene yeniden yeniden yapılan meydan muharebelerinin olduğu alan...
Çerkes-Rus savaşlarının en yoğun geçtiği onlarca yıl her sene yeniden yeniden yapılan meydan muharebelerinin olduğu alan...
***
Sabah sabah canımı acıtanı ise Şapsıho vadisindekilerin aklıma getirilişi...
Bir kaç bin aile
şeklinde o çağlarda sülalemin en yoğun yaşadığı bölgenin başına gelenler.
Sülalemin
katledilişi...
***
Lermentovu duymuşsunuzdur....
Ünlü Rus şair...
Karadeniz sahilinde
Lermentov adında bir yerleşke var...
Şapsıhonun denize
döküldüğü yerde, biraz daha nehir vadisinde ilerlediğinizde Tenginka adında bir
başka yerleşke de var...
Tenginka
günümüzde anam babam türkçe de bilen Osmanlıdan buraya 1860’lı yıllarda göç
etmiş Ermenilerin Hemşinlerin (müslüman olmayan Hemşinlerin) yaşadığı
kasabacık..
Daha önceleri ise
sülalemin adını taşıyan bir kaç bin ailenin yaşadığı yerdi, Açumıjeydi..
***
Sosyal ağlarda bir gravür yayınlandı ‘Тенгинского пехотного полк’ Tenginskogo
Piyade Alayı’nın Şapsığde yaptığı savaş neticesinde şehit olanların
bedenlerinin Adıgelerce geri alınışını 'temsilen' gösteren bir gravür..
Gravürden bana adeta kızgın kızgın bakan adamı Ethem Dedeme (babamın büyük amcasına) benzettim.
Gravürden bana adeta kızgın kızgın bakan adamı Ethem Dedeme (babamın büyük amcasına) benzettim.
Sabah sabah içim
acıdı...
Şapsıhonun
yakılması-yıkılması, kan kokusu yüzyılı aşmış bir şekilde burnuma dek geldi...
Onların bu
başarıları şimdi bir kentçik olarak Tenginka adıyla yaşıyor.
Üstünde
yaşayanlar ise Osmanlıdan Rusyaya sığınmış bir başka garip halk azımsanmayacak
kısmı müslüman olmuş ermeni boyu Hemşinin hristiyan kalanları, başka ağıtların
taşıyıcıları...
Ve sahilde bu
alayı dünyaya tanıtmış olan alayın ünlüsü Lermentov’un anısını yaşatan tatil
beldesi..
***
Bu arada sülalem,
sülale adımı taşıyanlar şimdi bir avuçtan biraz daha fazla...
Çoğuna da
Tenginka kelimesi günümüzde hiç bir şey ifade etmiyor.
Bilmiyorlar ki
ardlarında bıraktıkları yerler Tenginka oldu....
Ben de şom
ağızlılık ettim, farkındayım sülalemden, sülale adımı taşıyanlardan olmayan kimselerin ilgisini çok çekmeyecek
şeyler yazdım.
Onlar da kusuruma
bakmasın.
Öyle işte, bir
boy olmanın eşiğine gelmişken şimdi darmadağın bir avuç birbirini tanımayan
kişileriz...
AÇUMIJ Hilmi