Blogda Ara

2 Nisan 2017

Sabah sabah canım acıdı!

Benim sülalem sadece Şapsığlar arasında yer alan bir sülale.

Sayıca (başka pek çok sülaleye göre) oldukça kalabalığızdır.

Sülalemiz ilk Nıgepsıho’da yaşarmış. Buraya daha önce nereden geldiler Allah bilir..

Çerkeslerin arasında Hristiyanlığın (ortodoks hristiyanlığın) yayılmaya başladığı topraklar...

Türklerin ve  batı kaynaklarının Tuzkale diye andıkları kasaba, nehir yatağı, bazen de Nikopsiya diye rastlarsınız...

***

Bu kent ve yakınları istilacılar tarafından defalarca saldırıya uğradığından daha sonra Nıgepsıho nehrinin üst kısmına Psıbe vadisine yerleşmişler...

Burada büyük bir nüfus yoğunluğuna ulaşmışlar...

Oraya da sığmaz olduklarında daha kuzeyde Şapsıho nehri vadisine yerleşmişler..

Şapsıho başka rivayetlere göre şapsığ adının-etkisinin yayıldığı vadi... 

Başka rivayetlerde ise sülalemizin ilk buradan güney doğuya (Nıgepsıho - Psıbe vadisine) ve kuzeye Büyük Şapsığa, Anthır ve civarına yayıldığı da söylenir. 

Doğrusunu Allah bilir, Yazılı kaynak oluşturamayınca böyle oluyor işte... 

Buradaki Şapsıho vadisindeki nüfusları çeşitli kaynaklarda bir kaç bin aileye ulaşmış olarak anılıyor..

Ardından bir kısmı daha da kuzeye yerleşmiş.

Büyük Şapsığe diye anılan bölgeye, Anthır deresi vadisine...Bugünkü Ahtırski kasabası, bizim aile o bölgeden...

***


Dedim ya sülalemiz oldukça kalabalıktır.


Büyük bir olasılıkla Çerkes-Rus savaşları cereyan etmeseydi günümüzde Şapsığ-Abedzah gibi bir boymuşcasına da anılabilirlerdi.

Sülalenin bu kalabalıklığı ailelerin farklı farklı isimlerle de anılmalarını gerekli kılmış.

Alhasko, Beçırko, Hacıko, Psırıç’, Tlevusten, Futseko, Karmetko, Haşuko ve diğer benim bilmediğim hatırlamadığım pek çoğu gibi..

Sülalemiz şşhawas ile alakalı Şapsığde çıkan karışıklıklarda bir şekilde şşhawasesinin herkes için eşit olmasını isteyen grupta yer almış.

Bu yüzden tlepkhguadze diye anılan, bu karışıklıklar neticesinde kendilerine sığınan sülaler ailelerle de nüfusları kalabalıklaşmış. 

Kandaş olmadığımız tlepguadzelerle sayımız, aile-wunağo bazında (bile) binleri aşmış...

Tenginskogo Piyade Alayı’nın Şapsığde yaptığı savaş neticesinde şehit olanların bedenlerinin Adıgelerce geri alınışını temsilen gösteren bir gravür

Şşhawasenin eşitlenmesine taraftar olmayan (ama sayıları çok olmayan) sülaledaşlarımdan bazıları ise daha sonra daha da kuzeye Grıwun diye anılan yere kadar (kendi siyasi görüşlerini taşıyanlarla) gitmek, Şapsığı terk etmek zorunda kalmış...

Dağılmışız azizim.

Ama hep  (Grıwune gidenler bir şekilde hariç) Şapsığ bölgesi içerisinde dağılmışız...

***


Bu gün mü?


Bu günkü durumumuz af edersiniz ama içler acısı...

Bir zamanlar bir boy kadar olacak sayıya ulaşmış nüfusumuzdan geriye kalanlar ise belki bir avuçtan fazladır..

Benim ailem gibi büyük Şapsığda yaşayanların sonu malum...

Çerkes-Rus savaşlarının en yoğun geçtiği onlarca yıl her sene yeniden yeniden yapılan meydan muharebelerinin olduğu alan...

***


Sabah sabah canımı acıtanı ise Şapsıho vadisindekilerin aklıma getirilişi...


Bir kaç bin aile şeklinde o çağlarda sülalemin en yoğun yaşadığı bölgenin başına gelenler.

Sülalemin katledilişi...

***


Lermentovu duymuşsunuzdur....


Ünlü Rus şair...

Karadeniz sahilinde Lermentov adında bir yerleşke var...

Şapsıhonun denize döküldüğü yerde, biraz daha nehir vadisinde ilerlediğinizde Tenginka adında bir başka yerleşke de var...

Tenginka günümüzde anam babam türkçe de bilen Osmanlıdan buraya 1860’lı yıllarda göç etmiş Ermenilerin Hemşinlerin (müslüman olmayan Hemşinlerin) yaşadığı kasabacık..

Daha önceleri ise sülalemin adını taşıyan bir kaç bin ailenin yaşadığı yerdi, Açumıjeydi..

***


Sosyal ağlarda bir gravür yayınlandı ‘Тенгинского пехотного полк’ Tenginskogo Piyade Alayı’nın Şapsığde yaptığı savaş neticesinde şehit olanların bedenlerinin Adıgelerce geri alınışını 'temsilen' gösteren bir gravür..

Gravürden bana adeta kızgın kızgın bakan adamı Ethem Dedeme (babamın büyük amcasına) benzettim. 


Sabah sabah içim acıdı...

Şapsıhonun yakılması-yıkılması, kan kokusu yüzyılı aşmış bir şekilde burnuma dek geldi...

Onların bu başarıları şimdi bir kentçik olarak Tenginka adıyla yaşıyor.

Üstünde yaşayanlar ise Osmanlıdan Rusyaya sığınmış bir başka garip halk azımsanmayacak kısmı müslüman olmuş ermeni boyu Hemşinin hristiyan kalanları, başka ağıtların taşıyıcıları... 

Ve sahilde bu alayı dünyaya tanıtmış olan alayın ünlüsü Lermentov’un anısını yaşatan tatil beldesi..

***


Bu arada sülalem, sülale adımı taşıyanlar şimdi bir avuçtan biraz daha fazla...

Çoğuna da Tenginka kelimesi günümüzde hiç bir şey ifade etmiyor.

Bilmiyorlar ki ardlarında bıraktıkları yerler Tenginka oldu....

Ben de şom ağızlılık ettim, farkındayım sülalemden, sülale adımı taşıyanlardan  olmayan kimselerin ilgisini çok çekmeyecek şeyler yazdım.

Onlar da kusuruma bakmasın.

Öyle işte, bir boy olmanın eşiğine gelmişken şimdi darmadağın bir avuç birbirini tanımayan kişileriz...

AÇUMIJ Hilmi