Yılbaşından bir
kaç gün önce Maykopta güzel kar yağmıştı.
Hava
soğuyabileceği kadar soğumuştu. Herhalde eksi yirmi otuz falan olmuştur.
Son iki günde ise
karlar eridi, dışarıda kar falan yok.
Sıcaktan
bunalıyoruz. Oturduğumuz daireler sıcaktan yanıyor.
Pencerelerimizin
açılan kanatlarının üzerinde ufak birer pencerecik daha var. Evin havalanması
için falan açılıyor.
O’nu açıyorum,
dışarıdan soğuk soğuk esiyor mübarek. Kapatıyorum olmuyor.
***
Maykopta çok katlı yüksek binalar merkezi ısıtma ile ısıtılıyor. Bir yandan güzel diğer yandan kötü.
Dışarıda hava bir
kaç derece ısındığında evlere gönderilen sıcak suyun gerektiği kadar soğutulması
zaman alıyor gibime geliyor.
Belki benim tahmin dahi edemediğim bambaşka sebepleri
vardır.
Ama iki gündür
evde resmen sıcaktan bunalıyorum.
Tamam
doğalgazımız var. Anladık, doğalgaz zenginiyiz ama bu kadar yakılmazki...
Galiba Maykop belediye
başkanı bizi çatlatmaya niyetli...
***
Yurtdışından geri
dönüp vatana yerleşmiş olanlara yeni sıkıntılar çıkartıyorlarmış. Evrak bazında,
kayıtlı oldukları evlerde yaşamayanları sıkıştırıyorlarmış.
Türkiyedekiler
bunun ne demek olduğunu pek bilmez.
Rusya’da daha
önceleri toprağa bağlı kölelik vardı. Bunun anlamı ise bağlı olduğun topraktan,
köyden, evden ayrılamazsın demekti.
Bakmayın siz
Komünizm geldi kölecilik mölecilik kalktı denildiğine.
21. yüzyılda bile
bu kayıt kuyut işleri devam ediyor. Evrakların
nereye kayıtlıysa orada yaşamalısın. Atıyorum, on farklı yerde evin varsa bile
nereye kayıtlıysan orada yaşamalısın.
***
Bu arada sevindiğim bir
hususu aktarayım.
Üç dört gündür, heyecandan, sevinçten tüylerim diken diken dolaşıyorum.
Belki evin (bana) bunaltıcı sıcak gelmesinin altında o yatıyordur. Maykop belediye başkanının günahına giriyorumdur.
Belki evin (bana) bunaltıcı sıcak gelmesinin altında o yatıyordur. Maykop belediye başkanının günahına giriyorumdur.
Türkiyedeki
partilerden birisinin başkanı Facebookta bana arkadaşlık teklif etti. Vallahi
ben teklif etmedim, koca parti başkanı bana arkadaşlık teklif etti, tabii hemen
kabul ettim.
ÇDP sen çok yaşa
emi, ÇDP’nin büyük başkanı sende çok yaşa?
Ne oldu hangi
milletten olduğunuzu tesbit ettiniz mi, edebildiniz mi, yoksa böyle boş şeylere kafa yormuyormusunuz?
Abazaları artık milletten sayabilirmiyiz,
Asetinlerde milletler değil mi? Çeçenleri de
adamdan-milletten sayabilirmiyiz?....
Aman, ne diyorum. Siz Abazaları, Çeçenleri adamdan-milletten saymasanız da olur ama, değilmi!
Sevindim sevindim...
Siz benim şom
ağızlı olmama bakmayın.
Burada ne olup ne
olmayacağı belli değil, Allah muhafaza, gemiye, trene bindirip haydi bakalım
yeniden sürgün.... Sürerler mi, sürerler....
Gelirsek bize
oradan iş, aş çıkar mı? Biliyorum, bu parti olmasa da Allah'ın izniyle aç açıkta kalmayız...
Hava hoş ben
garantiledim sayılır. Koca parti başkanı
arkadaşlık teklif etti, kabulde ettim. Mutluyum, umutluyum....
Haddi aşıp, adamı
(Türkiyede hala milletini kimlerin oluşturduğu hakkında şüpheleri olan, milleti
meçhul) kardeşlerimizin oluşturduğu
siyasi partinin başkanını üzecek şeyler söylediysem yürekten pişmanım.
İnşaallah
arkadaşlık teklif ettiğine pişman etmemişimdir, Vallahi kabul ettim. Sizde şahit olun.
AÇUMIJ Hilmi