Blogda Ara

9 Ocak 2016

Maykop Belediye Başkanı, Amacın Bizi Çatlatmak mı?

Yılbaşından bir kaç gün önce Maykopta güzel kar yağmıştı.

Hava soğuyabileceği kadar soğumuştu. Herhalde eksi yirmi otuz falan olmuştur.

Son iki günde ise karlar eridi, dışarıda kar falan yok.

Sıcaktan bunalıyoruz. Oturduğumuz daireler sıcaktan yanıyor.

Kışın ortasında klima açacağım ama klimanın esas kısmı binanın dışarısında, aleti yakmakta var.

Pencerelerimizin açılan kanatlarının üzerinde ufak birer pencerecik daha var. Evin havalanması için falan açılıyor.

O’nu açıyorum, dışarıdan soğuk soğuk esiyor mübarek. Kapatıyorum olmuyor.

***



Maykopta çok katlı yüksek binalar merkezi ısıtma ile ısıtılıyor.  Bir yandan güzel diğer yandan kötü.


Dışarıda hava bir kaç derece ısındığında evlere gönderilen sıcak suyun gerektiği kadar soğutulması zaman alıyor gibime geliyor.

Belki benim tahmin dahi edemediğim bambaşka sebepleri vardır.

Ama iki gündür evde resmen sıcaktan bunalıyorum.

Tamam doğalgazımız var. Anladık, doğalgaz zenginiyiz ama bu kadar yakılmazki...

Galiba Maykop belediye başkanı bizi çatlatmaya niyetli...

***

Haberleri okuyorum, onlarda bunaltıcı...


Yurtdışından geri dönüp vatana yerleşmiş olanlara yeni sıkıntılar çıkartıyorlarmış. Evrak bazında, kayıtlı oldukları evlerde yaşamayanları sıkıştırıyorlarmış.

Türkiyedekiler bunun ne demek olduğunu pek bilmez.

Rusya’da daha önceleri toprağa bağlı kölelik vardı. Bunun anlamı ise bağlı olduğun topraktan, köyden, evden ayrılamazsın demekti.

Bakmayın siz Komünizm geldi kölecilik mölecilik kalktı denildiğine.

21. yüzyılda bile bu kayıt kuyut işleri devam ediyor.  Evrakların nereye kayıtlıysa orada yaşamalısın. Atıyorum, on farklı yerde evin varsa bile nereye kayıtlıysan orada yaşamalısın.

***


Bu arada sevindiğim bir hususu aktarayım.


Üç dört gündür, heyecandan, sevinçten tüylerim diken diken dolaşıyorum. 

Belki evin (bana) bunaltıcı sıcak gelmesinin altında o yatıyordur. Maykop belediye başkanının günahına giriyorumdur.

Türkiyedeki partilerden birisinin başkanı Facebookta bana arkadaşlık teklif etti. Vallahi ben teklif etmedim, koca parti başkanı bana arkadaşlık teklif etti, tabii hemen kabul ettim.

ÇDP sen çok yaşa emi, ÇDP’nin büyük başkanı sende çok yaşa?

Ne oldu hangi milletten olduğunuzu tesbit ettiniz mi, edebildiniz mi, yoksa böyle boş şeylere kafa yormuyormusunuz?

Abazaları artık milletten sayabilirmiyiz, Asetinlerde milletler değil mi? Çeçenleri de adamdan-milletten sayabilirmiyiz?....

Aman, ne diyorum. Siz Abazaları, Çeçenleri adamdan-milletten saymasanız da olur ama, değilmi!

Sevindim sevindim...

Siz benim şom ağızlı olmama bakmayın.

Burada ne olup ne olmayacağı belli değil, Allah muhafaza, gemiye, trene bindirip haydi bakalım yeniden sürgün.... Sürerler mi, sürerler....

Gelirsek bize oradan iş, aş çıkar mı? Biliyorum, bu parti olmasa da Allah'ın izniyle aç açıkta kalmayız...

Hava hoş ben garantiledim sayılır. Koca parti başkanı arkadaşlık teklif etti, kabulde ettim. Mutluyum, umutluyum....

Haddi aşıp, adamı (Türkiyede hala milletini kimlerin oluşturduğu hakkında şüpheleri olan, milleti meçhul)  kardeşlerimizin oluşturduğu siyasi partinin başkanını üzecek şeyler söylediysem yürekten pişmanım.

İnşaallah arkadaşlık teklif ettiğine pişman etmemişimdir, Vallahi kabul ettim. Sizde şahit olun. 

AÇUMIJ Hilmi