Blogda Ara

4 Ocak 2016

Mıyekuape esnafının baskısından bizi kurtarın, imdat!


Uzun zamandır bizim mahallede oturuyorum.

Mahallemizin esnafı ile aram iyidir. Sadece mahalle sakini gibi değil, kendilerinden biriymişcesine ilişkimiz var(dı).

Beş-on yıl önce bir arkadaşımla birlikte mahalle aralarında meyve-sebze satardık.


Laf  aramızda Maykop'ta hangi apartman günde kaç kilo patates alma kapasitesine sahip, hangi sitede egzotik meyvalar rağbet görür falan bilirim.

Mahallemizin esnafı ile tanışıklığım taaa o zamanlara dayanır.

Beni ‘Halimçik’ diye çağırırlar. Bu ismimin Rusca söylenişinin, kısaltılmışıdır.

***

Şimdi mandalina mevsimi.


Malum, Maykop'ta mandalina yetişmiyor. Hepsi ithal. Bir kısmı Türkiye'den  diğerleri ise Abhazya’dan (Abhazyadan olanlar ithalden sayılır mı emin değilim).

Ah ne vardı sanki. Türkiye neden  şu uçağı düşürdü...

Sokaktan eve dönerken artık esnaftan saklana saklana eve gitmeye çalışıyorum.

Ama mümkün mü....

Esnaftan, adını söylemeyeceğim ama Hatıkuay olanı;

- 'Halimçik! Bir gelsene. Şu mandalinanın tadına baksana' diyor.

Allah, Allah altından muhakkak bir şey çıkacak ama hayırlısıyla...

Tadına bakıyorum. Güzelmiş diyorum. Ekmeğimi satın alıp kiosktan çıkmaya çalışıyorum.

-Zeba, zeba tewk’ore?? Hele, hele bir dursana nereye gidiyorsun?

Ne olduğunu anlamadan duruyorum. ‘-Sizinkiler mandalinaları zehirlediyse, sende denedikte, biraz bekle, zehirin etkisi hemen belli olmaz’ diyor. 

Başına toplanan esnaf gülmekten kırılıyor.

Sonraki gün, Mamhığdan olan esnaf sesleniyor ‘-Açumıjır, sizinkilerin limonlarını kimse almıyor, mecbur hepsini sana satacağım.’ diyor...

Evin yakınlarında birisinin ‘Açumıjır’ diye seslendiğini duyduğumda, tüylerim diken diken olmaya ‘Esnaf acaba şimdi nasıl bir şaka düşündü’ demeye başladım.

***

Türkiyedekiler, bu konuda siz ne yapıyorsunuz?

Koca koca federasyonlar, siz niye varsınız.

Hey partili federasyon, uyuyormusunuz, siz uçaklardan anlarsınız, uçak muçak tutuyordunuz ya, o yüzden diyorum.

Hem, Murat ağabeyde sizinle birlikte değil mi?  O Rusyanın psikolojisinden anlar, Aynı Rusya gibi, O da eski komünist değil mi?

Bir el atsanız, Murat ağabeyle falan konsolosluğa gitseniz, sizin 'konsolos sohbeti' tecrübenizde var. ‘-Uçağın parasını kendi aramızda toplayalım dedik.' falan deseniz....

Ne hora geçer biliyor musunuz.

***

Kaf-kaf ‘En büyük Kaf bizim Kaf’ federasyonu…

Sizde öyle bir köşeye saklanmayın. Sizinde uçak tecrübeniz var biliyorum.

Çerkeslerin yakınında, kıyısında bucağında olan ülke cumhurbaşkanlarına 'binsin gezsin diye' uçak tutmalar falan…. 


Sizde uçaktan anlarsınız. 

Konsolosluk çay günleri deseniz. Sırf tecrübesiniz yani...

Sizde Ankara'dan yüklenip, uçağın parasını ‘-Biz Kaf-kaf cinsi-grubu’ olarak aramızda toplamaya karar verdik deseniz.

Vallahii hora geçer.

Eninde sonunda Türkiye ile Rusya anlaşacak, sanki hiç küsüşmemişler gibi olup kucaklaşacaklar bunu biliyorum....

Bu arada sizde, böylece kendinizi göstermiş olursunuz, uçak parası toplayamazsanızda ziyanı yok, niyetinizi belli etmiş olursunuz...

Bende ballandıra ballandıra bu yaptıklarınızı mahallemiz esnafına aktarırım, bu da tüm Maykop esnafına yayılır...

Haydisenize.....

Oh bende, kurtulurum, mahallede birisi ‘-Açumıjır!’ dediğinde, ‘-Yine nasıl bir şaka düşündüler.’ kaygılarını üzerimden atarım.

Esnaf bu, ara bozmaya gelmez.

Not; Fotoğraf mahallemin esnafına ait değil, ama işte aynı o hınzır gülüşle ikram edilen şeyin arkasından patlatılacak espiri....Aynı işte, aynı bakışlar...

AÇUMIJ Hilmi