Şapkayı alan başı da almıştır (Çerkes atasözü)
Çerkes
kıyafetinin ana elemanlarından birisi şapkadır.
Çerkes dünyası ile çerkes şapkasının birbirlerinden ayrılmamacasına ilintili olduğunun, çerkes düşünce şeklinin diğer ulusların dünyaya bakış açısından farklı
olduğunun şapka belirteciydi denilse de olur.
Bu atasözüyle bu yüzden yazımıza başlıyoruz.
Çocukluğumuzdan
itibaren erkek ile şapkasının birbirlerini tamamlayan muhafaza eden şeyler olarak çerkes
düşün şekline yerleştiği felsefesi ile yetiştirildik.
Bu Çeçanıko Çeçane öyküsü ile başlıyor.
Bu olağanüstü öykü Çerkes erkeğinin belirteçlerinden birisine bizi çekip alıyor; 'Çeçane akına-sefere çıktığında, atlandığında bir yıl kadar kalıp geri dönmeyi adet edinmişti' - pşıse böyle başlıyor.
Ardından Çeçane'nin yanına gelen delikanlı onun
şapkasını alıp gider. 'Vay anasını- уипаIо зыхьрэм пшъхьэ ехьы - şapkanı alan başını da almıştır' diyerek kendisiyle dalga geçen delikanlının
peşine takılır.
Çeçene'nin ailesinin başına gelenler, öykünün tüm olayları şapkanın alınışı ile ilintili.
İşte bu yüzden Çerkeslerde şapka ile erkek bir bütüncüllük arzediyorlar.
Şapka
erkekliğin, kahramanlığın, erkeğin üstlenebileceği tüm sorumlulukların adeta
sembolüdür.
Eski eski zamanlarda bu yüzden korkusuna yenilerek erlik gösterememiş kişilerin başlarından şapkaları çıkartılıp kendi
öz akrabalarından - annesinin, kızkardeşinin veya eşinin başındaki пIынэ - p'ıne (Ç.n. eskiden kadınların baş örtülerinin altına giydikleri kadın başlığı-şapkası) çıkartılıp ona giydirilirdi.
20. yüzyıl başı Krasnodar Ünlü Çerkes fabrikatör Traho Lıwu |
Bu şekilde bayan p'ınesi giydirilme durumu ile karşı karşıya kalan kimse nereye giderse gitsin p'ıne'yi çıkartma
özgürlüğüne sahip olmazdı.
Herkes ise
onunla dalga geçme onu maskara etme özgürlüğüne sahipti.
Bu bir
çerkes
erkeğinin karşılaşabileceği en ağır cezalardan birisiydi.
Korkaklık
göstermiş olan böylesi erkeklerin bu ayıbı telafi edebilecekleri tek şey ise
herkesin göreceği-bileceği bir yiğitlik göstererek toplum karşısında kendi
başını yeniden yüceltmesi temzilemesiydi.
Şapkanın erlik
ve yiğitlikle özdeşleştirildiğinin bir başka ifadesini ise, ağır, yapılması
güç, çekinceler taşıyan korkulası bir işi yapmaktan imtina edenlere '-Ощынэмэ, сипаIо
зыщылъ - Korkuyorsan,
şapkamı giy' demeleriydi.
İnsanla
şapkasının özdeşleştirilmesinin
bir başka kanıtı ise çözümlenmesi zor bir işte destek istendiğinde, yardım beklenildiği ifade edildiğinde '-Мыр сшъхьэ, мыр сипаIо - işte başım, işte şapkam' denilmesidir.
Umursamaz-vurdumduymaz
erkeği bir veyvala çıkabilecek iş için uyandırmak-hareketlendirebilmek için '- УлIэу паIо пщыгъмэ...
- Erkek olarak şapka giyiyorsan...' derlerdi.
Kısaca, ezeli milli düşün kökenli olarak çerkes erkeğinin şapkasına
çok anlam yüklenir çok şey beklenirdi.
Zamanın getirdiği bazı olumsuzluklar gösteren gençlere yönelik olarak 'E-о-ой, лIыгъэм къымыхьрэр паIом къыхьына! - Amaaan, erliğinin beceremediğini şapka becerebilir mi!' de derlerdi.
Korkaklık
ve yiğitlik konusuna bir daha dönecek olursak, bir konuda-işte sorumlu olan, bu
hususta gerekenleri yerine getiremeyecek olduğunda, bu işin o şahsı aştığı gibi
şüpheleri olduğunda '- Сыд гущ ар. Ащ сипаIо фэгъэтIысыгъ - O da ne ki. Onun yerine şapkamı
getirseler...'
Çerkes
şapkası ile alakalı bir başka uygulamayı ise kıyı boyu Şapsığe düğünlerinde
görüyoruz. Şapsığlar da gelenek olduğu üzere düğün oyununa vuc huray ile
başlıyorlar.
Vuc hurayı
yönetmesi içinse erkek konuklar arasında en önem verilen birisi Vuc Huray başı yapılıyor.
Vuc Paşe olarak seçilen erkeğe eşlik edilecek kişi ise kızlar arasından 'daxe-güzel' sıfatı ile seçiliyor.
Vuc paşesinin (Vuc huray başı erkeğin) eline dejıyebeş (fındık taneleri ile
örülmüş-süslenmiş
asa) verilirken, en ilginç olanı, onun şapkası çıkartılıp Şapsığların ifade ettiği şekli ile ona eşlik edecek
'daxe' sıfatıyla anılan kıza giydiriliyor.
Kızın başındaki дышъэ паIо - altın sırmalı başlık üzerinde yer alan дэнэ псыпс- ipek tül ise vuc paşesinin (vuc huray başı erkeğin) boynuna atılıyor.
Bunun
ardından erkek ve bayan oyuncular vuc huray oynamaya başlıyorlar. Düğün oyunu
yine aynı şekilde vuc huray ile bitiriliyor.
Bu kadar
gücü olan, önem verilen erkek şapkasının ayrıyetten görünüşü ile yapılışı ile
Çerkes kıyafetinin yakışan bir parçası olması da bir başka konudur.
Erkek
kıyafeti-şapkası kendini belli eden
adeta seslenen bir nesnedir.
Eskiden uzaktan gelen atlının pşı, vork, özgür birey (fekotl)
olup olmadığını şapkasından anlarlardı.
Пщы паIо - pşı pa'o - Bey şapkası (kalpağı) üç günlük kuzu derisinden yapılmış, alınlık
kısmı yüksek uzun, üst tarafı alnın üstünden itibaren daralan kalpak. Böylesi
şapkaya-kalpağa пщы паIо кIыхь - pşı pa'o çıh - uzun bey kalpağı
da denilirdi.
Оркъ паIо - vork pa'o - Baykol (ayan) şapkası (kalpağı) aynı kuzu
derisinden yapılırdı. Fakat kalpağın alınlık kısmı daha alçak ve üst kısmından
daha darca olurdu.
ФэкъолI паIо - fekotl' pa'o - Özgür birey şapkası (kalpağı)
Kıvırcık kuzu derisinden, şapka alınlık kısmı alnının üstünden üç parmaktan
fazla olmayan şapkaydı. Üst tarafındaki yuvarlak kısmı yukarıdan gözüken
şekilde olurdu.
ПщылI паIо - Pşıtl'ı pa'o - Köle şapkası (kalpağı) pürçekli
(salkım saçak) koyun derisinden üst tarafı ile alınlığı tamamen bir arada olan
kalpak.
21. yüzyıl başı Nalçik - Bir Çerkes Milli Bayramında tören katılımcısı |
Çiftçilik
yaparken- çiftçiler yazları упкIэ паIо - vupçe pa'o
- keçe şapka giyerlerdi. Çerkesler keçe şapkayı beyaz koyun yününden
yaparlardı.
Yaşlanmış
daha ziyadesi ile evde oturanlar ise daha yumuşak keşeden yapılmış ince keçe
takkeler takar, dışarıya insanlar arasına çıkacakları zamansa bunun üzerine
mensubu oldukları sülaleleye uygun yapılmış kıvırcık kuzu derisinden
kalpaklarını takarlardı.
Ufak erkek
çocuklarına da sülalelerine uygun şapkalar yaparlardı. Çocukken genelde
giyecekleri takkeler ise üzeri işlemeli çuhadan yapılırdı.
Bu arada belirtmemiz gereken bir başka şey ise Çerkes
erkeğinin eskiden kalpağını evde de hatta yemek yerken bile başından
çıkartmaması.
Şapkaya yüklenen sembolik anlamların yanısıra ev içinde dahi şapka takılmasının başka bir sebebi
olup olmadığına dair yaptığımız araştırmalar içerisinde dünyanın her tarafında yaşayan Çerkeslere
bunu sorduğumuzda bir kişi dahi net cevap vermemiş olmakla birlikte en çok 'yurtdışında yaşayan çerkeslerden' işittiğimiz yanıt;
'-Atalarımızdan duyduğumuza göre; sofradaki yemeği yemeğe dahi vakitleri olmadan sofradan aniden kalkıp kılıçlarını çekmek zorunda kaldıkları çok zamanla karşılaşmışlar'.
'-Atalarımızdan duyduğumuza göre; sofradaki yemeği yemeğe dahi vakitleri olmadan sofradan aniden kalkıp kılıçlarını çekmek zorunda kaldıkları çok zamanla karşılaşmışlar'.
Kısaca Çerkes erkek kıyafeti Çerkes şapkası ile başlardı
demekte mümkün.
VUNEREKO Mir
Biliminsanı
Özet Çeviri; AÇUMIJ Hilmi30 Eylül 2014 Adıghe Makh