Blogda Ara

19 Mayıs 2012

XIX. YÜZYILDA ÇERKES – RUS İLİŞKİLERİ


İnsanoğlu için savaş bir trajedidir. Fakat liderler arasında bundan ders-akıl alanı az çıkmakta. Böyle olmasına rağmen son zamanlarda bir zamanların Rusya İmparatorluğunda ulusların tarihine yönelik yaklaşımda adiliyetin gerektiği anlaşılmaya başlandı. Bunun bir kanıtıda son yıllarda Kafkas savaşında canını yitirenleri anma günlerinin betimleniyor olmasıdır.
Günümüzde tarih bilimi, Adıgelerin Kafkas savaşlarında özgürlüklerini korumak için yer aldıkları kanıtlıyor.
Savaş Kuzey-Batı kafkasyanın en zor dönemine denk gelmişti. Pek çok şey zamanın güçlü devletleri olan Osmanlı ve Rusya İmparatorlukları arasındaki ilişki ile ilintiliydi. Bunun yanısıra Adıgelerin arasında da başka ülkelerle olan ilişkiler açısından farklılıklar da vardı. Bazı Adıge boyları Rusya ile daha ilintiliyken diğer bazıları Türkiye’nin etkisindeydi. Böylesi bir durum altında Adıgeler özgürlüklerini korumak zorundaydılar.
Kafkas savaşları esnasında Adıgeler ile Rusya ilişkileri aynı değildi, ve bunun Rusyanın uyguladığı kendi politikasının da yer aldığı çeşitli sebepleri vardı. Örneğin Rusya’nın politik elit önderleri tarafından da eleştirel yaklaşılan General Yermelov’un XIX. Yüzyılın ilk çeyreğinde uyguladığı zalimane politiklar Adıgelerin orduya daha sert karşı durmalarını gerekli kılıyordu. Bu politikanın gevşemesi ardından Adıge- Rus ilişkileri daha düzenli hal almıştı. Fakat 1829 yılında Edirne anlaşmasının imzalanması ardından Çarlık Adıge topraklarını daha sert savaşlarla almaya başlamıştı. Adıgeler bu yaklaşım karşısında sert direniş gösterdiler.
Adıge-Rus ilişkileri her zaman savaş şeklindeydi diye göstermek te doğru değil. Bu ilişkiler pek çok yönden, Rusya’nın, Osmanlı, İngiltere, Fransa ve batı Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkileri ile de ilintiliydi.
Rus-Adıge ilişkileri Kuzey Doğu Kafkasyada Şamil’in uyguladığı politikalarla da pek çok şekilde ilintiliydi. Dağıstan ve Çeçenistan imamı Şamil’in elçileri o tarihlerde savaşın sürdüğü Çerkesyaya geliyor Adıgelerin Şeriata uygun yaşamasını salık veriyorlardı. Fakat Adıgeler buna hazır değillerdi. Böyle olmasına rağmen Şamil’in elçilerinin Adıgelerin birbirleri ile kenetlenmelerinde yararlarıda dokundu.
Rus-Çerkes ilişkileri Çerkesyanın sosyal-ekonomik gelişmesi ile de ilintiliydi. Adıgelerin arasında anlaşmazlık olmasıylada alakalıydı. Bu sosyal olaylardan en çok Pşılar ile küçük çifçiler arasında gelişen çatışmaların önemi vardı. Adıgeler arasındaki sınıf çatışmalarının da zararı gelmekteydi. Tüm bunlara rağmen XIX. Yüzyılda Kuzeybatı kafkasyada yaşayan Adıgelerin Rusyaya karşı duruşları bir özgürlük savaşı mahiyetindeydi. Savaşlar bu dönemde büyük yer tutuyorlardı. Savaşlara her sınıftan bütün Adıgeler iştirak ediyorlardı. Adıgeleri ayaklandıranlar arasında Pşı ve Vorklarda vardı. Onlar ulusun yüreğinde duyduğu hissetiği şeyleri dile getiriyorlardı. Özgürlük mücadelesi veren insanlara Müslüman din adamlarıda katılıyordu. Böyle olmasına rağmen Çerkesyanın farklı bölgeleri arasında ekonomik bağın sağlam olmaması sebebiyle özgürlük mücadelesi güçlü bir atağa geçemiyordu. Her türlü zorluğa, XIX. Yüzyıl adıge tarihinin bu girift yapısana rağmen Çerkesler arasında politik birliğin sağlanmasına doğru gidiş vardı.
Adıgelerin özgürlük savaşı ile Şamilin liderliğinde dağlıların gerçekleştirdiği harakat arasında ilinti vardı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Batı kafkasyada yürütülen savaşlar pek çok şeyle alakalıydı, İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğunun Kafkasya politikaları da bunlardan birisiydi. İngiltere yöneticilerinin ticari olarak Çerkesyanın özgür olmasından çıkarlarının bulunması yanısıra Rusyanın Kafkasyaya girmesine Adıgelerin engel olmasınıda faydalı buluyorlardı. Rusya Adıge topraklarına gelen İngiliz görevlilerin casus olduklarını söylüyordu. Ama Adıgelerin İngilizlerden fayda sağladıklarını da belirtiyorlardı.
Adıgelerin birliğinde Muhammed Eminin yaptıklarının da büyük önemi vardır. O’nun batı Çerkesyaya geldiği dönem Adıgelerin politik bilinçlerinin arttığı zamana denk gelir. Muhammed Emin’in yaptığı çalışmalar Adıgelerin daha birlik içerisinde olmasına vesile oldu.
Kafkas savaşları döneminde Rus-Adıge ilişkileri değerlendirilirken daha gerçekçi olarak olaylara yaklaşılmalıdır. Rusya farklı zamanlarda politikasında farklılıklarda gösterdi. Bunun bağlı olduğu şey ise Rusya yöneticilerinin Kafkasyayı bilmemeleri Adıgeleri tanımamaları ile de ilişkilidir. Burada belirtmeliyiz ki; 1837-1839 yılları arasında Hangeri’nin Kuzey Kafkasyaya gelmesininde önemi vardır. I. Nikolay’ın kafkasyaya gelmesi için gereken hazırlıkları büyük ölçüde  sağlayan da O’dur.  Hangeri’nin Askeri Bakanlık adına yazdığı tezkerede resmi olarak Peterspug ile Hangeri’nin Rus-Adıge ilişkilerine yaklaşımlarının birbirinden çok ayrı olduğunu görürüz. Hangeri’nin sözlerinden Rus-Adıge ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini, batı Çerkesya’da akıl çerçevesinde politikaların tartılarak yürütülmesinin gerektiğini gösterir.
Günümüzde de XIX. Yüzyıl Adıge-Rus ilişkileri tarihinin öğrenilmesinin büyük önemi vardır.
Tarih Bilimdalında Doktor PENEŞU Asker
Çev. AÇUMIJ Hilmi
Adıghe Makh 19-05-2012