Blogda Ara

30 Ekim 2012

Napolyon’a Karşı Savaşan Çerkesler


Rusyada, 1812 yılı Borodino Savaşının 200. yılı anmaları ayrıntılı olarak kutlanıyor. Borodino yerleşkesi yakınlarında 8 Ekim tarihinde General Kutuzov’un komutasındaki Rus orduları ile Napolyonun Fransız orduları savaştılar.Bu savaş hakkında şarkılar bestelendi, poemler yazıldı, belgesel ve sanatsal filimler çekildi. Rus ve Fransız orduları 12 saat savaştılar. Düşmanın Moskovaya ulaşmasına 125 kilometre kalmıştı.
Savaşın ardından Napolyon; ‘ Bütün yaptığımız savaşlar arasında en ağırı Borodino yakınlarında yaptığımız savaştı. Burada Fransızlar zafere layık olduklarını Rus ordusu ise kararlılığını gösterdi. Katıldığımız elli savaş arasında fransızların Fransızlar yiğitliklerini en çok gösterdikleri Borodino savaşıydı fakat çok başarı elde edemediler.’ demişti.

Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ‘Çerkes ülkesi’ gazetesi çalışanı Bemırze Zurab Borodino savaşının 200. yılı ve bu savaşa katılan Adıgeler hakkında bir makale aynı gazetede yayınladı.
Bu yeni ve ilginç bilgide Rusya devletin en zor duruma düştüğü hallerde Adıgelerin onlara yardım etmiş olmaları üzerine, ayrıca en çokta bu savaşa katılan Adıglerin isimleri ile anılıyor olaması dikkat çekici. Bizde özetlenmiş bir şekilde bu bilgiyi gazetemiz okuyucularına sunuyoruz.
HATH MUHAMMED 
Hath Muhammed adına yazılmış şarkıyıo  bilemeyen varmıdır? Herkes biliyor. Fakat şimdiye kadar pek çok kimsenin O’nun Borodino savaşına katıldığı ve kahramanlıklar gösterdiğini bildiğini sşylemek zor olsa gerek.
Hath Ğuaze oğlu Muhammed Şapsığ Süvarileri arasında Fransızlara karşı durmuştu. Bu süvariler Denis Davıdıv’a bağlı gerilla grupları arasında yer alıyordu. Adıgeler az bir kuvvetle güçlü düşman karşısında nasıl durulacağını çok iyi biliyorlardı.
Tarihçiler, bilimadamlarının ortaya koyduğuna göre, 1812 yılından itibaren kullanılmaya başlanan gerilla savaşı Adıgelerden alınmıştı. Bu konuda örenk olan grup ise Hath Muhammede ve onun içinde yer aldığı süvarilerdi. Onlar düşmanın ardından saldırıyor, karargahlarına baskınlar yapıp dağıtıyorlardı.
Şapsığların günümüzde de anlattıkları söyleneceler arasında Hathı Muhammedin Çerkes Atlarından BeçKan cinsi atı ile Parise kadar gittiği yer alıyor. Tarihi eserlerde ve söylencelerde O’nun düşman karşısında canını esirgemeyen, korku bilmeyen bir şekilde rakiplerine saldırmasına ilişkin çok sayıda haber yer alıyor. Bunlar arasında örneğin Çeraşe Tembota ait ‘Şapsığ kızı’ isimli povestte dikkat çekiyor.
BOLETIKO KAYBIY
Hathı Muhammed’den bağka pek çok Adıge yiğidi de Fransızlar karşısında durdu. Bunlar Arasında Adıge Pşılarından  Simferepol Süvari Alayı Komutanı Yarbay Boletıko Kril Matveyoğlu (Memetbıy yıko Kaybıy). Tarihte yer aldığına göre 6 Ekim 1812 tarihinde Borodino savaşında kahramanlık göstererek yer aldı ve yaralandı. Yaralı olmasına rağmen Fransızların kendilerini toplayarak Rusların yorulmuş hallerini görünce bir süvari grubu oluşturarak, atağa geçen düşman birliklerinin arasından kurşun gibi geçerek fransız topçu birliklerine saldırarak topçuları esir alıp topları ele geçirmeye başladılar.
Bu savaşta gösterdiği yiğitliklerinden dolayı Adıge yiğidi terfi ettirilerek General-mayor yapıldı ve dördüncü dereceden Aziz Georgiy nişanı ile taltif edildi.
Kaybay’ın dedesinin dedesi en zengin Kabartay pşıları arasında yeralıyordu. Ç’emırguy kökenli olduğu söyleniyor. 1709 yılında Kırıma yerleşerek  Kaplangeriy’in maliye nazırlığını yapmıştı.  Torunu Memetbıy ise 1758-1764 yılları arasında KırımCerıy döeneminde maliye nazırlığı yapmış ardındanda danışmanlık yapmıştı. Onunda oğlu Kaybıy’dı. Kısaca Boletıkolar tarihte böyle  iz bıraktılar, onların nesillerinden Boletıko Kaybıy’ın Fransızlara karşı durduğu şekil günümüzde de unutulmuyor.
PECIDE ADILCERIY
Bir diğer Adıge savaşçısı Pecıde (Begidov) Adılcerıy (David Grigoyeviç) Ataman Platov’un yaveriydi, ardından gneral-mayor oldu. 1806 yılında fransa, 1806-1812 Osmanlılarla yapılan savaşlarda yer aldı, 1812 yılındaki savaşta gösterdiği başarılardan dolayı üzerinde ‘Yiğitliğine’ yazılı bir altın silah ile 4. dereceden Aziz Georgiy,  2. dereceden elmas ve yakut işlemeli  Aziz Anna, 3. dereceden şeritli Aziz  Vlademir, Prusskaya ‘Liyakat’ nişanları ile Preysiş-Eylauske altın haçı ve başka pek çok sayıda madalya ile taltif edildi.
Adılcerıy Rus ordusunda, Fransızları bozguna uğratarak, yabancı ülkelerde de yapılan savaşlarda yer aldı, Laypzig  yakınlarındaki ‘halk savaşı’isimli svaştada yer aldı 1828-1829 Rus-Türk savaşlarında 3 süvari alayını kapsayan birliklere komutanlık yaptı. Ardından Moldovya ve Valahyada bulunan beş alayı kapsayan ordununda komutanlığını yaptı.
General Mayor A. Pecıde’nin sülalasi Kabardeyd Rusya çapında ünlü komutanlar olan Goriç kardeşler ile de akrabaydı.
MEĞUREKO PŞIKUY. HUNKELE AHMETBIY
Rusyaya saldıran fransızlar karşısında canını esirgemeden savaşan Adıgeler arasında Şapsığ vorklarından  Meğureko Doletcerıy yiko Pşıkuy da vardı. O türklerle fransızlara karşı yapılan dört savaşta yer aldı. 1812 yılında büyük kahramanlık gösterdi, savaşta ve tarihte adı yer aldı. Pşıkuy’un kendi milleti ve onun tarihi hakkında derin bilgi sahibiydi. G. Novitski’nin yaptığı etnografik araştırmanın yardımcı yazarı olarak bilinir.
Bu savaşta yer alan bir başka Adıge ise Kırımda yaşayan Adıge pşılarından Hunkele (Hunkalov) Ahmetbıy. Perekopske süvari alayı komutanıydı.
ŞEŞEN (ÇEÇEN) ALEKSANDR
Diğer Adıge komutanları arasında Şeşen Nikolay oğlu Aleksandr’da vardı. Bir dönem onun milleti üzerinde tartışılıyordu, hangi milletten olduğu konusunda fikir ayrılıkları vardı. Çeçen tarihçilerine göre Aleksandr çeçen milletrinden di doğduğu köyüde tespit ettiklerini belirtiyorlar.
Fakat Denis Davıdova ait ‘Gerillalar nasıl hareket ediyorlar günlüğü’nde yer aldığına göre ‘ O, Ali, Çeçen (Şeşen) yurdundan .ocukken getirilmiş bir Çerkes’. O tarihlerde yazılan yazılarda çokca tüm kafkasya yaşayanlarına çerkes denildiğine rastlanıyor. Bilimadamı Abaze Albeç Aleksandr ise ‘ Rus süvari ordusunda Adıge ulusundan Şeşen Nikolay oğlu Aleksandr’ diyerek yazıyor.
Her halükarda, Aleksandr çocukken kafkasyadan alınarak Rus Generali Nikolay Rayevske tarafından evlatlık alındı. Soyadı olarak Çeçenski, baba adı olarak Nikolay ve isim olarakta Aleksandrı ona veren de General Rayevskeydi.
Aleksandr 1805-1807 yılları arasındaki savaşta yer aldı. Preysiş-Elau isimli kentin yanındaki savaşta Pecıde Adılcerıy ile birlikte savaştı. Bu savşata dördüncü dereceden Aziz Georgiy şeritli nişanı ve ‘yiğitliğine’ yazılı silahı kazandı.
1812 yılında, savaş başladığında Albay rütbesine sahipti. Denis Davidov yazdıklarında; ‘Aleksandr ile ya dost ya da düşman olmalı. O orta yol bir davranışa anlam veremiyor hatta kıymette vermiyordu.
Aleksandr Parise kadar ulaştı. Eliseyde yapılan zafer yürüyüşünde Çar ve Davidovla birleikte yer aldı.  Aleksandra  dördüncü dereceden Aziz Vlademir ve 2. dereceden elmas yakut işlemeli Aziz Anna nişanları layık görüldü. O döen Gusar alayında bulunuyordu. O tarihlerde Rusyada en büyük saygınlığı bu alay sahipti. 1814 yılında Suasson kenti yakınlarında yapılan savaşa katıldı. Eli ve ayağından yaralanmış olmasına rağmen yiğitliğini bir daha kanıtlayarak savaş meydanından ayrılmadı. Bunun anısına Elmas ve Yakut işlemeli Aziz Anna nişanı verildi. Ünlü Rus şairi Aleksandr Puşkin Şeşen Aleksandrı tanıyordu, bunu kanıtlayan belgeler tarihte yer alıyor.  1812 yılındaki savaşın kahramanları arasında yer alan Aleksandr General-mayor rütbesini elde etti.
***
Bu savaşta Adıgelerin adı çokca anılıyor.  Adıgelerin yiğitlik ve kahramanlıklarının yanısıra Adıge atlarına da ilişkin pek çok belge tarihte yer alıyor. Bu belgelerde belirtildiğine göre Adıge atlarına Adıge savaşçıları haricinde binen pek çok başka kişide vardı.
Örneğin  ‘Gusar Baladı’ isimli, Nadejda Durov ile alakalı çekilen filmde de görüldüğü gibi. O erkek elbisesi giyerek savaşa katılmıştı. Bindi at ise babasının ona satın aldığı Alkid isimli Adıge atıydı.
Onun yanısıra Rus komutanlarından Seslavin Aleksandr’da adıge atına binişyordu. Arşivlerde bu konu hakkında da çok bilgi var. İsimleri bize ulaşmamış olmakla birlikte rus ordusunda adıge atına önem verip binen çok kişi vardı. Adıge atlarıda Adıge yiğitleri gibi geri durmak nedir bilmeyen canını esirgemeyen atlardı.
Bemırze Zurab
Yayına hazırlayan ŞAVKO Aslanguaş
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi
Adıghe Makh 30-10-2012