Blogda Ara

4 Şubat 2014

MAYKOP’A KAÇ KİŞİ DÖNER?

Her zaman duyduğumuz, özellikle vatanına dönmüş olan küçük bir grubun seslendirdiği ilginç bir soru var.

Herşey yolunda olsa dahi Maykop’a kaç kişi döner?

Vatana dönmek için hiç bir evrak sorunu olmazsa, ekonomik ve sosyal olarak her türlü destek sağlansa Maykop’a kaç kişi döner?

Bu sorunun cevabı ise çok nettir.

Çok kişi dönmez. Ben geldim diyen herkese tüm evraklar verilse gerekli tüm sosyal ve ekonomik destek sağlansa bile çok kişi dönemez.

***

Bu çok yalın ve olağan bir gerçektir.  

Yalın ve olağan olmayan şey ise, bunu bu soruyu dillendirenlerin, dillendirmeyi sevenlerin tavrıdır.

Bu tavır sadece kendilerini YÜCE ve ULU göstermeye yöneliktir. Kendilerini vatanlarına dönmüş olmakla yüceltirken dönememiş olanları küçük görme eğilimidir.

Aslında bu hiç küçük görülmeyecek bir rahatsızlıktır.

***

Özünde takdir edilmesi gereken davranışlarının, kendilerince, kendilerinin sebep olduğu şekilde, insanlar nezdinde aşağılanmasına dahi yol açan bu tavırlarının altında yatan tek şey ise bilgi anlamında zayıf olmalarıdır.

Bu söylemleri, dünyadaki benzer pratikleri, toplumsal yapıları, hatta bireyin yaşamsal aktivitelerini dahi yeterli derece de bilmediklerini, bu konularda bilgi sahibi olmadıklarını kanıtlar.

Vatanımızda tüm Çerkes cumhuriyetleri birleşse, vatana geri dönen herkes bürokratik engellere takılmadan evraklarını edinseler, dil öğrenmeleri için destek sağlansa, ekonomik sorunlarla karşılaşmamaları için destek sağlansa, ve böyle süren onlarca yüzlerce sa ilave olsa bile diasporadan her gün binlerce kişi buraya dönemeyecek.

Örneğin benzer pratiği hayata geçirmiş İsrail devletini ele alacak olursak. Geçmişteki tüm şartlarını göz ardı dahi etsek, günümüzdeki konumu ile tüm dünyadaki İsrailoğullarını aklın alamayacağı boyutta ekonomik, sosyal, siyasi olarak desteklemesine rağmen her gün binlerce kişi İsraile dönmez.

Kısaca tüm şartlar yerine getirilse dahi DÖNÜŞ O KADAR HIZLI OLMAYACAK. Yani binlerce kişi hatta milyonlarca kişi tüm şartlar yerine getirilse dahi, kendileri arzuluyor olsalar dahi vatana geri dönemeyecekler.

Bu çok yalın ve doğal bir gerçek.

Eğer birisi sizi veya milletimizin bir kısmını böylesi durumun hiç olmadığı günümüzdeki şartlara rağmen hala suçluyorsa, küçük görüyorsa biliniz ki bu aslında sadece kendisinin yaptığı şeyi BÜYÜK görmesidir.

Arzuladığı şey ise, ‘Aman sen ne iyi yaptın’ denilmesidir.

Eğer durup dururken bu yalın gerçeğin dışına çıkan birisi ile karşılarsanız, boş verin geçin.

***

Bir yerden başka bir yere göç etmek öyle kolay mı? Elbetteki değil.

Her türlü şart sağlansa bile kitlesel dönüşler yakın bir gelecekte gerçekleşecek değiller.

Dönüşün artık, yurtdışında yaşayanlar vatana dönmesede olur denilecek duruma ulaşması için daha çok zaman gerekiyor.

Bu yalın gerçeğe rağmen zırt-pırt sanki size pasaport hemen verseler döneceksiniz, evler verseler, işler sunulsa döneceksiniz diye diasporadakileri aşağılamak doğru değildir.

Çünkü pratik böyle değildir.

***

Tüm şartların uygun olması yönünde çalışmak hem diaspora hemde vatandaki insanlar için elbetteki  çok önemlidir.

Fakat bu şartların tamamı yerine getirildiğinde dahi onbinler aka aka vatana dönemeyecekeler, bu gerçeği hiç bir zaman unutmamalıyız.

Aksi takdirde geri dönemеyen herkese karşı sadece kendisinin dönmüşlüğünü büyük gösterme eğilimi taşıyan kişilerin ortaya koydukları o umut kırıcı söylemin etkisinde kalırsınız.

***

Bu çıktığımız yol üç günde aşılacak bir yol değil. Çok uzun sürecek bir yol.

Böylesi insanların ümitlerimizi kırmasına hayallerimizi yıkmasına müsaade etmemeliyiz.

***

Günümüzde var olan diğer gerçekte göz ardı edilmemelidir. Artık günümüzde insanlara geri dönün propagandası yapmak gereksizdir.

Bunu bilmeyen kimse nerede ise yok.

Günümüzde yapılması gereken diğer ve belkide en önemli şey ise Vatana geri dönmüş olanların vatanda kalmalarını sağlayıcı çalışmalardır.

Son 10-20 yıl içerisinde vatanda yerleşmek umuduyla gelmiş olan insanların sayısı binlerle ifade edilecek düzeydedir. Her birini her birimiz gördük.

Şimdi, vatana, yanı başımıza kadar gelmiş olanların burada kalmalarını sağlayıcı çalışmalar içine girmemiz ve bu konuda konuşmamız gerekiyor.

İşte bu işin gerçek propagandası budur, böyle yapılmalıdır. Boş, boş dönüş propagandası yapmanın zamanı çoktan geçti.  

Günümüze kadar burada oturma izni almış olanların Türkiye’ye Suriye’ye geri dönmelerini engelleyebilecek mekanizma oluşturamamış olmamız gerçekteki konumumuzdur.

Bunu ne Rusya federasyonu, ne cumhuriyetlerimiz, ne halkımız ne de diasporadan geri dönmüş kesimimiz ne yazık ki sağlayamadı.

Üzerinde durulması gereken esas şeylerden birisi de budur.

Siz o boş DÖNÜŞ PROPAGANDACILARINI önemsemeyin.

Canınızı sıktıklarında; ‘Ağbi sen ne büyük adamsın, ah keşke senin kadar cesur olsam, ah senin kadar dirayetli olsam’ derseniz, ciğerlerine yüreklerine bal sürmüş olursunuz.

Onlarla olan ilişkinizde sonrası zaten önemli değil. Çünkü sonrası yok. Sizden bekledikleri sadece bu sözler.
  

AÇUMIJ Hilmi