Her zaman
duyduğumuz, özellikle vatanına dönmüş olan küçük bir grubun seslendirdiği
ilginç bir soru var.
Herşey yolunda
olsa dahi Maykop’a kaç kişi döner?
Vatana dönmek
için hiç bir evrak sorunu olmazsa, ekonomik ve sosyal olarak her türlü destek
sağlansa Maykop’a kaç kişi döner?
Bu sorunun cevabı ise çok nettir.
Çok kişi dönmez.
Ben geldim diyen herkese tüm evraklar verilse gerekli tüm sosyal ve ekonomik
destek sağlansa bile çok kişi dönemez.
***
Bu çok yalın ve
olağan bir gerçektir.
Yalın ve olağan
olmayan şey ise, bunu bu soruyu dillendirenlerin, dillendirmeyi sevenlerin
tavrıdır.
Bu tavır sadece
kendilerini YÜCE ve ULU göstermeye yöneliktir. Kendilerini vatanlarına dönmüş
olmakla yüceltirken dönememiş olanları küçük görme eğilimidir.
Aslında bu hiç
küçük görülmeyecek bir rahatsızlıktır.
***
Özünde takdir
edilmesi gereken davranışlarının, kendilerince, kendilerinin sebep olduğu
şekilde, insanlar nezdinde aşağılanmasına dahi yol açan bu tavırlarının altında
yatan tek şey ise bilgi anlamında zayıf olmalarıdır.
Bu söylemleri, dünyadaki
benzer pratikleri, toplumsal yapıları, hatta bireyin yaşamsal aktivitelerini
dahi yeterli derece de bilmediklerini, bu konularda bilgi sahibi olmadıklarını
kanıtlar.
Vatanımızda tüm Çerkes
cumhuriyetleri birleşse, vatana geri dönen herkes bürokratik engellere takılmadan
evraklarını edinseler, dil öğrenmeleri için destek sağlansa, ekonomik
sorunlarla karşılaşmamaları için destek sağlansa, ve böyle süren onlarca
yüzlerce sa ilave olsa bile diasporadan her gün binlerce kişi buraya dönemeyecek.
Örneğin benzer
pratiği hayata geçirmiş İsrail devletini ele alacak olursak. Geçmişteki tüm
şartlarını göz ardı dahi etsek, günümüzdeki konumu ile tüm dünyadaki
İsrailoğullarını aklın alamayacağı boyutta ekonomik, sosyal, siyasi olarak
desteklemesine rağmen her gün binlerce kişi İsraile dönmez.
Kısaca tüm
şartlar yerine getirilse dahi DÖNÜŞ O KADAR HIZLI OLMAYACAK. Yani binlerce kişi
hatta milyonlarca kişi tüm şartlar yerine getirilse dahi, kendileri arzuluyor olsalar
dahi vatana geri dönemeyecekler.
Bu çok yalın ve
doğal bir gerçek.
Eğer birisi sizi
veya milletimizin bir kısmını böylesi durumun hiç olmadığı günümüzdeki şartlara
rağmen hala suçluyorsa, küçük görüyorsa biliniz ki bu aslında sadece kendisinin
yaptığı şeyi BÜYÜK görmesidir.
Arzuladığı şey
ise, ‘Aman sen ne iyi yaptın’ denilmesidir.
Eğer durup
dururken bu yalın gerçeğin dışına çıkan birisi ile karşılarsanız, boş verin
geçin.
***
Bir yerden başka
bir yere göç etmek öyle kolay mı? Elbetteki değil.
Her türlü şart
sağlansa bile kitlesel dönüşler yakın bir gelecekte gerçekleşecek değiller.
Dönüşün artık,
yurtdışında yaşayanlar vatana dönmesede olur denilecek duruma ulaşması için
daha çok zaman gerekiyor.
Bu yalın gerçeğe
rağmen zırt-pırt sanki size pasaport hemen verseler döneceksiniz, evler
verseler, işler sunulsa döneceksiniz diye diasporadakileri aşağılamak doğru
değildir.
Çünkü pratik
böyle değildir.
***
Tüm şartların
uygun olması yönünde çalışmak hem diaspora hemde vatandaki insanlar için
elbetteki çok önemlidir.
Fakat bu
şartların tamamı yerine getirildiğinde dahi onbinler aka aka vatana
dönemeyecekeler, bu gerçeği hiç bir zaman unutmamalıyız.
Aksi takdirde
geri dönemеyen herkese karşı sadece kendisinin dönmüşlüğünü büyük gösterme
eğilimi taşıyan kişilerin ortaya koydukları o umut kırıcı söylemin etkisinde
kalırsınız.
***
Bu çıktığımız yol
üç günde aşılacak bir yol değil. Çok uzun sürecek bir yol.
Böylesi
insanların ümitlerimizi kırmasına hayallerimizi yıkmasına müsaade etmemeliyiz.
***
Günümüzde var
olan diğer gerçekte göz ardı edilmemelidir. Artık günümüzde insanlara geri
dönün propagandası yapmak gereksizdir.
Bunu bilmeyen
kimse nerede ise yok.
Günümüzde
yapılması gereken diğer ve belkide en önemli şey ise Vatana geri dönmüş
olanların vatanda kalmalarını sağlayıcı çalışmalardır.
Son 10-20 yıl
içerisinde vatanda yerleşmek umuduyla gelmiş olan insanların sayısı binlerle
ifade edilecek düzeydedir. Her birini her birimiz gördük.
Şimdi, vatana,
yanı başımıza kadar gelmiş olanların burada kalmalarını sağlayıcı çalışmalar
içine girmemiz ve bu konuda konuşmamız gerekiyor.
İşte bu işin
gerçek propagandası budur, böyle yapılmalıdır. Boş, boş dönüş propagandası
yapmanın zamanı çoktan geçti.
Günümüze kadar
burada oturma izni almış olanların Türkiye’ye Suriye’ye geri dönmelerini
engelleyebilecek mekanizma oluşturamamış olmamız gerçekteki konumumuzdur.
Bunu ne Rusya
federasyonu, ne cumhuriyetlerimiz, ne halkımız ne de diasporadan geri dönmüş
kesimimiz ne yazık ki sağlayamadı.
Üzerinde
durulması gereken esas şeylerden birisi de budur.
Siz o boş DÖNÜŞ
PROPAGANDACILARINI önemsemeyin.
Canınızı
sıktıklarında; ‘Ağbi sen ne büyük adamsın, ah keşke senin kadar cesur olsam, ah
senin kadar dirayetli olsam’ derseniz, ciğerlerine yüreklerine bal sürmüş
olursunuz.
Onlarla olan
ilişkinizde sonrası zaten önemli değil. Çünkü sonrası yok. Sizden bekledikleri
sadece bu sözler.
AÇUMIJ Hilmi