Blogda Ara

29 Aralık 2014

TAYYİP ERDOĞAN YALAN ATIYOR, SİZİNSE....

Demokrasi en yalın tanımıyla insanların kendilerini yalan atmak zorunda hissetmedikleri, yalan üzerine bir hayat kurmadıkları rejimdir.

İnsanlar, toplum içerisinde, devletle ilgili ilişkilerinde YALAN ATIYORLARSA, bunu zorunluluktan sayıyorlarsa bu sistem YANLIŞTIR...


Türkiye her birimizin bildiği yakın tarihinde, devlet yönetimini İNSANLARA YALAN ATTIRMAK üzerine kurmuştur.

***



Türkiye’de Türkiye devletinin kurulduğu ilk günden itibaren, kendisini YALAN atmadan ifade edebilecek bir kitle hiç bir zaman yasal zeminde yer bulamadı.

Devlet idaresini tamamen elinde tutan KEMALİST görüş dahi halka gerçekte arzuladıkları şeyleri dile getirememiş, onlara yalan atmışlardır.

Hiç kimse, KEMALİST düşünü, bu yüzden net olarak AÇIKLAYAMAZ...

Yani Türkiye YALAN üzerine kuruludur.

Muhalefette olan tüm görüşlerde bu minval üzerine yapılanagelmişlerdir.

***



Türkiyenin seçilmiş CUMHURBAŞKANI yalan atabildiği için Cumhurbaşkanı seçilebilmiştir.

Seçilmesini YALAN ATMASI ile mümkün kılmıştır.

AKP’nin nihai olarak İSLAMİ bir devlet yönetimi arzuladığını bilmeyen kimse yoktur herhalde. En azından bunu ima ettiğini fark etmeyeniniz yoktur herhalde.

Bu partinin yöneticileri bu istemlerini alenen dile getiremezlerdi, hala da getiremiyorlar.

Getirseler partileri kapatılırdı. Erdoğan’da hayatta cumhurbaşkanı seçilemezdi...İşte bu yüzden yalan atagelmiştir.

Bu partiye oy veren insanların azımsanmayacak bir kısmı söylenmeyen bu şeylere oy vermiştir.

Diğer kısmı ise söylenmeyen bu şeyleri kendi kafasına göre değerlendirerek oyunu kullanmıştır.

Kısaca kurulduğu günden itibaren bu parti ve hatta bu ülke YALAN üzerine yol almıştır.

Aynısı kürtlerin partisi içinde geçerli. CHP içinde geçerli.... Aklınıza gelen tüm partiler için geçerli.

Bir ülkedeki insanlar, halk, devlet karşısında kendilerini YALAN ATMAK zorunda hissediyorlarsa  o ülkede demokrasi yalanla ters orantılı olarak vardır.

Türkiyede siyaset TAMAMIYLA YALAN üzerine kurulmuş olmasaydı, ülkenin bu günkü idaresi ve şekli çok daha farklı olabilirdi.

Trajik olmakla birlikte Türkiye tarihinde YALAN SÖYLEMEK zorunda kalmış, yalanlarla iktidara gelmiş hükümetler arasında günümüzün idaresi dışında YALAN’ı ortadan kaldırma yolunda mücadele veren de pek görülmemiştir. (Konuyu dağıtmayayım yazıyı bu yönde  sürdürürsem AKP propagandasına daldın da derler...)

***


Türkiyeli Çerkesler YALAN üzerine olan bu sistemden paylarına düşeni aldılar. Acı olmakla birlikte bunu içselleştirdiler.


Türkiyeli ÇERKESlerin SİYASETLERİ YALAN üzerinedir.

Bu küçük görülmez bir etkileşimdir. Etkilerini vatanımızda dahi hissediyoruz.

***



Türkiyede Çerkes örgütleri yakın bir zamana kadar siyasetlerinin temeline YALANI almışlardır.

Kimlikleri, dilleri, vatanları, tarihleri, gelecek kurguları YALAN üzerine inşa edilmiştir.

Çerkes olduklarını birsürü yalanın arasından yamuk bir ağızla söylerler...

Ama Kumuklar falan çerkesmidir dediğinizde Biz bu konulara değinmeyeceğiz, derler... Yani DOĞRU’yu dillendiremezler.

Diliniz nedir deseniz, apışıp kalırlar... «Kumukça, Abazaca, Karaçayca, Asetince falan sizin diliniz mi?» deseniz evet veya hayır diyemezler...

Dillerini dillendirmezler.. DOĞRU’dan kaçarlar.

Vatanınız neresi deseniz aynı tepki ile karşılaşırsınız.

Mesela Azerbeycanın Kuzeyi sizin vatanınızmış deseniz, yok olurmu diyemezler....

Çünkü orası Lezgilerin vatanının parçasıdır. Lezgileri Çerkesten sayan adamın Azerbeycanında bir kısmı vatanı olmalı... Kısaca vatanları konusunda söyleyebilecekleri şey YALAN’dır..

Tarihleri, gelecek kurguları hepsi YALAN üzerine....


***


Sizler, yalan üzerine yolunuzu çizmeyin.

Bu doğru yöntem değil.

Bu yöntemin doğru olmadığını Türkiye devletinin kendisi de fark etmiş durumda...

Şu an Türkiyede YALAN ATMANIN ZORUNLULUKTAN olmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.

Sizde yalan üzerine politika yaparak Türkiyenin bu anormal durumunun devamına katkıda bulunmayın.

Milletinizi (kimliğinizi), dilinizi, vatanınızı, tarihinizi, geleceğinizi YALAN üzerine kurgulamayın.

***


Çerkeslerle alakalı kim size ne söylüyorsa kıstasınız-onları değerlendirmeniz oldukça basittir.

Kimliklerini (milletlerini), dillerini, vatanlarını, tarihlerini, gelecek kurgularını sorarsınız olur biter.

Verilen cevaplar YALAN üzerineyse onları bir zahmet boş verin gitsin...

Adam DÖNÜŞ FELSEFESİ diye mi ortada, sorularınız basit, yanıtları ise daha da kolay....

Verilen cevabın YALAN olduğu çok mu belli, boş verin cafcaflı özveride bulunmuşluk hikayelerini, yalan, yalandır ...

Parti-marti mi diyorlar, sorular basit, cevapları zor değil.

Ama YALAN mı atıyorlar, bunları yanıtlamaktan kaçıyorlar mı, boş verin gitsin.. Allame-i cihan olsalar kaç yazar, yalan yalandır...

Federasyon mu diyorlar, sorular ortada .....

AÇUMIJ Hilmi