Üç dört aydır
evimizin neşesi bir arttıki sormayın.
Böylesi konulardan bahsetmek özellikle çerkeslikte
pek yakışık almıyor biliyorum....
Benimki biraz
zorunluluktan, bu yüzden kısaca bahsedeceğim....
***
Yıllarca canlarını sıktığım arkadaşlarım
beni affedin, yanlış yapmışım...
Büyüklük sizde kalsın, zamanında yaptığım şakaları takılışmaları unutun gitsin, beni öylesi şakalarla sıkıştırmayın, lütfen ama ...
Önümde sabıy kurejıyesi,
sağa sola ‘-Aman aman, şimdi kime denk geleceğim’ diyerek bakına bakına, ıkıla
sıkıla dolaşmaktan bıktım....
***
Evdekiyle, bizim çocuğumuz olmadı, nasip
değilmiş...
Bizde bir çocuk
evlatlık edinmeye karar verdik....
Dokuz
yaşlarında bir Adıge delikanlısı
ile henüz yeni doğmuş bir Rus bebeği
evlatlık edindik...
***
Bizi onlarla gören (özellikle Türkiyeden vatana dönmüş olan)
arkadaşlarım, bebeği görünce onu Adıgeleştireceğimizi veya Adıgeleşeceğini
bulabildikleri nazik kelimelerle ifade edip güya kalbimizi kırmıyorlar...
Bende bir şey
söylemiyorum, ama artık gına
geldi yahu....
Arkadaşlar
afedersiniz ama biraz Türkleşmişsiniz (Türk izleri taşır olmuşsunuz)....
Hiç öyle şey olur
mu?
Hiç ama hiç,
bebeği devşirmeye niyetim yok....
Çerkeslik
buna müsaade etmez...
Çerkesler
evlatlık aldıklarının sülalesini, soyunu, sopunu çocuğa unutturmazlar.
Dinimiz deseniz
aynısı, hatta böyle yapmak dinimizde
günah, yasak bile....
Devşirme
mantığı TÜRK MANTIĞI.
Bakmayın Osmanlının
müslüman adını taşırken birilerini devşirmesine, bunun dinimizde zerre kadar
yeri yok.
***
Uzun lafın kısası olur ya bizimle
karşılaşırsanız nazik kelimelerle
falan böylesi şeyler söyleme zorunda
kendinizi hissetmeyin...
Elbetteki biz
evimizde nasıl yaşıyorduysak öyle yaşayacağız, bebekte büyük bir olasılıkla bizden ne
görürse öyle yetişecek...
Ama, milletini,
kökünü, aslını, soyunu, sopunu unutturmak gibi bir niyetim hiç ama hiç yok....
***
Bu arada,
arkadaşlar zamanında yaptığım şakaları-takılmaları affedinde içim
rahatlasın...
Malum burada benim
ne kardeşim ne babam, ne annem bizimle
birlikte...
Bu yüzden, bebeği
zaman zaman hava almak için
dışarıya çıkartıp gezdirmek zorunda kalıyorum...
Apartmanın
önündeki nıwojlardan nasıl kaçıyorum bir bilseniz, inanın bu bile benim gibi birisine dahi yeter...
Lütfen hoş
görün....
İnanın kurejıye ile ara sokak kaldırımlarında
dolaşmaktan gına geldi.
Ara sokaklardaki
kaldırımlar asfaltta değil, çakıl-toprak, kurbı-sırbı zaç’....
Yahu dalga geçmeyin, şöyle rahat rahat dolaşayım...
Bana
acımıyorsanız bebeğe acıyın, bozuk kaldırımlardaki çukurlara girip çıktıkça
zavallının keyfi bozuluyor...
AÇUMIJ Hilmi