Blogda Ara

2 Ocak 2017

Çerkes Tiyatrosunun Unutulmaz Yazar ve Oyuncusu; Çepaye Murat

Adıge Milli tiyatrosunda yarım yüzyıl sahne almış olan büyük tiyatrocu, dramaturg Murate İsmailoğlu Çepaye'nin aramızdan ayrılışı üzerinden bir yıl geçti.

Sanatımız, kültürümüz, edebiyatımız için bu bir kayıptı.

Murate Çepaye 100'den fazla rol canlandırdı.

Sanatının izlediği çizgiyi takip ettiğimizde ardından belirgin bir iz-yol bıraktığı malumumuz oluyor.

Bir Adıge sanatçının görmeyi arzulayacağı, kendisini şanslı hissedeceği herşeye ulaştı.

Sanatsal anlamda Çepaye iyi bir nasibe sahipti.

Doğrusu, bu nasibi, yeteneği ve  emeği ile, sanatına bağlılığıyla kendisi inşa ederek meslektaşları rol arkadaşları ile övgüler kazandı.

12 haziran 1939 yılında Bleşepsıne köyünde doğdu.

Doğumu ardından başlayan ikinci dünya harbinde babası canını verdi, annesi ve biricik oğlunu ardında bıraktı.

Dönemdeki köylüsü diğer çocuklar gibi zorluk içinde yetişti, onlardan ayrıldığı husus ise şarkı söylemeye olan ilgisi, zor bir yaşam sürüyor olmasına rağmen keyifli karakteriydi.

Annesi kolhoz tarlalarına çalışmaya giderken onu da yanında götürdüğünde diğer kadınlara şarkılar söylerdi, bir nebze dul kadınların kalplerine huzur salardı.

Okul eğitimi esnasında sanatsal etkinliklere aktif katılımda bulunurdu, öğretmenlerinde hayret uyandıran kısa skeçleri sahnelerdi.

Sanatçı oluşunda, bu yolda attığı ilk adımlar, bunlardı.

Bu çalışmalarının Moskova Tiyatro enstitüsüne kaydolurken faydasının geldiğine de şüphe duyulmaz.

Arzu ile isteyerek Enstitüde açılmış olan Adıge Stüdyosunda eğitimini iyi derece ile tamamladı.

İLK OYUNLARI

Profesyonel olarak ilk sahne aldığı eser Rus klasiklerinden Aleksandr Ostrovske'nin adıgabzeye uyarlanmış bir yapıtıydı.

Tiyatro yaşamında her türlü janrda çalıştı, yeteneklerini geliştirmek üzere çaba sarfetti.

Komedi veya Trajedi sanatçısı diye sınırlandırılabilecek değildi.

Kendisine uygun görülen rolü gerektiği gibi canlandırmaya özen gösterirdi.

Dramaturglarımızın yazmış oldukları piyeslerde ufak-büyük demeden her rolde, canla başla samimi olarak sahne aldı.

'Keskin karakterler' diye tanımlanan rollere daha bir yatkındı.

Ünlü dramaturgumuz Mamıy Yerecıbe'ye ait olan ' Nasip kendiliğinden gelmez' isimli piyesteki Vojuban, Şhaptleko İsa'ya ait olan 'Şevcen Mose' deki rolü buna iyi bir örnektir.

Klasiklerden Puşkinin kısa trajedilerinden sahneye aktarılmış 'Meretin ziyafeti' isimli eserdeki cimri şövalye rolünü çok ilgi çekici bir şekilde, karakterin canlandırılmasında kendine mahsus stille, suç işleyerek biriktirdiği malın  kahramanı nasıl cimrileştirdiğini bunun nasıl trajediye döndüğünü Puşkinin işleyişine’ hakim bir şekilde ses tonlamalarını çok canlı olarak sahneleyişi unutulacak gibi değildir.

Yine klasiklerden Lope de Vega, Çehov, Gogol, Golidoninin eserlerinden sahneye aktarılmış olanlarında aldığı rolleri hakkı ile yerine getirdi.

En çok değinilmesi gereken rolü ise Şekspire ait olan 'Otella'da aldığı başroldü.

Bu eseri sahneleyen tüm tiyatrolarda yapıtın felsefi düşün derinliğini yakalayan-sahneleyebilen sanatçılara büyük değer veriliyor.

Bizim tiyatromuzda bu konuda O başarılı oldu.

Otellayı çerkesçe konuşturan ise Murate Çepayeydi.

Bu eserle rejisör ve tiyatro sanatçılarımız Adıge Tiyatrosunun ayaklarının üzerinde sapasağlam durmaya başladığını kanıtladılar.



Murate Çepaye'nin canlandırdığı karakterlerden birisinden daha bahsetmek istiyorum.

Bu Nodar Dumbadze'ye ait olan 'Kaygılanma, anne!' isimli yapıttaki Vano karakteri.

Davranış ve hareketleri ile Gürcü tiyatrosuna-karakterine uygun bir şekilde rolü sahneledi.

Sahneledikleri bu eser o dönem ülke genelinde sahnelenen yapıtlar arasında birinci dereceden devlet ödülüne layık görüldü, bunda Çepaye Muratenin büyük katkısı vardır.

DRAMATURGUN DÜŞÜNCELERİ

Murate Çepaye'nin sanatsal yaşamında kaleme aldığı piyeslerin önemli bir yeri vardır.

Tiyatro için kaleme aldığı 'Batır' isimli piyesi 1973 yılında sahnelendi.

Piyeste ahlaki konuları ele aldı.

Köyüne kolhoz idarecesi olarak atanan Batır hırsız, tembel- boş gezen adamlar, kışkırtıcılar karşısında sert bir mücadele içerisine giriyor, çalışkan samimi çalışanlara karşı ise merhametli ve adil bir tutum gösteriyor.

Dönemin çizgilerini taşıyan bu eserin sahneye aktarımı inandırıcı-gerçekçi, ilgi çekici, inançları pekiştirici niteliklerdeydi.

İkinci önemli piyesi ise 'Dul kadınlar'. 

İsmi ile zor bir dönemi ele aldığını hemen anlıyoruz.

Eserine kökenlik eden şeyler kendisinin gördüğü, hatırladığı şeyler.

Yazar zor dönemlerde dul kadınların göstermiş oldukları dirayeti onur duyarak gözler önüne seriyor. 

Piyes, dul kalmış analarımızın, canlarını başlarını sakınmadan bizi yetiştiren, okutan, kolhozların çalışmalarına direk dayanak olan analarımızın adına adeta bir anıttır.

İkinci dünya  savaşının getirdiği zorluk ve sıkıntıları ele alan 'Ana'nın kaygısı' isimli eserinde temayı daha da işledi.

Bu eseri aktardığı bitmeyen daimi bir mücadele ve derin özü ile göz doldurdu.

Bu eserini onlarca yıldır sahnelenen 'Makam-mevki esirleri' isimli eleştirisel komedisi takip etti.

Bu yapıtı günümüzde de popülerliğini sürdürüyor sahnelenmeye devam ediyor.

Çepaye Murat son nefesine kadar hem bu eserde hem de 'Dul kadınlar' isimli yapıtta rol almaya devam etti.

'Dul kadınlar' isimli yapıtının üçüncü defa sahneye aktarımını Zıhe Zavurbıy'le yaptılar ve bu aktarımları ile Adıge Cumhuriyeti Devlet Ödülü'ne layık görüldüler.

Çepaye piyesleri ile sadece Adıge tiyatrosunda değil diğer tiyatrolarda da adını duyurdu.

Adıge Cumhuriyeti Müzikal oda tiyatrosunda Murate Çepaye'ye ait 'Aşk büyük bir ateş' isimli yapıt sahnelendi.

Kabartaye Dram Tiyatrosunda 'Makam-mevkinin esirleri' isimli yapıtı repertuara alınarak sahnelendi.

Murate'nin piyesleri tertemiz Adıge edebi yazın dili ile kaleme alınmış, daramaturginin normları içerisinde ele aldığı temaları insanların ilgisini çekici şekilde işlemiştir.

Zaten bu yüzden sahnelere en uygun eserler arasında onun yapıtları yer alıyor.

Farklı yıllarda bu piyeslerinin yer aldığı üç kitap yayınladı, dördüncü eseri olan anıları  basıldı ise de bu kitabını görmek nasibi olmadı.

Çepaye'nin sanatında, çeviri eserlerininde büyük yeri vardır.

Pekçok yapıtı Çerkesceye çevirdi, bunlarda sahnelendiler, bu çalışmaları sahip olduğu edebi dili geliştiren şeyler arasındaydı.

Çepaye espritüel, ilgi çekici bir insandı, eşsiz bir yoldaş ve arkadaştı.

Adıgeliğe de çok riayet ederdi, kendisinden büyük olanlara büyük saygı gösterir, sanat alanında gösterdikleri başarıları karşısında mutlu olurdu. 

İnsanların arasına karışmaktan, onlarla konuşmaktan-sohbet etmekten hoşlanırdı, köyü Bleşepsıne ve onun sakinlerinden çokca bahsederdi.



Soydaşlarımızın yaşadıkları ecnebi ülkelere de çokça ulaşmıştı.

Sanatımızın oralarda gerçek bir temsilcisiydi desekte yanlış söylemiş olmayız.

Soydaşlarımızla ilişkiye geçtiği yolu açan ise o tarihlerde Almanyada yaşamakta olan Yedıç Batıray'dı.

Çepayeyi davet ederek ağırlamış, değerle konuk etmişti, ardından dost da oldular.

Batıray daha sonra vatana geri döndü Mıyekuape'de yaşıyor. 

Türkiye, Almanya, ABD, İsrail, Suriye, Ürdün'de çok defa bulundu, konserler verdi, şarkıları ile yeteneği ile insanların gönüllerinde yer etti.

Sinema sektöründe dünyaca bilinen Holywood'da Çerkesçe söylediği şarkının - bu olayın kendisine de ilginç geldiğini anlatırdı.

Çepaye daima yazmakla da meşguldü. 'Adıge Makh', 'Zekoşnığ' da makaleleri yayınlanıyordu.

Adıge radyo ve Televizyonu ile de sanatsal ilişkiler içerisindeydi.

Televizyonda 'Yaşamım-dünyam' isimli programın bölümlerini çekti.

Bu programı zevk alarak gerçekleştirdi. Son kitabının da ismi  buydu.

TÜM ÖVGÜLERİ HAK ETTİ

Murate Çepaye olağanüstü sanatsal bir yol katetti.

Başarıları neticesinde SSCB Kültür Bakanlığı 'Mükemmel Çalışmaları İçin' isimli ödülü, RSFC, Kabartaye-Balkar cumhuriyeti onursal sanatçısı, Adıge Cumhuriyeti Halk sanatçısı ünvanlarına sahipti.  'Üstün Emek', 'Adıgey'in Kıvancı' madalyalarına sahipti.

Rusya Federasyonu Tiyatrocular birliği, Rusya Federasyonu Yazarlar Birliği üyesiydi.

Adıge Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Toplumsal danışma Konseyi  Başkanıydı.

Murate Çepaye'nin sanatından geçmiş zaman ekleri ile bahsetmek yüreğimizi burkuyor.

Canlandırdığı baş rollerler, hazine değerindeki piyesleri ile, cömert insancıllığıyla, gülenyüzü ile, hoş sesi ile daima aramızda yaşamaya devam edecek.

ŞHAPTLEKO Kesey
Tiyatro araştırmacısı 
A.C. Onursal Sanat Emekçisi
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi