Adıge Milli tiyatrosunda yarım yüzyıl sahne almış olan büyük
tiyatrocu, dramaturg Murate İsmailoğlu Çepaye'nin aramızdan ayrılışı üzerinden
bir yıl geçti.
Sanatımız, kültürümüz, edebiyatımız için bu bir kayıptı.
Murate
Çepaye 100'den fazla rol canlandırdı.
Sanatının
izlediği çizgiyi takip ettiğimizde ardından belirgin bir iz-yol bıraktığı
malumumuz oluyor.
Bir Adıge
sanatçının görmeyi arzulayacağı, kendisini şanslı hissedeceği herşeye ulaştı.
Sanatsal
anlamda Çepaye iyi bir nasibe sahipti.
Doğrusu, bu
nasibi, yeteneği ve emeği ile, sanatına
bağlılığıyla kendisi inşa ederek meslektaşları rol arkadaşları ile övgüler
kazandı.
12 haziran
1939 yılında Bleşepsıne köyünde doğdu.
Doğumu ardından
başlayan ikinci dünya harbinde babası canını verdi, annesi ve biricik oğlunu
ardında bıraktı.
Dönemdeki köylüsü
diğer çocuklar gibi zorluk içinde yetişti, onlardan ayrıldığı husus ise şarkı
söylemeye olan ilgisi, zor bir yaşam sürüyor olmasına rağmen keyifli
karakteriydi.
Annesi kolhoz
tarlalarına çalışmaya giderken onu da yanında götürdüğünde diğer kadınlara
şarkılar söylerdi, bir nebze dul kadınların kalplerine huzur salardı.
Okul eğitimi esnasında sanatsal etkinliklere aktif katılımda
bulunurdu, öğretmenlerinde hayret uyandıran kısa skeçleri sahnelerdi.
Sanatçı oluşunda,
bu yolda attığı ilk adımlar, bunlardı.
Bu çalışmalarının
Moskova Tiyatro enstitüsüne kaydolurken faydasının geldiğine de şüphe duyulmaz.
Arzu ile
isteyerek Enstitüde açılmış olan Adıge Stüdyosunda eğitimini iyi derece ile
tamamladı.
İLK OYUNLARI
Profesyonel olarak ilk sahne aldığı eser Rus klasiklerinden
Aleksandr Ostrovske'nin adıgabzeye uyarlanmış bir yapıtıydı.
Tiyatro yaşamında her türlü janrda çalıştı, yeteneklerini geliştirmek
üzere çaba sarfetti.
Komedi veya
Trajedi sanatçısı diye sınırlandırılabilecek değildi.
Kendisine uygun
görülen rolü gerektiği gibi canlandırmaya özen gösterirdi.
Dramaturglarımızın
yazmış oldukları piyeslerde ufak-büyük demeden her rolde, canla başla samimi
olarak sahne aldı.
'Keskin
karakterler' diye tanımlanan rollere daha bir yatkındı.
Ünlü
dramaturgumuz Mamıy Yerecıbe'ye ait olan ' Nasip kendiliğinden gelmez' isimli
piyesteki Vojuban, Şhaptleko İsa'ya ait olan 'Şevcen Mose' deki rolü buna iyi
bir örnektir.
Klasiklerden
Puşkinin kısa trajedilerinden sahneye aktarılmış 'Meretin ziyafeti' isimli
eserdeki cimri şövalye rolünü çok ilgi çekici bir şekilde, karakterin
canlandırılmasında kendine mahsus stille, suç işleyerek biriktirdiği malın kahramanı nasıl cimrileştirdiğini bunun nasıl
trajediye döndüğünü ‘Puşkinin işleyişine’ hakim bir
şekilde ses tonlamalarını çok canlı olarak sahneleyişi unutulacak gibi
değildir.
Yine
klasiklerden Lope de Vega, Çehov, Gogol, Golidoninin eserlerinden sahneye
aktarılmış olanlarında aldığı rolleri hakkı ile yerine getirdi.
En çok
değinilmesi gereken rolü ise Şekspire ait olan 'Otella'da aldığı başroldü.
Bu eseri
sahneleyen tüm tiyatrolarda yapıtın felsefi düşün derinliğini
yakalayan-sahneleyebilen sanatçılara büyük değer veriliyor.
Bizim
tiyatromuzda bu konuda O başarılı oldu.
Otellayı
çerkesçe konuşturan ise Murate Çepayeydi.
Bu eserle
rejisör ve tiyatro sanatçılarımız Adıge Tiyatrosunun ayaklarının üzerinde
sapasağlam durmaya başladığını kanıtladılar.
Murate
Çepaye'nin canlandırdığı karakterlerden birisinden daha bahsetmek istiyorum.
Bu Nodar
Dumbadze'ye ait olan 'Kaygılanma, anne!' isimli yapıttaki Vano karakteri.
Davranış ve
hareketleri ile Gürcü tiyatrosuna-karakterine uygun bir şekilde rolü sahneledi.
Sahneledikleri
bu eser o dönem ülke genelinde sahnelenen yapıtlar arasında birinci dereceden
devlet ödülüne layık görüldü, bunda Çepaye Muratenin büyük katkısı vardır.
DRAMATURGUN DÜŞÜNCELERİ
Murate
Çepaye'nin sanatsal yaşamında kaleme aldığı piyeslerin önemli bir yeri vardır.
Tiyatro
için kaleme aldığı 'Batır' isimli
piyesi 1973 yılında sahnelendi.
Piyeste
ahlaki konuları ele aldı.
Köyüne
kolhoz idarecesi olarak atanan Batır hırsız, tembel- boş gezen adamlar,
kışkırtıcılar karşısında sert bir mücadele içerisine giriyor, çalışkan samimi
çalışanlara karşı ise merhametli ve adil bir tutum gösteriyor.
Dönemin
çizgilerini taşıyan bu eserin sahneye aktarımı inandırıcı-gerçekçi, ilgi
çekici, inançları pekiştirici niteliklerdeydi.
İkinci
önemli piyesi ise 'Dul kadınlar'.
İsmi ile
zor bir dönemi ele aldığını hemen anlıyoruz.
Eserine
kökenlik eden
şeyler kendisinin gördüğü, hatırladığı şeyler.
Yazar zor
dönemlerde dul kadınların göstermiş oldukları dirayeti onur duyarak gözler
önüne seriyor.
Piyes, dul
kalmış analarımızın, canlarını başlarını sakınmadan bizi yetiştiren, okutan, kolhozların
çalışmalarına direk dayanak olan analarımızın adına adeta bir anıttır.
İkinci
dünya savaşının getirdiği zorluk ve
sıkıntıları ele alan 'Ana'nın kaygısı'
isimli eserinde temayı daha da işledi.
Bu eseri
aktardığı bitmeyen daimi bir mücadele ve derin özü ile göz doldurdu.
Bu eserini
onlarca yıldır sahnelenen 'Makam-mevki
esirleri' isimli eleştirisel komedisi takip etti.
Bu yapıtı
günümüzde de popülerliğini sürdürüyor sahnelenmeye devam ediyor.
Çepaye
Murat son nefesine kadar hem bu eserde hem de 'Dul kadınlar' isimli yapıtta rol
almaya devam etti.
'Dul
kadınlar' isimli yapıtının üçüncü defa sahneye aktarımını Zıhe Zavurbıy'le
yaptılar ve bu aktarımları ile Adıge Cumhuriyeti Devlet Ödülü'ne layık
görüldüler.
Çepaye
piyesleri ile sadece Adıge tiyatrosunda değil
diğer tiyatrolarda da adını duyurdu.
Adıge
Cumhuriyeti Müzikal oda tiyatrosunda Murate Çepaye'ye ait 'Aşk büyük bir ateş' isimli yapıt sahnelendi.
Kabartaye
Dram Tiyatrosunda 'Makam-mevkinin esirleri' isimli yapıtı repertuara alınarak
sahnelendi.
Murate'nin
piyesleri tertemiz Adıge edebi yazın dili ile
kaleme alınmış, daramaturginin normları içerisinde ele aldığı temaları
insanların ilgisini çekici şekilde işlemiştir.
Zaten bu
yüzden sahnelere en uygun eserler arasında onun yapıtları yer alıyor.
Farklı
yıllarda bu piyeslerinin yer aldığı üç kitap yayınladı, dördüncü eseri olan
anıları basıldı ise de bu kitabını
görmek nasibi olmadı.
Çepaye'nin
sanatında, çeviri eserlerininde büyük yeri vardır.
Pekçok
yapıtı Çerkesceye çevirdi, bunlarda sahnelendiler, bu çalışmaları sahip olduğu
edebi dili geliştiren şeyler arasındaydı.
Çepaye
espritüel, ilgi çekici bir insandı, eşsiz bir yoldaş ve arkadaştı.
Adıgeliğe
de çok riayet ederdi, kendisinden büyük olanlara büyük saygı gösterir, sanat
alanında gösterdikleri başarıları karşısında mutlu olurdu.
İnsanların
arasına karışmaktan, onlarla konuşmaktan-sohbet etmekten hoşlanırdı, köyü Bleşepsıne
ve onun sakinlerinden çokca bahsederdi.
Soydaşlarımızın
yaşadıkları ecnebi ülkelere de çokça ulaşmıştı.
Sanatımızın
oralarda gerçek bir temsilcisiydi desekte yanlış söylemiş olmayız.
Soydaşlarımızla
ilişkiye geçtiği yolu açan ise o tarihlerde Almanyada yaşamakta olan Yedıç
Batıray'dı.
Çepayeyi
davet ederek ağırlamış, değerle konuk etmişti, ardından dost da oldular.
Batıray
daha sonra vatana geri döndü Mıyekuape'de yaşıyor.
Türkiye,
Almanya, ABD, İsrail, Suriye, Ürdün'de çok defa bulundu, konserler verdi,
şarkıları ile yeteneği ile insanların gönüllerinde yer etti.
Sinema
sektöründe dünyaca bilinen Holywood'da Çerkesçe söylediği şarkının - bu olayın
kendisine de ilginç geldiğini anlatırdı.
Çepaye
daima yazmakla da meşguldü. 'Adıge Makh', 'Zekoşnığ' da makaleleri
yayınlanıyordu.
Televizyonda
'Yaşamım-dünyam' isimli programın
bölümlerini çekti.
Bu programı
zevk alarak gerçekleştirdi. Son kitabının da ismi buydu.
TÜM ÖVGÜLERİ HAK ETTİ
Murate
Çepaye olağanüstü sanatsal bir yol katetti.
Başarıları
neticesinde SSCB Kültür Bakanlığı 'Mükemmel Çalışmaları İçin' isimli ödülü,
RSFC, Kabartaye-Balkar cumhuriyeti onursal sanatçısı, Adıge Cumhuriyeti Halk
sanatçısı ünvanlarına sahipti. 'Üstün
Emek', 'Adıgey'in Kıvancı' madalyalarına sahipti.
Rusya
Federasyonu Tiyatrocular birliği, Rusya Federasyonu Yazarlar Birliği üyesiydi.
Adıge
Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Toplumsal danışma Konseyi Başkanıydı.
Murate
Çepaye'nin sanatından geçmiş zaman ekleri ile bahsetmek yüreğimizi burkuyor.
Canlandırdığı
baş rollerler, hazine değerindeki piyesleri ile, cömert insancıllığıyla,
gülenyüzü ile, hoş sesi ile daima aramızda yaşamaya devam edecek.
ŞHAPTLEKO
Kesey
Tiyatro
araştırmacısı
A.C. Onursal Sanat Emekçisi
Çeviri;
AÇUMIJ Hilmi