Blogda Ara

27 Mayıs 2014

KAFFED DE ÇERFED DE BİR ÖRGÜT-BİRLİK DEĞİLDİR

Uykuda bir gıdadır.

Zaman zaman uyumak gerekir. Ama bu uyku toplumsal boyutlardaysa, milli konulardaysa gıda falan değildir, bireylerin uyuması dalması anlaşılabilir ama bu kitlelerin, toplumların uyuması şeklinde olursa artık gıda değil zehirdir zehir.

Artık uyanmanın zamanı geldi. 

Dikkat ediyorum da kendini uykuya kaptıranlarda bu iyice bağımlılık halini almış. Açık-aleni gerçekleri görmek istemiyorlar.

İnanırmısınız bilmiyorum ama hala Türkiye'de Çerkeslerin bir örgüte, örgütlenmeye sahip olduklarını sanan kişiler var. 

Hala örneğin Kaffedi, Birkafı, ÇHİ'yi, Çerfed'i, Forumu ve belki yarının benzer yapılarını örgüt sayan insanlar var. 

İnanması zor, ama hala böyle birileri var. Uyanmamak, görmemek, hoşlarına gidiyor galiba.


***

Özellikle Türkiye'de yaşayan Çerkeslerin oluşturduğu bir örgütlülük yok. Bazı yapılanmalar var, bunlara örgüt dememiz ise mümkün bile değil.

Bir kaç yıldır üzerinde duruyor, bu yapılanmalarda yer alan garip insanlardan bahsediyor, yanlışlıklarını dile getiriyoruz.

Örneğin Kaffed içerisinde bir garip yapının , garabetin yerleşmiş olmasından duyduğum sıkıntıyı defalarca dile getirdiğimi tüm okuyucularım biliyorlar.


***

Daha az değindiğim şey ise yapının kendisinin de garip olması. Örgütlülüğün hiç olmaması.

Kaffedin, Birkafın, çeşitli vakıfların, Çerfed'in, forumların sanki örgütlenmiş bir yapı olduğunu düşünen arkadaşlara denk geldikçe hayret ediyorum.

İçimden, 'uyanın be, uyanın be' diye feryad edesim geliyor.


 ***

Anlamıyorlar mı, anlamak mı istemiyorlar veya uyumaya devam etmek mi arzuları bilmiyorum.

Gözlerinizi açın, ortada herhangi bir örgüt yok, federasyon yok. Aynı şekilde, başka oluşturacağınız şeyler de yok olacaklar. Aynı şekili sergiledikleri müddetçe yok varsayılacaklar.

Var olan şey halkımızın emekleri bağışları ile alınmış dernek binaları, çay bardakları vs. vs. İşte bunların oluşturduğu şey.  Bu bir örgüt değildir. Bu bir örgütlenme değildir.

Fakat buna rağmen terk edilmemesi gereken elde tutulması gereken bu garabete bırakılmaması gereken şeylerdir.

***

Örgüt denilen şey en az bir konuda anlaşabilen ve buna yönelik faaliyet gösterebilen kişilerin yapıların organize hareket yetisinde olabilmesidir.

Hiç bir şey yapmasalar bile en azından ufacıkta olsa ortak bir fikirleri, kanıları vardır.

Yani yukarıda bahsettiğim tüm bu yapıların hepsi bu bağlamıyla örgüt falan değildir.

Onlar kendilerini bir arada tutan şeyin ne olduğunu bilmezler, çünkü böyle en ufak bir şeye sahip değiller.

Ayakkabıcılar birliği dediğimizde bir örgütten örgütlülükten bahsedebiliriz.

Ama yukarıdaki yapılar için böyle bir şey söz konusu bile değil.

Mesela çok basit örnek vereyim.

Biz Çerkes milleti için bir araya gelmiş insanlarız, diyemezler, çünkü dediklerinde hemen içlerinde dalgalanmalar başlar, dağılmaktan korkarlar...

Biz Çerkesya için biraraya gelmiş insanlarız da diyemezler. Çünkü böyle dediklerinde yine aynı sorular ortaya çıkar.

Biz Kafkasya için bir araya geldik te diyemezler, hangi kafkasya, Gürcistan için mi, Osetya içinmi, yoksa Karaçaylar için mi Çerkesya buna dahil mi sorusu ortaya çıkar. İnanın bunu bile cevaplayamazlar.

Kısaca bu anlamı ile örgüt falan değillerdir.


****

Sadece bununla da sınırlı değil. Herhangi, dünya çapında rağbet gören bir ideoloji için de bir aradayız diyemezler.

Mesela, bizi sosyalizm bir arada tutar diyemezler, Sosyalistiz biz diyemezler.  Bizi ekonomik çıkarlarımız bir arada tutuyor da  diyemezler. Kapitalistiz diyemezler, tüm bunların dışında bir şeyiz de diyemezler. Bu bile, o zaman nesiniz sorusunu getirir.

Böyle şeyler söyleyemezler. Çünkü bunları söylediklerinde bile ulusal kimliklerini vs dile getirmek ve herhangi bir konumda ele almak zorunda kalırlar.

Bunları boş verin biz şu milletteniz, şu dindeniz, şu ülkedeniz, dilimiz, şu dildir, geleceğimizi şuna yönelik oluşturma arzusundayız, bizim geçmişimiz şudur dahi diyemezler.

Kısaca onların örgütlü sayılmalarını sağlayacak herhangi bir şey yoktur.

Bir arada olmalarını sağlayan tek şey ise bunların hiç birisinin olmamasının devamını sağlamaktır.

Örneğin, Asetin ve Çerkeslerin birlikte yaşadığı dolayısıyla Asetin ve Çerkeslerin birlikte oluşturdukları bir dernek çıkıp Biz Çerkes ve Asetin milletinin çıkarları için çalışıyoruz demeye kalksa bu yapı onları hemen dışlamaya çalışır. Çünkü artık bir amaç belirtilmiştir, kimlik, din, dil, gelecek ve geçmiş bağlantısı net olarak ortaya konulmuştur. Örgüt ve örgütlülük anlamında bu iyi bir şeydir.

Dolayısıyla söz konusu hiç bir şey olmamayı ilke edinmiş güruh rahatsız olur.

Hatta daha da ileriye götürmek mümkün biz hiç birşey olmak istemeyenler olarak biraraya geldik diyebilseler dahi örgütlülük anlamında adım atmış olacaklar. O'nu bile söyleyemezler.

Böyle bir örgütlülükmü olur.

Böyle bir örgüt duyulmuşmudur. 

Uyanın uyanın! Kral çıplak, örgüt falanda yok.

***

Anlatmak istediğim şey şu; ortada bir örgüt yok, örgütlenme yok. var olan yapı ise bir garabetin denetiminde.

Bu garabetin yerini değiştirmesi ise yine de çözüm değil. Çözüm sadece ne istediğini bilen kişilerin buraya gelmesi..

Yoksa bu garabet gitmiş başka garabet gelmiş başka garabetler kurulmuş hiç önemi yok.

***

Kısaca; Al Fadimem, bal Fadimem, uyan uyan sabah oldu, namazını kıl Fadimem....

AÇUMIJ Hilmi