Blogda Ara

7 Mayıs 2010

Ya Dünya İçin, Ya Ahiret İçin

Bu gün Cuma namazı için Mıyekuape Merkez Camiine gittim. İyi ki gitmişim. Bazen cumaları kılmak için Mefehable’ye gidiyorum. 

Maykop camiinde Cuma hutbeleri iki dilde veriliyor. Cemaat içerisinde zencisinden tutun Asya’nın çekik gözlülerine kadar her milletten insan bulunuyor. Bu yüzden hutbe önce Adıge(Çerkes)çe ardından Rusça özetlenerek okunuyor. 

Böyle olunca cuma namazı bir kaç saat sürüyor, Mefehableye giden bir arkadaşa rastlarsam Mefehableye gitmeği tercih ediyorum. Orada hutbe sadece Çerkesçe olarak okunuyor. Bu yüzdende cuma namazı bir kaç saat uzunluğunda olmuyor.


Bu gün Mıyekuape Merkez Camisinde hutbeyi Adıgey ve Krasnodar Kray’ının müftüsü verdi. Ana konusu ikinci dünyasavaşında faşist alman ordularına karşı savaşanların içerisinde bulunup ölen, canını veren Adıgeler üzerine idi. 

Savaşı müftü efendi lanetledi, cemaatin hepside aynı düşüncelerle onayladılar. 


Müftü’nün üzerinde durduğu konu bu savaş esnasında canını verenlerin pek çoğu için cenaze namazı kılınmadığı üzerine idi. Rus-Kafkas savaşlarına da değindi. Kafkasya’daki diğer savaşlara da değindi, bunların çoğunda ölenler adına namaz kılınmış olunabileceğini ama ikinci dünya savaşında ölenlerin birbirlerinden çok uzak mesafelerde dünyanın çeşitli yerlerinde öldüklerinin altını çizerek cuma namazından sonra tüm bu insanlar için gıyaplarında cenaze namazı kılmamızın hayırlı olacağını söyledi.

Cuma namazının ardından içinde zencilerin, Asyalıların, Çeçenlerin, Müslüman olmuş Rusların, yerli Adıgelerin dünyanın farklı ülkelerinden dönmüş olan repetriantların hepsi kıbleye doğru dönüp cenaze namazı kıldılar.

Eve gelene kadar kalbimde bir şüphe vardı; bir kişi için ikinci defa cenaze namazı kılınabilir mi, şehitler için cenaze kılınabilir mi vs. vs. Şüphecilik her tarafımıza işlemiş ki. Sonradan öğrendim ki evet kılınabilirmiş...

***

21 Mayısta ne yapmalıyız. 

Atalarımızı anmalıyız. Onları anmaktan çekinmemeliyiz. Son yıllarda gerek Kafkasya’da gerek diasporada hoş uygulamalara rastlamağa başladık. 

Geçen yıl Türkiye’de 21 Mayısta vatanından sürülen, canını vatanı için verenler adına mevlitler okutuldu. Kafkasya’da gıyaplarında cenaze namazları kılınıyor ardlarından dualar ediliyor. Atalarımızın canlarına değen, ruhlarını huzura kavuşturmak için onlara dualar etmekten daha güzel ne olabilir ki.

Kimin söylediğini anımsamamakla birlikte çok hoşuma giden bir sözü sizinle paylaşmak istiyorum ‘Yaptıklarımız ya dünyaiçinya da ahiret için olmalı, eğer her ikisi içinde değilse lüzumsuzdurlar’.

Evet geçmişimiz için ruhlarına okuyacağımız dualar geleceğimiz içinse yeni bir Çerkes dünyası kurulması içinse, ne yapılması gerektiği hepimizin malumu..

21 Mayıs Çerkes soykırımı anmalarının nasıl yapılması gerektiğine de bu çerçeveden bakınca kolay bir sonuca ulaşıyoruz. Ölmüşlerimizin adına Kur’an okumak, ruhlarını şad edecek dualarda bulunmak, belki 21 Mayıs gecesi 

Çerkeslerin yoğun yaşadığı yerlerde camilerde toplanıp mevlitler, Yasinler okumak gerekiyor.

21 Mayıs’ın bir de biz yaşayanlar için geleceğimiz için dünya için perspektifi var. Atalarımızı yurdundan sürenlere inat yok olmadığımızı göstermek, soykırımını dünyaya tanıtmak, Rusya federasyonuna istemlerimizi duyurmak. Bunun için vatanda meclislerin daha önce Rusya federasyonuna verdikleri müracaatlar var. Kentlerimizde Kafkas savaşları anısına dikilmiş anıtlar vs. vs. var. 

Diasporada yaşayan insanlarımızın bu konuda vatana destek olmaları, seslerini duyurmağa çalışmalarından daha doğru ne olabilir ki.

Ne dünyaya ne de ahirete faydası olmayan şeylerden, sadece 21 Mayıs’ta değil her zaman kaçınmamız dileğiyle...

Açumıj Hilmi Özen