Blogda Ara

30 Nisan 2010

Kefken’e Slogan:

“Ramazan Bayramında Kurban Keselim, Kurban Bayramında Da Aşure Dağıtalım…”

Çerkes tarihinde iki büyük sürgün, ulusumuza unutulmaz acılar getirmiştir. İlki, ulusun büyük çoğunluğunu vatanından eden 21 Mayıs 1864, ikincisi ise halk arasında 93 harbi diye anılan 1877-1878 Osmanlı Rus savaşı ardından gerçekleştirilen sürgün.


İkincisi ilkinden hiçte azımsanmayacak boyutlardadır. Osmanlı sınırları içerisinde balkanlarda yaşayan hemen hemen tüm Çerkeslerin orta doğuya sürüldüğünü görüyoruz. 

Savaşın kendisi ve Çerkeslerin bu savaştaki rolleri ne idi ne değildi üzerinde uzun uzun konuşulması tarihçilerin araştırmalar yapması gereken hususlardan birisi.

Osmanlıya büyük Çerkes sürgünü ile veya bu sürgünden sonraki yıllarda gelen Abazalar arasından çıkan gönüllüler 1877-1878 savaşında Osmanlı ordusu ile Sohum’a Maan Özbek ve Maan Kamlat emrinde çıkartma yaparlar. 

Fakat ne yazık ki savaşın kaybedilmesi ardından imzalanan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması’nın XXV. Maddesi “Kafkasya’da bulunan Osmanlı askerleri ve taraftarlarının 3 Mart 1878 tarihinden itibaren altı ay içerisinde temizlenmesi şartı” gereği bölgeyi terkederler.

Bu bölgede Rus İmparatorluğu’nun uğradığı zarar (!!)’ın telafisi içinse Osmanlı devleti, yine aynı anlaşmanın XIX maddesi C fıkrası gereği “100 milyon Ruble” tazminat ödemek zorunda bırakıldı. 


Bu para ise Abhazya’nın boşaltılmasının da maddi yükünü Rusya İmparatorluğu’nun sırtından kaldıracak bir mahiyette idi.

93 harbi (1877-1878) sonrası Abhazya’dan sürülen Abazaların indirildiği limanlardan birisi Kefken idi. Kefken’de her sene gerçekleştirilen anma törenleri böylesi bir geçmişe sahip. 

Yeşilköy anlaşmasının X. ve XVI maddelerinde yer alan Çerkes’ler ise bu anlaşmanın tam anlamı ile uygulanamaması neticesinde yerlerinden sürülmemişlerdir.

Fakat Rus Çarlığı ile yine bu savaş üzerine Berlin’de Rusya İmparatorluğu, Almanya, Avusturya Macaristan, Fransa, İngiltere, İtalya ve Osmanlı İmparatorluğu temsilcileri tarafından imzalanan (1- 13 Temmuz 1878) anlaşmada yer alan XV ve LXI. maddeler Çerkeslerin Balkanlardan sürülerek günümüz yakın doğu ülkelerine göç ettirilmelerine sebep olmuştur.

Kısaca 93 harbi (1877-1878) neticesinde Abazaların 3 Mart 1878de Abhazya ve dolaylı olarak BATUMDAN, Çerkeslerin ise 1-13 Temmuz 1878 tarihlerinde Balkanlardan göçertilmelerine zemin hazırlayan uluslararası anlaşmalar imzalanmıştır.

Kefken’de 3 Mart tarihinde anılması gereken şey budur.

Sadece Kefken’de değil Yeşilköy’de bu anlaşmanın imzalandığı konağın önünde de anılması gereken Abaza tarihinin en önemli günlerinden birisidir bu gün.     

Çerkeslerin ikinci sürgünleri Avrupa’da özellikle Berlin’de, sürüldükleri orta doğu ülkelerinde Ürdün’de, İsrail’de, Suriye’de ve Türkiye’de ise belki Bulgaristan sınırlarında veya Rumeli yakasında Çerkes adıyla hala anılmağa devam edilen Çerkesköy’de, İstanbul’da vs. vs 1-13 Temmuz tarihlerinde anılmalıdır.   

Kefken’de bulunan mezarlığın düzenlenmesi, orada bir anıt inşa edilmesi, buraya gelecek insanlar için imkanların sağlanması çok güzel.

Orada mezarlarında yatan insanların anısına, Abazaların acı anıları üzerine yapılacak, yapılan her şey çok az bile.

Buradaki anma toplantısını düzenleyen organizasyona slogan olarak “Ramazan Bayramında Kurban Keselim, Kurban Bayramında da Aşure dağıtalım....” cümlesini kullanmalarını öneriyorum..

Elbette ramazan bayramında fakirlere et dağıtmak sevaptır, kurban bayramında da aşure dağıtmanın bir mahsuru yoktur.

İyiliğin ne zaman yapıldığının önemi yoktur. Ama ramazan bayramında kesilen hayvanla kurban kesme görevi yerine getirilmiş olmaz.

Kefken Anmaları’da öyle. 

Orada yatan Abaza büyüklerinin ruhlarına dua okumanın, ölenleri, o dönemde görülen zorlukları aklımıza getirmenin zararı yok.

Ama 3 Mart tarihinde yapılması gereken anmanın yapılmayıp, hatta bu tarihin yerine 21 Mayıs tarihinin dile getiriliyor olmasını anlamakta zor. 


Osmanlı ve Rusya’nın imzaladığı, net, ele avuca gelen bir belgeye dayanan Abaza Sürgünü ile ilişkili yerde bambaşka bir tarih ve olayla ilintili anma düzenleyenler için   “Ramazan Bayramında Kurban Keselim, Kurban Bayramında da Aşure Dağıtalım....”dan veya “Hiç Birşeyi Yerinde, Zamanında Gerektiği gibi Yapmayalım…”dan daha iyi bir slogan bulunamaz diye düşünüyorum.

AÇUMIJ Hilmi Özen