Milletimizin
birlik içerisinde olmadığı, bir bilince sahip olmadığı bu millete atılmış en büyük iftiradır.
Dünya üzerinde
milletimizin sahip olduğu birlik anlayışı ve milli bilinci kadar gelişmiş bir bilince sahip olmayan onlarca, yüzlerce halk vardır, bu halkların birlik
içerisinde olduğunu varsayıp bizim milletimizin birlik içerisinde olmadığını
düşünenler yanılırlar.
***
Milletimiz eksiksiz tüm fertlerince kendisini kendi dilinde Adıge olarak isimlendirir. Bu birliğimizin en temel ve hiç bir ferdinin itiraz etmeyeceği bir noktasıdır.
Bu bağlamda dünya
üzerindeki pek çok kabile, kabileler, uluslaşma yolunda ilerleyen topluluklara
kıyasla inanılmaz bir güce ve birliğe sahibiz.
Örneğin bizim dilimizle Azığe, Abaze gibi tek bir isimle isimlendirdiğimiz kabileler
kendi dillerinde kendilerine ortak bir isim dahi verememişlerdir. Bu bağlamda bir
birlikten uzaktırlar, birlik bilincine tam anlamı ile sahip değildirler.
Hakeza Türkiye gibi bunun politikasını devlet politikası yapabilmiş bir yapı içerisinde dahi hala ben kesinlikle Türk değil Karapapağım, Kıvırcığım vb. diyen türki halklar, insanlar vardır.
Hakeza Türkiye gibi bunun politikasını devlet politikası yapabilmiş bir yapı içerisinde dahi hala ben kesinlikle Türk değil Karapapağım, Kıvırcığım vb. diyen türki halklar, insanlar vardır.
***
Milletimiz vatanı
dışında dünyanın hiç bir yerinde hiç bir toprak parçasından santimetre kare
kadar dahi toprak talebinde bulunmaz.
Türkiyede doğup
büyümüş, bir kelime dahi Çerkesce bilmeyen, Çerkes adetlerinden geleneğinden
çok uzak yetişmiş fertlerimiz dahi Türkiyeden bir karış bile toprak talep etmezler.
'Benim babam-dedem bu
topraklar için can verdi' gibi duygusal yaklaşımlarını bu boyutun dışına
çıkartan Çerkes yoktur.
‘Bu topraklarda bizim toprağımız’ duygusal ajitatif söylemini yineleyen her hangi bir Çerkese Türkiye’nin neresinden Çerkesler için kaç santimetrekare toprak istiyorsun dediğinizde birden böyle bir istemi olmadığını adeta yüzünüze haykırarak söyleyecektir.
‘Bu topraklarda bizim toprağımız’ duygusal ajitatif söylemini yineleyen her hangi bir Çerkese Türkiye’nin neresinden Çerkesler için kaç santimetrekare toprak istiyorsun dediğinizde birden böyle bir istemi olmadığını adeta yüzünüze haykırarak söyleyecektir.
***
Milletimiz özellikle milli kimliği ve toprak talebinde bulunabileceği ‘o tek yurt’ ülkesi konusunda şaşmaz bir birliğe ve bilince sahiptir.
Milletimizin bu
bilinci, bu birlik duygusu öz yapısıdır.
Milletimizin
bilinçsiz olduğunu, bilincini oluşturacağını söyleyenler yalan atıyorlar.
Dünya üzerinde bu
millet kadar ortak bir bilince sahip millet nerede ise yoktur.
Milletimizin bir
ferdi ‘Sı adıgaba? Ben Çerkes değilmiyim?’ dediğinde bu bilince yüklediği her şeyi dile
getirmiş olur.
***
Milletimizin
bilinç sorunu yok.
Milletimizin bilinç
sorunu olduğunu söyleyenler yalan söylüyor, bu millete iftira atıyorlar.
Böylesi bir
birliği yok saymak doğru değil.
Milletimizde,
özellikle sürgün sonrasında ortaya çıkmaya başlamış olan yegane belirleyici
sorun ‘Umutlarını kaybetmiş- umutları kaybettirilmiş’ olmasıdır.
Milli birlik
anlamındaki öz iradesine, milli bilinç anlamındaki kavrama yetisinin
büyüklüğüne, ülke ve toprağını başka ülke ve topraklarla değiştiremiyor
olmasına rağmen işte bu umutsuzluk onun elini kolunu bağlayan yegane şeydi.
***
Bu umutsuzluk özellikle Türkiyede yer alan diaspora kesiminde en geniş yayılımı
gösteriyordu.
Bu umutsuzluktan
beslenen, sözde bu milleti temsil etme iddiasını taşıyan yapılar mantar gibi
bitmişlerdi. Hala böylesi yapıları yeşertmeye çalışanlar var.
İşte bir birliğe,
ortak bilince sahip olmayan, bölük pörçük olanlar onlar.
Varsınlar daha da
bölünsünler kendilerini istedikleri kadar parçalasınlar bu millette karşılık
bulamayacaklar.
Çünkü bu milletin
fertleri ‘sı adıgeba?’ dediklerinde altında
yatan büyük birlik bilincini hala sahipler.
O ülkeye vermiş,
O ülkeden almış oldukları şeylere rağmen, yine O ülkeden karış kadar toprak
talep edemeyecek kadar kendilerini O ülkeye uzak sayıyorlar.
***
Ülkelerinde
fizikende varlıklarını sürdürmek, birliklerini yeniden oluşturabilmek anlamında
umutsuzlukları vardı hala da var olmaya devam ediyor. Ama bu ülkelerinden başka bir yerde toprak talep eder duruma onları sokmuyor.
İşte diğer o
bölük pörçük yapılarda, tüm enteresanlıklarını bunun üstüne kurmuşlardı.
Türkiyede biz değişelim, onunla şununla karışıp yeni bir millet oluşturalım. Bu ülkede doğduk bu ülke bizim ülkemiz burası için yaşayalım, ölelim, nasıl olsa önümüzde bir gelecek yok en iyisi Türklüğü kabul edelim diye ortaya çıkanlar sadece bundan besleniyorlar ve hala beslenmeye çalışıyorlar.
Onlar bu milletin
umutsuzluk tacirleri.
Hava hoş
aralarında Türk olmak isteyip Türk olanlar, Arap olmak isteyip Arap olanlar
da varlar. Ama onlar zaten artık bu milletten kopmuş olmak istediklerine
ulaşmışlardır. Boş verin o yılkıda istediği otlakta yayılsın.
***
Milletimizin
birliğini sağlayan 'Türkiyeden, Arap ülkelerinden karış kadar toprak talebinde
bulunmaması' ile milli kimliğine ters düşen her türlü hareket bu millet için
yanlıştır.
Onların bu millet
için geliştirdikleri bu millete sapkın gelen görüşler kendilerinedir.
Milletimizin
birliği ve dünya üzerinde kendi
toprakları dışında hiç bir yerden toprak talep etmemesi üzerine gelişmiş vatan
bilincini aşağılayan her türlü çıkış bu millette kök salamaz.
Bu yüzden
miletimize, '-bu millet bir bilince bir birlik anlayışına sahip değil' diye boşu
boşuna iftira atmayın.
AÇUMIJ Hilmi