Blogda Ara

5 Temmuz 2016

Bayraklarımızın Adıgeye geri getirilişi

Şapsığ Bayrağı
1 ekim 2015 tarihinde Adıge Cumhuriyeti Milli Müzesinin kuruluşunun 90. yılı kutlandı.

İlk müze o tarihlerde Krasnodar kentinde Adıge Otonomisi İdaresinin bulunduğu yerde açılmıştı.

Müzede yer alan ilk eserler ise o tarihlerde Krasnodarda yaşamakta olan çerkeslerin oluşturduğu vakfın topladığı eserlerdi.

Bu konuda en aktif çalışanlardan birisi de Navurze İbrahim’di, dolayısıyla Müze Müdürü yapılmıştı.


Müzemiz evrakları arasında, eserlerin kayıtlarının yapıldığı evraklarda bir numara ile numaralandırılan ise Nathuaye bayrağıdır.

Müzede önemli yerleri var

Günümüzde Adıge Cumhuriyeti milli Müzesi Fonlarında tarihi öneme sahip Nathuaye ve Şapsığ bayrakları yer alıyor.

Müzemizin 90. kuruluş yıldönümü anısına hazırladığımız serginin merkezinde, ayrılan özel yerde sergileniyorlar.

Çerkes milletine Şapsığlar, Nathuayeler hakkındaki bilgileri en iyi ulaştıran kişi Mehoş Ruslan.

 20 yıl kadar önce yayınladığı ‘Yüce Umut’ isimli kitabında bu bilgiler yer aldı.

Adıgeyde tanınan yazar Mehoş Ruslan Çerkes yüreği taşıyan bir kişi, milletimizin güzelliklerini aktarma çabası içerisinde.
Navurze İbrahim


Kaleminin ucundan ilginç makaleler, kitaplar dökülüyor.

Mehoş Ruslan’ın yazdıkları arasında bayrakların getirilişi ile alakalı olanlarına değinmek istiyorum.

Bayrağa her dönemde değer verilmesi olağanlaşmıştır.

O milletin, ülkenin namusu, nişanı.

Adıge kavimlerinin bayrakları, bayraktarları vardı.Bayraktarlığı yapan sülaleler belirlenmişti.

Örneğin Bjeduğlarda Hakuy sülalesiydi.

Kafkas savaşı esnasında zor duruma düşmüş, çıkış yolları arar haldeydiler.

Düşmana karşı koyan Çerkesleri bir araya toplayacak, onların birliğini sağlayacak sembollere ihtiyaçları vardı.

Milleti toparladı

Adıge kavimlerinin bayraklarının o tarihlerde yapılması zorunluluk halini almıştı.

Yazılı belgelerde yer aldığına göre, 1840 yılı nisan ayında Ubınıj’da yapılan zefeste (kongrede) katılımcılar her bir havzadan (*) (çerkeslerin bölgeleri belli bir belirleme yöntemi vardı; sahilinde oturdukları nehirlere göre) 15 süvari seçerek bayrakları ile (зэхахьэмэ) oturumlara katılmaları kararı alınmıştı.

Bu bayrakların yapıldıkları dönemin buna denk geldiği kanaati de elde edebiliriz.

Anlatılarak aktarılanlara göre, Tığıjıko Kızbeç, Pl’aneko Alcerıy ve Jane Nawts’ık’u Şapsığ bayrağının seçimi ve yapımına iştirak ettiler.
 
Şapsığ Bayrağı
Kafkas savaşı esnasında Şapsığ ve Nathuay askerleri Nathuayelerden Şıwupak’o Mansur’un liderliğinde bayraklarıyla 25 Mayıs 1840 tarihinde gece saat ikide gizlice, sessiz bir şekilde Rus ordusunun bulunduğu Wubın kalesini almak üzere baskın yaptılar.

Baskın yaptıkları ordu ise kuvvetli direnç gösterdi, iki tarafta da kan dökülen bir savaş gerçekleşti.Rus Evraklarında yazılı olarak aktarıldığına göre yalnızca siperlerde 685 ceset ve on yaralı vardı.

Bu savaşta Adıgeleri bozguna uğrattılar, Natıhuay ve Şapsığların bayraklarını ele geçirdiler.

Bayraklardan bir tanesinde kurşun ve süngü darbeleriyle oluşmuş beş delik var.

Rus tarih bilimcilerinin aktardığına göre bu savaşta Şapsığ ve Nathuayeler büyük kahramanlık gösterdiler.

İmparatorluk ordularının ele geçirdiği bayraklar 1867 yılında Tifliste açılan Kafkas Ordusu Tarihi Müzesine verildi ve bu bayraklar müzedeki çerkes etnografyası şubesinde 1926 yılına dek kaldılar.
        
1922 yılında Adıge otonom Bölgesi kurulduğunda Şapsığe yaşlıları Otonom Bölge Thamatesi Hahurate Şıhanceçeriy’e müracaat ederek ‘Şapsığ ve Nathuay bayraklarının bulunduğu yeri öğrenmesi’ ricasında bulundular.

Hahurate’de dostu Bjaş’o Aslanbeç’i bu konuda görevlendirdi, halka sorarak Şapsığe Bayrağının nasıl bir görünüşe sahip olduğunu öğrenmesini istedi.

Adıge tarihi hakkında bilgi sahibi olan Haştıku’lu Natho Salih, yazar, dramaturg Tsey İbrahim, Hahuratenin devrimci arkadaşı Met T’ıhut’ıhu, Şhalaho Doletçerıy, Huaj Muhammed ve Çuhe Rahmet bu konu ile gerçekten ilgilendiler.

Üzerinden çok bir vakit geçmeden bayrağın resmini yaptırdılar.

Ülke Merkezi İdaresi Komitesi başkanı S. Orconikidze ve A Mikoyan’a Şapsığların ricası ulaştırıldı. Kısa bir süre sonra ise Tiflis Müzesi çalışanları bayrakları bulduklarına dair mektup yazdılar.
Nathuay Bayrağı

Otonom bölge Müzesi Thamatesi Navurze İbrahim Aslançerıyeyıko Adıge Otonom Bölge idaresi ve otonom Bölge icra komitesi ve Eğitim dairesi başkanları adına Gürcüstan Bilim Başkanlığına, Gürcüstan Tarih ve Etnografya Derneğine müracaat etti ve bu başvuru neticesinde 1925 yılı ekim ayında Gürcüstan Merkez Arşivi Nathuayelerin bayrağının geri verilmesi kararı aldı. Gürcüstan devlet yetkililerinin aldığı kararla 1926 yılında Azerbeycan Baküde Devlet Müzesinde bulunan Nathuay Bayrağının Adıge Otonom Bölgesi Müzesine iadesi temin edildi.

Gürcüstana gittiler

Şapsığların Bayrağını geri getirmek için Met T’ıhut’ıhu ve Bjaş’o Aslanbeç Gürcüstana gönderildi. Burada samimi bir şekilde karşılandılar, pek çok kişi ile de tanıştırıldılar.

Bayrağı Krasnodara getirdiklerinde onları Şapsığ köylerinden gelmiş olan ikiyüz atlıdan daha az olmayan bir grup karşıladı.

Bayrağı katlayarak, ardından atlıların geldiği konvoyla Otonom Bölge Yürtüme kurulunun bulunduğu binaya getirerek teslim ettiler.

Sonraki gün, sabahleyin Hahurate Ş. ve Tsey İ. bayrağı Afıpsıp’e getirdiler.

Köy girişinde tüm kırı kaplamış şekilde kalabalık halk bekliyordu.

Bjaş’o’nun anlattığına göre Şapsığe topraklarına girdiklerinde Met T’ıhut’ıhu elini keserek kanından bayrağa kan damlattı. İnsanların biriktiği meydana geldiklerinde bayrağı tutan elinden dirseklerinden ve hatta bayrağın sapından kan damlıyordu.

Toplanan kalabalığa Hahurate Şıhançeriy, Pseytuk okulu öğretmeni Natho Salih, Tsey İbrahim, Huaj Muhammed, Şhalaho Doletçerıy birer konuşma yaptı.

Tüm Çerkesler adınaysa Met T’ıhut’ıhu bir konuşma yaptı.

Ardından Adıgelerin uzun zamandır görmedikleri bir heğegu cegu yapıldı.

Milli danslarımız ve şarkılar üzerine yer yer yarışmalar yapıldı.

Krasnodardan gelen sanatçılar konser verdiler.

Adıgeyde o tarihlerde yaşayan en iyi pşınavolar da ceguye davetleydi; Bılımğot Pago (Hatığujıkuay), Thığo Katib (Lahşıkuay), Camırze İbrahim (Afıpsıp), Pheçıçavolar ise; Şevcen Aydemir (Woçepşıy), Şevcen Muhammed (Kazazıwu), kadırıko Abubekir (Pseytuk), Abreç Bayram (Şıncıy), Kamılapşeler; Koceşavo Bayram, Şevcen İbrahim, Şevcen Hacwumar.

Üç gün cegu…

Kutlamalar hiç durmadan üç gün devam etti. Gündüzleri köyün dışındaki meydanlıkta geceleri ise köy içinde dans ediyorlardı.

Dans etmesi durduğunda süvariler yarışıyor yeteneklerini sergiliyorlardı.

Üçüncü gün sonunda kutlamaları Hahurate Şıhançerıy yaptığı değerlendirmeyle nihayete erdirdi.

Yarışmalarda başarılı olanlar meydana çağrılarak kıymetli hediyeler verildi.

Pşınavolar arasında en iyi olarak Bılımğot Pago, Pheçıçavolar arasında Kadırıko Abubekir ile Abrec Bayram, Kamılapşler arasında Koceçavo Bayram seçildi.

En iyi dans edenler ise; Çesebıy Mahmut, Neğuçu Rüstem, Nepsevu Ğuçıps bayanlarda ise Açumıj Kabehan, Tığuj Zülfiye, Pçıhatlıko Tavo, Tığuj Minhan, en alımlı kız olarak Şhakumıde Aminet, en edepli, miütenasip şekilde konukları karşılayan bayan olarak ise Bjıhekoyejli Jajıy Zülfiye…


At yarışında birinci gelen ise Afıpsıplı Şhalaho Seferbıy, atla akrobatik hareketler yapma anlamındaysa Açumıj Seferbıy ve Açumıj İshak birinci geldiler.

Heğegu cegu’sunun bitimi ardından bayrak bir kaç gün Met T’ıhut’ıhu’nun evinde bırakıldı. Daha sonra Navurza İbrahim tarafından kurulan müzeye taşındı.

Bayraklar geri getirildikten sonra kıyı boyu Şapsığları bayrakların kendilerine verilmesi için, bayrakların Adıge otonom bölge müzesine verilmesinin hata olduğunu belirterek Krasnodar Eyaleti idaresine müracaat ettiler.

Mıyekuape’nin 1936 yılında Adıge otonom Bölgesi başkenti yapılması ardındanAdıge Otonom Bölge müzeside 1938 yılında Mıyekuapeye taşındı.

Bayrakların adı anılmadan uzun yıllar müzede tutuldular.

1951 yılında bayraklar için tehlikeli bir durum söz konusu oldu.

7 ekim 1951 tarihinde müzeyi denetlemek üzere gelen yedi kişiden oluşan bir komisyon oluşturulmuştu.

Bu komisyon, müzede bulunan bayrakların, bazı fotoğrafların o dönemin ideolojisine aykırı olduğu ve müzeden çıkartılmaları gerektiğine dair karar aldılar.

İmzalanan akta göre bu bayrakların Adıge otonom Bölge arşivine verilmesi gerekiyordu.

Bunun üzerine o tarihlerde Müze Fonu koruması Lebedenko Lyubov İgnatiyevna bayrakları evine götürüp sakladı on yıldan fazla muhafaza etti. Bu kötü dönemler geçtikten sonra ise bayrakları geriye müzeye getirmişti.

Müze ulusun tarihi ve mirasının muhafazı.

Adıge Cumhuriyeti Milli Müzesi kayıtlarında bir numaralı kayıt olarak Nathuayların bayrağının yer almasının büyük anlamı var.

Her ulus, ülke için bayrak bir nişan ve namustur.

Adıge Cumhuriyetinin Devlet oluşunu Çerkes bayrağı pekiştiriyor, devlet dairelerinin binalarının üstünde özgürce dalgalanıyor.

Çerkes Bayrağı günü günü her yıl 25 nisanda kutlanıyor.

Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan soydaşlarımızı da Çerkes bayrağı bir araya getiriyor.

TEVU Aslan

Adıge Cumhuriyeti Milli Müze baş bilimsel çalışanı.

Rusya Federasyonu gazeteciler Birliği üyesi

Çeviri; AÇUMIJ Hilmi



(*) Çn. Yazar yazısında, Psıho (nehir) terimini kullanıyor. Bunu çevirirken nehir olarak değil, nehrin oluştuğu suyunu topladığı havuz anlamında türkçede yer bulmuş ‘Havza’ kelimesini kullanmayı uygun gördüm, çünkü nehir-psıho kelimesi çerkescedeki cümlede Havza anlamını da taşır niteliklerdeydi.