Blogda Ara

13 Mayıs 2019

Maykopta cevizler kapkara kan ağlarlar.


Ah Maykopta cevizlere su yürüdü.

Malumunuzdur, dünyada Çerkesler cevizle de özdeşleşmiş bir şekilde tanınırlar. İngilizcede circassian walnut diye anılan ağaç anam-babam bizim bildiğimiz cevizdir.

Mayısta Maykopta cevizlere su yürür.

Maykopta cevizler kapkara kan ağlarlar.

***

Coğrafya biraz da kaderdir.

Maykoptan taa kuzey buz denizine uzanan kuş uçuşu yol üzerinde neredeyse hiç dağ yoktur.


Bazı yıllar kutuplardan Mıyekuapeye kadar soğuk yel esebilir.

Dünyaca ünlü ceviz ağaçları bu dondurucu soğuktan nasibini alır.

Misalen her beş, on yılda bir gelen bu yıkıcı soğuk hava dalgasında ağaçların, sert kabuk bağlamamış dalları ne kadar iri olsalar bile dondan zarar görür.

Yaralanırlar.

Bu yaralarda kurtçuklar falan yuvalanır, kurumuş dalların kesilen budanan yerleri ağaçlara su yürümesi ile adeta kapkara bir kan gibi akar.

***

Ben Düzceliyim, doğduğum büyüdüğüm yer orası.

Ağaçları, köyleri, köyde toprakla haşır neşir çerkesleri orada gördüm, aralarında yetiştim.

Düzcenin yanyana bir köyü Abdzah iken diğer köyü Şapsığdır.

Benim yetiştiğim köy türkçede Sıracevizler adı ile de bilinen bir Şapsığ köyü.

Günümüzde köyümde sıra sıra ceviz yetiştiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Ceviz kütüğü para eder olunca hepsi satılmış.

***

Komşu köyler arasında Abdzah köyleri de var.

Onlar da cevizi bilirler. Ama ne hikmetse küçükken anlam veremediğim bir şekilde cevizi, dışbudak ağacını (k’aye) genelde hep sanki söğüt budar gibi budadıklarını görürdüm. Bizim tarlalarımızda kavak gibi salınan bu ağaçları neden onların böyle budadıklarına anlam veremezdim, kütükleri kütük olmaz, para etmezken onlar inadına ağaçlarını böyle budamaya devam ederlerdi.

Kültür böyle bir şey işte.

Tarım kültürü, coğrafya....

***

Savaş kötü bir şey.

Hele hele tüm bir halkı yerinden yurdundan eden savaş çok daha kötü bir şey.

Sadece o halkı değil, o halkla birlikte gelişmiş tüm kültürü de yerinden söküp atıyor.

Bütün dünyada tanınan ceviz ağaçları artık Maykopta mayısta gövdelerine yürüyen suyla kapkara kan ağlıyorlar.

Bu ağlak ağaçlar dünyada bize nam olmuş ağaçlardan çok uzaklar.

Olmuyor, olamıyorlar...

***

Düzceye kutuplardan esen soğuk yel zor erişir, erişse de sertliğinden geriye bir şey kalmaz.

Ama eski abdzahlar yine de cevizleri söğüt gibi budamaktan kendilerini alamazdı, yenileri ise belki cevizin ağaçta yetiştiğini de bilmez ya neyse.

Söğüt ağacı gibi yapılandırılan cevizin dallarını ayaz yaksa ne olur ki, budarsın bir daha çıkar. Düzcede  o ayaz yoktur ama, Abdzahlar dededen babadan gördükleri usul üzerine ceviz budasalar yine öyle budarlar herhalde (Benim söylediğimde laf yani, bu işle uğraşacak birileri kalmamıştır ya neyse).

Kültür böyle bir şey işte, tarım kültürü diyerek burun kıvırsak da durum bu.

***

Maykopun yeni sakinleri cevizi burada görmüşler, üstünden asrı aşkın zaman geçmişse de ağaçları söğüt gibi budama aşamasına bir türlü geçememişler, Adıgeler ise kolhozlar döneminde avuç içi kadar bahçelerini cevize zapt ettirememiş onu unutmuş gitmişler.

Maykopta yine mayıs ayı.

Maykopta yine cevizler kap kara kan ağlıyorlar.

AÇUMIJ Hilmi