ЩыIакIэм
Къегъэлъэгъугъэр;
Еее
синыбджэгъушIу,
Мэзахэ
дэдэми унэшъу
Нэфыщэ закIэми унэшъу.
Уишъо уитын
фай,
Шапхъэм
илый
Къыпфэпый.
Шъом
уимыкIын фай.
Ацумыжъ Хь.
SINIR
İŞTİR!
Yaşamın
Sergilediği;
Heeey can
(iyi) dostum,
Zifiri
karanlıkta da körsün,
Keskin
ışıkta da körsün.
(Kendi)
sınırında olmalısın,
Ölçünün
dışı (aşanı)
Düşman(ın)dır.
Sınırı
(özünü) aşmamalısın.
Açumıj H.
Fom yik’in
(derisinin dışına çıkmak) deyiminin türkçesini yeterince açık çeviremedim.
‘Haddi aşmak’ deyimi belki bir nebze bunu karşılıyor ama özünü ifadesini de bir
şekilde ilintili gördüm, uzun lafın kısası satırların türkçesi biraz alengirli
oldu.
Bu haliyle
Türkçesi biraz çekingenliği tavsiye eder hal aldı. Fom yik'in ifadesini
karşılar bir türkçe deyim-deyiş söyleyiş bulamadığım için 'türkçesini değil de
çerkesçesini daha bir kaale alın' deme
durumunda kaldım.