Blogda Ara

26 Mart 2010

Biz Bir Milletiz...

İŞİMİZ ÇERKESLİK OLMALI, DİNDEN UZAK DURMALIYMIŞIZ...

Anlamakta zorlandığım şekilde, bir kaç gün önce yazdığım bir yazı (hem de yüzde yüz doğru olduğuna emin olduğum bir yazı) yüzünden özelime ne kadar çok mesaj aldım....

Bu doğruyu hazmetmek o kadar mı zor, bunu da anlamıyorum...


Ne ise bu arada Rahmetli Kaddafi'yi de rahmetle andıktan sonra, Türkiyedeki Çerkeslerin-Çerkes kurumlarının DİN'den uzak durduklarında, sanki dinimiz yokmuş gibi davrandıklarında VATANIMIZA BUNUN ETKİSİNİN nasıl olduğuna dair çok küçük bir örneğin yer aldığı yazıyı sunuyorum....

DİNDEN bahsetmemeliymişiz, işimiz sadece Çerkeslik olmalıymış. Bu ne demekse, Çerkeslikten dini nasıl çıkartabilirsiniz ki...

Çerkeslik sanki dinsizlikle özdeş....

Sanki dinsiz Çerkesler, sayıca bu milletin binde biri bile değillerken bu milletin çoğunluğunu oluşturuyorlarmış gibi...

Kör-sağır çerkes oranı bile dinsiz çerkes oranından fazladır. Ama bu milletimizi SAKAT millet yapmaz, Milletimizi sanki kör-sağırlardan oluşuyormuş gibi göstermemize vesile olamaz...

O kadar bile oranları yokken, Sanki Çerkeslik DİNSİZLİK demekmiş gibi bahsetmemizi istiyorlar...

Öyle değil, Bu milletin büyük çoğunluğu Müslüman ve istesenizde istemesenizde DİN bu milletinin gündeminde her zaman yer alacak...

08-11-2016

İlgili eski  tarihli yazım ise şu;
BİZ BİR MİLLETİZ


Dilimizle, dinimizle, kültürümüzle, vatanımızla, tarihimizle biz bir Milletiz.

Baste Eyüp, Yewtıh Viçeslav, Barço Ruslan, Tlebzıwu Aslan, Xurume Rustam ve ünlü dansörlerimizden T’efu Rustam, T’efu Marina,  Siyuh Murat gibi son yılların Adıge estradasında ünleri Çerkes(Adıge)lerin yaşadığı her yere ulaşan sahne sanatçılarımız biraraya gelip bir parça üzerinde çalışsalar, bir nevi propaganda aracı oluştursalar güzel olur değil mi? 


Çarpıcı sözleri olan, ulusun yüzyıllardan süzülüp gelen müzik ve dansını da kullansalar, kolay anlaşılır olduğu kadar insanın yüreğini oynatan çarpıcı sözlerle bir şarkı yazsalar ne iyi olur değil mi?  

Уихэкум зиIэтынэу,                  

Уилъэпкъы уигъусэу,

УизекIуакIэ залъэгъурэм

Агухэр матхъэх. 


Vatanının ayaklanması için (belki de ‘şahlanması’ diye çevirmek daha düzgün olabilir),

Milletinle (sen) birlikteyken

İcraatlarını (davranış şeklini) gördüklerinde

Gönülleri şenleniyor.

Ben sanatçı değilim, şairim dememin de hiç doğru yönü yok. 

Şiiri bir dilden başka bir dile çevirmek için şair yüreği olmalı insanda. Yürekle de bitmiyor, birde şair dili olmalı. 

Hele işin içine müzikte karışınca anlatmaktan aciz kalıyorum.

Müzik kulağım zaten çok zayıf. Müziği kelimelerle anlatabilmekte başka bir maharet. 





Vatanın ayaklanıyor, milletinle sen birlikteyken. Ne kadar güçlü sözler. Kim ki bu, kimden bahsediyorlar ki dedirttiriyor insana.

Tüm şarkı bir ulu insana yazılmış havasında, bir teşekkür, bir övgü, bir propaganda...

Muammer Kaddafi’nin propagandası!!!...

***

Çerkes(Adıge)lerin en yoğun yaşadığı ülkelerden Türkiye ve kendi vatanlarında, son yüzyılın büyük bir kısmında, dinlerinden bahsetmeleri tabu idi.

SSCB döneminde Çerkes(Adıge)ler dinlerinden pek çok şeyi yitirdiler. 

Ama dinlerini yitirmediler. 

Hepsi Müslüman. 

Hepsi öldüğünde Müslüman mezarlığına gömülüyor. 

Hiç kimse başka bir mezarlığa gömülmek istemiyor. 

Türkiye’deki uygulama ise SSCB’ye karşın daha serbest olmasına rağmen din-devlet işleri birbirinden ayrıdır diyen mantığı ile hatta zaman zaman dini dışlayan şekli ile çokta farklı değildi.

***

Türkiye’deki Çerkes yapılanmaları diğer her konuda olduğu gibi bu konuda da yaşadığı ülkenin biçtiği kalıbı birebir kendine uyarlamıştı.

Bizim derneklerimiz, dinsizlerdi. 

Yok, doğru söylemiyorum din işlerine karışmazlardı. Din işleri onları bağlamazdı.

Aynı zamanda çok vatanlıydılar, anavatan, babavatan vs. dil ise zaten hak getire... 

Çerkes kültürü dediklerinde Kafkasya’nın tamamındaki milletlerin kültürlerinin harmanı idi anlattıkları.

Vatanda ise SSCB’nin dağılması, var olan sistemin tamamen çökmesi ardından onlarca yıl tabu olan her şeyle birlikte dinde serbestliğe ulaştı. 

Onlarca yılın açlığını doyurmak gerekiyordu. 

Halada gerekiyor.

Sayıları milyonları geçen Türkiye Çerkes(Adıge)lerinin aydınlarının oluşturdukları  organlarının (kendi kendilerine yazdıkları) değişmez kodekslerinde ne diyordu: Çerkes (onlar bundan tüm Kafkasyalıları kastettikleri) için dinin önemi yoktur. 

O zaman Kafkasya’daki dine aç Çerkes(Adıge)nin bu açlığını kim doyuracaktı...

Boşluğu dolduran hep çıkıyor. 

Çeçenistan’da bu boşluğu kimlerin doldurduğu herkesin malumu.

Çerkes(Adıge) cumhuriyet bölgelerinde ise durum çokta farklı değil. Biraz Muammer Kaddafi biraz bilmem ne emirliğinden bilmem ne şeyhi veya veya...

Sayıları milyonları bulan diaspora (özellikle Türkiye) Çerkesleri ise bu konudan tamamen kendilerini soyutlamış durumdalar.

Bu milletin bir dini var.

Bu milletin bir dili var.

Bu milletin bir vatanı var.

Bu milletin bir kültürü var.

Bu milletin bir tarihi var...

Varoğlu var.

Bu varları kabul etmeyen ne yazık ki bir diasporası da var...

Tabii Muammer Kaddafiye yazılacak şarkılar.

O, bu milletin dilini, dinini, vatanını, kültürünü, tarihini kullanmaktan imtina etmiyor... 

İmtina etmeyerek hepsini de tanıyor.
Tabii Muammer Kaddafi kendini övdüttürmek için çalışacak, çalışmasın desekte... 

İşte örnek önümüzde. Bizim yapmadığımız, boş bıraktığımız her şeyi elin oğlu kullanıyor...

Yahu, daha ne diyeyim bilmiyorum ki. 

Dilimizi, dinimizi, kültürümüzü, vatanımızı, tarihimizi sahiplenmezsek bunları sahiplenecek, kullanacak birileri hep çıkacak. 

Bunların hepsini hep birlikte biz kullanalım. Kullandırtmayalım kimseye. 

Bir milletiz biz; dilimizle, dinimizle, kültürümüzle, vatanımızla, tarihimizle biz bir milletiz.

AÇUMIJ Hilmi Özen