Blogda Ara

5 Mart 2012

Adıge Xabz


Beş-altı yıl kadar önce, o tarihlerde, Adıgey Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Şevmen Hazret Adıgey Cumhuriyeti Sosyal bilimler Araştırma Enstitüsü çalışanları ile bir araya geldiğinde ulusun varlığının devamı için Adıge Xabze isimli bir kitap yazıldığında, kitabın basım masraflarını karşılayacağını ve yazarlarını da ödüllendireceğini söylemişti.
Bunun üzerine  5. sınıflardan 9. sınıflara kadar olan öğrencilerin eğitiminde kullanılacak Adıge Xabze kitaplarının seçileceği bir yarışma düzenlendi ve kazanan eserler masrafları Şevmen Hazret tarfından karşılanarak 2008 yılında basıldı. Şevmen Hazret kitap basımının yanısıra yazarlara da bir milyon ruble hediye etti.
Yarışmaya Vunerıko Mire, Vunerıko Raye, Çuyeko Alıy gibi bilimadamları, yazar Kuyeko Nalbıy ve Bilimsel Gelişim Enstitüsü  metodistlerinden Cıgune Mariyet katıldılar. Yarışma birinciliğini Vunerıko Raye ve Mire`nin yazdığı eserler aldı, ikinciliği de diğer yarışma katılımcılarının yapıtları ile onların eserleri paylaştı. Neticede kitaplar basıldı. Günümüzde köy okullarından bazılarında bu kitaplarla eğitim veriliyor. Öğrencilerin yanısıra yaşca daha ilerlemiş olanlar içinde bu kitapların faydası olacağını düşünerek eserden bazı pasajları yayınlamağa karar verdik.
Yazar önsözde; Çerkesler dağlı bir ulus, fakat iki denizin arasında, Karadeniz ilahesi beşiklerinin başında mürebbiyeleri iken, ummanın hışıltılı sesi ile deniz yağmurlarının sevinçleri-üzüntülerinin ninnileri altında yetiştiler. Adıgelerin  ufku denizin üzerinde iken dağları korunakları olageldi. Pek çok denizi aşıp gelen milletler, Çerkes sahillerinde demir saldı, insanların akılla ulaştığı şeylerden onları haberdar ettiler.
Yer yuvarlığı üzerinde, geniş alanlara yayılmış olan üç dinden ikisi adıgelere ulaştı. İsa`nın insanlara karşı olan sınırsız sevgiside, Muhammedin çölde gördüğü merhamette denizleri dağları aşıp hoş bir nefes aldıran bulut gibi Adıgelerin üzerinde yer aldı. Fakat bunlar Adıgeler için, ulus oluşturan, ulusu bir araya getiren etmen olmadılar. Diğer pek çok ulus gibi çok tanrılı din zamanında Adıgeler can- yol bulmuşlardı. Adıge Xabze bütün bunlardan  etkilendi, bir şeyler aldı. Fakat Adıgeler bir ulus olmuşken bir ulusal isme sahiplerken bunlarla karşılaşmıştı dolayısıyla Adıge ulusunun kökünü atan-oluşturan Adıge Xabze idi ve o da bu dinlerden örnekler aldı.
Antik Adıgeler pek çok şey gördüler. Kendi kurdukları devletleri (Sindike), çok uluslu ülkeleri (Bosfor, Romalı), Kuzey Kafkasya`dan geçen kalabalık göçebeleri de gördüler. Adıgeler tüm bunların arasından sıyrılabildi. Adıgeler, insanın kurtarıcısının yiğitlik olduğuna inan kazandılar.  O zamandan  beri Adıge bireylerinin ve milletinin başından dünyanın olayı geçti. Adıge, er, at ve silahın birbiri ile uyumuyla, adıgağe  ile Adıge Xabz ile donanımlı, yalnız bir süvari (Шыу-зэкъо), yalnız başına bir süvari kalesi (шыу-къал) halinde dünyada yerini aldı.
Xabzenin  başlangıcı insan
Xabzenin başlangıcı insan  ve bireyi insan kılan şeylerden birisi de xabze.  Xabzenin oluşumu için çalışmamış, Xabze üzerine yaşamamış millet yok. Ulusları birbirinden ayıran şeyler arasında Xabzelerinin  birbirinden farklı olması yatıyor.
Bunu kanıtlayacak bir kaç örnek getirelim; Konuk ile evsahibinin arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiğine değinildiğini her ulusun kültüründe görüyoruz. Fakat bu konudaki Xabzelerini kıyasladığımızda hayret edilecek oranda birbirlerinden farklı olduklarını da görüyoruz. Adıge Xabzesini ele aldığımızda misafirin üç günden sonra ev ahalisinden sayıldığını biliyoruz. Fakat arabi uluslardan bazılarının Xabzesini ele aldığımızda, onlar konuklarını üç günden fazla ağırlama özgürlüğüne sahip değiller. Bu uluslarda üç gün sonra evsahibinin konuğu düşman görmesi, hatta ona vurması dahi Xabzeleri gereği uygunsuz  görülmüyor.
Yine bir örnek; Tüm uluslarca tüm zamanlarda yaşlılar ve bayanlar xabzelerde diğerlerine kıyasla daha çok korunuyor. Bu konuda son zamanlarda özellikle XX. yüzyılda, Avrupa ve Amerika`nın değişik ülkelerinde şimdiye kadar görülmemiş bir bakış açısı ortaya çıkmaya başladı: yaşlı ve genç bir bayan mesela çalıştıkları yerin kapısında karşılaştıklarında, genç olan bayanın yaşlı olanına yol vermesi halinde yaşlı olan bayanın kendisine karşı ayıp edildiğini düşünmeye başladığını görüyoruz. Adıge Xabzesini ele alacak olursak genç kızların her zaman daha yaşlı olanlara saygı göstermesi gerekir.
Utanç (укIытэ) kavramını bilmeyen ulus yok. Fakat ulusların utandıkları şeylerin birbirinden farklı olduğunu da görüyoruz. Örneğin Afrikalı uluslar arasında gündüz yemek yemenin utanılacak bir şey olduğunu düşünenler var; utançlarından gün batmadan karanlık olmadan sofra çıkartmıyorlar, fakat aynı millete mensup olanlar dünyanın en sıcak bölgelerinden birisinde yaşadıklarından dolayı erkek kadın ayrımı olmadan tamamen çıplak, yalınayak bir şekilde dolaşmayı utanılacak bir şeyden saymıyor, bundan utanç duymuyorlar.
Adıgelerde önceden kaynana, gelin ve gelinle evli olan erkeğin birarada bulunması utanılacak bir şeydi. Ruslar içinse bu hiç bir şey ifade etmiyordu Ulusal geleneklerince uygun bir şeydi. Benzer pek çok örneği sıralamamız mümkün.
Bu yüzden bir ulusun hoş gördüğü bir şeyi diğerinin uygunsuz saydığını bir milletin bireye kıymet veriş şeklinin diğerinde xabze dışı sayıldığı da oluyor. Bunun sebebi yukarıda da belirttiğimiz gibi ulusların habzelerinin birbiri ile örtüşmemesidir.
İki kişinin karşılaştıklarında birbirleri ile nasıl hasbihal edecekleri birbirlerine yumruklarınımı gösterecekleri veya nasıl selamlaşacakları her milletce benimsenmiş xabzelere sahip. İnsanların birbirleri ile karşılaştıklarında el tutmalarının da tarihi bir sebebi var.  Çok eski zamanlarda iki kişi karşılaştıklarında birbirlerine kötü bir niyetleri olmadığını ellerinin boş olduğunu göstermeğe kanıtlamaya ihtiyaç duyuyorlardı: « Bak işte, ellerim temiz, boş, taş ta vurucu kesici bir şey de yok, bir yerini acıtmak istemiyorum»  anlamında birbirlerine ellerini uzatıp tutmaya başlamış olabilecekleri gibi tezlerde var. Bunun doğru olma ihtimali de var. Fakat üzerinde şüphe duyulmayacak husus ise Xabzenin başlangıcında insanın olması. Daha öncede belirttiğimiz gibi xabze insan ürünü ve insanlık için hizmet eden bir şeydir.
Ama, bunun yanısıra, insanıda insan kılan şeyler arasında xabze yer alır. İnsan oğlu belirlenmiş xabze ve ölçülere aşina olarak davranışlarını yaşamını düzenleyerek, yolunu düzelterek bu güne ulaştı.
İnsanı insan saydıran niteliklerden ilki dil. Dile bağlı olmayan bilgi yok. Gözün gördüğü herşeyi dile yüklenen düşüncelerle insan oğlu düzenliyor. Ulusal bilginin aktarımı ve geçtiğimiz yolda bıraktığımız izler hakkında bizi dil bilgilendiriyor. Eğer ulusal kültürün bir parçası olan xabzeyi ele alacak olursak o`nun  özü izlediği yol örnek(leme)dir.  Eve bir insan girdiğinde kalkılmasının gerekli olduğunu, aile içerisinde uygulanan Adıge xabzesini her gün defalarca gören çocuk için bu davranış şekli alenen gözlemlenen bir örnektir.
Tarih bilimdalında kandidat, etnograf
VUNERIKO Mire
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi                  
Adıghe Makh 05-03-2012