(Гъэрэ кIырэ зыщызэхэкIырэ мэфэкIыр)
Adıgeler yılbaşını 21 martta
kutluyorlardı. Bu tarihte yaz ve kışın birbirinden ayrıldığını (гъэрэ кIырэ
зэхэкIэу) varsayıyorlardı. Bu yüzden büyük bir dua merasimi düzenlemek
adettendi.
Yeni yılın geldiğini dünyadaki
değişimlerden anlıyorlardı. Sabahları yağmurlu sıkıntılı olan hava öğleden
sonraları güneşli olursa ‘yaz galip
geldi’ «гъэр текIуагъ» diyerek seviniyorlardı. Yağmur, kar, güneşli hava hepsinin
bir arada olduğu günler içinse ‘kış çığlık çığlığa çıkıyor’ «кIыр кIыизэ екIы»
diyorlardı. Yazla kışın ayrışmasını yıldızlara bakarakta tayin ediyorlardı.
Çerkesler «Жъогъуабэ» joğuabe
(yunus takımyıldızı) ufukta gözüktüğünde baharın geldiğine, gökyüzünde görülmez
olduğunda ise kış hazırlıklarının yapılması gerektiğini söylüyorlardı.
Çerkesler, mart ayının 21’inde gökyüzünde
«Жъогъуабэ» joğuabe takımyıldızını gördüklerinde yeni yılı
karşılıyorlardı. «Жъогъуабэ» joğuabe gökyüzünde
ekin tarlasının tamamını görecek yükseklikte olduğunda ‘yaz’ mevsiminin
geldiğini, gökyüzünde ağaçların üzerine gelecek şekilde gözüktüğünde ise
sonbaharın hepten ufukta yeniden gözükmeğe başladığında ise kışın geldiğini
söylerlerdi.
«Жъогъуабэ»
joğuabe takımyıldızı haricinde diğer yıldız ve takımyıldızlar; шэфлъагъу – şeftlağu (samanyolu), жъогъозэшибл – joğozeşibl (Büyük ayı
takımyıldızı), Жъогъошху, Темыр Къэзэкъ – Joğoşhu, Tyemır Kezek (Kutup
Yıldızı), Жъогъокъан – joğokan
(Mars, Jüpiter ve Saturn’ün oluşturduğu gezegen grubu), Нэфылъэ жъуагъу – Nefıtle juağo (Çulpan yıldızı- venüs), Жогъохэчъ – joğoheç (kayan yıldız,
meteor), Ахъшам жъуагъу – Ahşam juağu (Sirus yıldızı), Абрэдж жъуагъу – Abrec juağo
(yıldızların ışıklarını yansıtan fakat aslında kendisi yıldız olmayan güneş
sistemindeki gezegenlerden her biri), Жъогъобэщ
– joğobeş (Berenices’in saçı takımyıldızı), кублэшъхьэдэс жъуагъу – kublaşhedes
juağu (Arkturus yıldızı), жъогъокIапс
– joğoç’aps (Andromeda takımyıldızı) hakkında ayrı ayrı söylenceler var.
Adıgeler yıldızlara dair pek çok bilgiye
sahipti. Tarım, seyahat, yolculuk gibi işlerde yıldızların konumlarının önemli
olduğunu çok uzun zamandır biliyorlardı. Örneğin avcılara Жъогъошху– Joğoşhu (Kutup Yıldızı), жъогъозэшибл – joğozeşibl (Büyük ayı takımyıldızı), шэфлъагъу – şeftlağu (samanyolu)
kılavuzluk ediyordu. Söylencelerde anlatıldığına göre ünlü ordu komutanı,
kahraman Alcerıyeko Kuşıkupş seyahate, sefere çıktığında yıldızlara bakarak
yolunu tesbit etmekte uzmandı.
Turnaları suyun içerisinde dururken
gördüklerinde «ayaklarını yıkıyorlar, yaz bereketli olacak.» diyorlardı.
Yeni yılın gelişine her aile
hazırlanıyordu. Kızartma kokuları (жъамэ) etrafa yayılıyordu. Yuvarlak
şelameler kızartıp, dolaştırarak dağıtıyorlardı. Ailede-evde ateş yakılan her
ocakta kurban eti kaynatmak zorunda olduklarını düşünüyorlardı. Kurbanlık
hayvanlar kurban ediyorlardı. Bu yüzden yılbaşı duasını «мешIошъхьэтыхь – meş’oşhatıh» diye isimlendiriyorlardı. Bu
günümüzde en çok kabardey lehçesinde kaldı.
Adıgelerin gelir seviyeleri düştüğünde
kurban olarak koyun yerine siyah renkli tavuk kurban etmeleri gerekiyordu. Bu
geleneği dil de ayrıca ‘мэшIошъхьэчэт –
Meş’oşhaçet’ şeklinde betimliyor.
Yaz-kış ayrışımının olduğu gece, tanrıya
yalvarış- yakarı-dua (ТхьэлъэIу) bayramını kutluyorlardı. İnsanlar sofralar
kurup, oynayarak, danslarla sabah ediyorlardı. Bu gece uyumayı uygunsuz
görüyorlardı.
Bahsımebje’ler kaldırılır, büyükler,
güdecek ve yiyeceğe muhtaç olunmaması, barış içerisinde, sağlıklı, ağrı-sızısız
yaşama sahip olmak için hohu yaparlardı. Baş köşedeki ateşi söndürmezlerdi. Bu
da ailenin yılbaşını beklediğinin, yeni yılı iyilikle karşılamak istediklerinin
bir belirteci sayılırdı.
Aile hazırladığı Tanrıya yalvarış-
yakarı-dua (ТхьэлъэIу) yiyeceğinden yedi payı dağıtmak zorundaydı.
Gençler Ачъэкъашъо – açekaşo ile aileleri dolaşır, şakalar yapar, danslar
ederlerdi. «Дэшхокъегъэчъэх -
Deşhokeyğeçeh» oynarlardı. Kendi cevizini, başkalarının çevrelenmiş
cevizlerine daha çok vurdurabilenler ödüllendirilirdi.
Güneş ufuktan gözükmeğe başladığında
herkes dereye giderdi. Yeni yılın girdiği sabahta bedene dere suyunun dokunması
iyi nasip ve şans olarak telakki edilirdi.
Sovyetler birliği döneminde yılbaşı olarak
kutlanmaya başlanan 1 ocak gününü de Adıgeler yılbaşı olarak kutlamağa
başladılar. Son yıllarda Adıgey Cumhuriyetinde Adıge yılbaşısı da kutlanmağa
başlandı. Cumhuriyette yaşayan farklı uluslar bu günde kültürlerini sergiliyor,
kutlamalara katılan insanlara aralarında dostluk olduğunu göstererek onları
karşılıyorlar.
«IутIыжь
– ut’ıj (yortu)», «Джорэ ТхьэлъэIу
– Core Thatleu (Haç duası) » «Хъуромэ –
Hurome (İsa peygamberin doğum günü) » de yeni yılla ilintilidir. Bunlar ise
hristiyan dininin kalıntısı olarak Adıge yaşantısında kaldılar. Bizim
Cumhuriyetimizde günümüzde bu üç bayramıda artık yapmıyorlar.
Bunlara ilişkin söylenceleri hala bilen
yaşlılarda var. XX. yüzyılın başlarına kadar bunları ayrıntılı olarak Kaberdey
ve Çerkes’te yaşayan Adıgeler kutluyorlardı.
Хъуромэ – Hurome (İsa
peygamberin doğum günü) duaları gençlerce kutlanıyordu. Хъуромэ – Hurome şarkısını söyleyerek herkesi dolaşarak gece yemek
için yiyecekler topluyorlardı. Bunları onlara veren ise evlerin hanımlarıydı.
Хъуромэ – Hurome şarkısı
günümüzde dahi çocuk söylenceleri arasında yer alıyor. Oyunlardan önce
tekerleme olarak söyleniyor.
Джорэ ТхьэлъэIу –
Core Thatleu (Haç duası)nda da aktif olanlar gençlerdi. Yılbaşının ardından
otlar yeşermeğe başladığında çocukları alıp oyunlar oynatıyorlardı. Uzun
sandalların uçları bükülüp bağlanan sap-saman yakılarak çocuklar geziyor şarkı
söylüyorlardı:
О
джорэ, джора,
О
джорэ такъа,
Къое
Хьалишъа
КIэнкIэ
шъэныкъуа!
Hey haç, haçmı,
Hey
haç, kesik ağaç parçasımı(*),
(Yoksa) yüz kalıp peynirmi,
(Yoksa)
elli (tane) yumurtamı!
Bu şekilde şarkı söyleyerek yazı
getirdiklerini sanıyorlardı.
IутIыжь – ut’ıj
(yortu) hristiyan dinine ait bir bayram. Bu bayram hala günümüzde Mezdegu
Adıgelerince kutlanıyor. Onlar günümüzde de hristiyanlar. 48 gün süt ve
bitkiler dışında bir şey yemeden perhiz tutuyor bittiğinde ise perhizi
bozuyorlar. İşte perhizin bittiği bu gün IутIыжь
– ut’ıj (yortu) duasını yapıyorlar. Kurban kesiyor, yumurtaları boyayarak
dağıtıyorlar.
IутIыжь – ut’ıj
(yortu)da kesilen kurbanı, kesildiği yerde hazırlamıyor, hazırladıkları yerde
de yemiyorlardı. Kurban etini yedikten sonrada kalan kemikleri topluyor,
köpeklerin dokunmaması için bir yere gömüyorlardı.
Bu gelenek aynı şekli ile Ахын – Ahın (**) için yapılan
merasimlerde de uygulanıyordu. Bu da IутIыжь
– ut’ıj (yortu)da çok tanrılı dinle hristiyan dinine ait nüvelerin
kaynaştığını kanıtlıyor.
Ev hanımlarının duaya-merasime
getirdikleri yiyeceklerin arasında muhakkak yumurta ve halıjo olmalıydı.
Bunları bereketin sembolü olarak telakki ediyorlardı.
Kısaca yaz-kış ayrışımı pek çok bayramla
ilintili bir haldeydi. Bunların hepsi Adıgelerin daha önceki dinlerinden
kalıntılardır.
Yaz-kış ayrışarak Adıgeler yeni yıla
girildiğinde, dünyanın yeniden canlanması, gelecek yazın bereket getirmesini
arzuladıkları, savaş- karışıklık olmasını istemedikleri, sağlıklı, ürünlerinden
eksilme olmadan ambarlarına kaldırdıkları, insanların mutluluk içinde
yaşamaları için dualar ederlerdi, bu bayramlar bu yüzden yapılırdı.
Bu bayramın ardından gelen «Хьанцэгуащэ- hantseguaşe (yağmur duası)», «ЖъонэкIодэкI-jonek’odeç’ (tarla sürümüne çıkış)» «жъонэкIоихьажь- jonek’oyihaj (tarla sürümünden dönüş)» gibi sonbaharda ürünlerin kaldırılmasına
kadar olan dönem içerisinde yapılan dua-merasimlerde insanların yaşamlarında
iyi düzen olmasına hizmet eden ritüellerdi.
· Eskiden yaşlılarımız «Yeni yılın girdiği gece
cadılar uçuşuyor» derlerdi. O gece bahçe kapısının, ev kapısının önlerine,
hayvanların bulundukları yerlere ocaktaki külden dökerlerdi. Böyle yapmalarının
sebebi cadıların bahçeden içeriye uçmalarına, ev sakinleri ve bahçe
hayvanlarına hastalıklar getirmelerine engel olmak içindi.
·
Yeni yıl sofrasına içecek olarak bahsıme
konulurdu.
·
Adıgeler yeni yılda siyah renkli buzağı
veya koyun kurban ediyorlardı. Böylece kötü güçlerden, kötü insanlardan
korunduklarına inanıyorlardı. Son zamanlarda ise siyah buzağı veya koyun yerine
siyah tavuk kesmeğe başlamışlardı, bunda aralarındaki fiyat farkının yani
ekonominin etken olduğunu söylemekte mümkün.
·
Adıgeler arasında eski yıl ‘öldüğü’ için
yeni yılca onun yolcu edilmesini sembolize etmek üzere kuru ot destelerini
yakanlarda çıkıyordu.
VUNEREKO Ray
Filoloji Bilimdalında Doktor
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi
Adıghe Makh 21-03-2012
(*) Ç.n.: такъ kelimesi
sözlüklerde tıkırtı, takırtı sesi anlamında da yer alır. Bir başka söyleniş
şekli ile günümüz çerkescesinde такъэ
kütük sayılamayacak büyüklükteki kesik ağaç parçası anlamına da gelir ayrıca такъо şeklinde gevrek, gevremiş
anlamında bir başka kelimede vardır. Biz yaptığımız çeviride bunlardan kesik
ağaç parçası anlamına gelenini kullandık.
(**) Ç.n.: Ахын – Ahın tek tanrılı dinler
öncesi eski Adıge dinince boynuzlu
hayvanların koruyucusu olarak bilinen ilah. Sonbaharda onun adına büyük baş
hayvanlar, siyah renkli keçiler kurban edilirdi.