AC Çeraşe Tembot Sosyal Bilimler Araştırma
enstitüsü tarafından 20 Kasım tarihinde Bağ Nurbıy’in 75. doğum yıldönümü
anısına bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe Bağ’ın sanatını sevenler,
arkadaşı yazarlar, dostları, bilim adamları, hısım-akrabası ve ailesi katıldı.
Etkinliğin yöneticiliğinide yapan
Enstitünün başkanı Bırsır Batırbıy açılış konuşması yaptı. Konuşmasında 60’lı
yıllarda edebiyatımıza yeni ve güçlü bir soluk olarak katılan Bağ Nurbıy’in
literatürde kendisine yer edindiğini, şiir geleneğinde kendisine mahsus
adaletkar bir ses yakaladığını ve iyi birisi olduğunu belirtti.
Etkinliği ulusal yazarımız Meşbaşe İshak;
Bilim adamı edebi eleştirmen-kritik Şhalaho Abu ve Şeş’e Kazbek katılımları ile
zenginleştirdiler.
Enstitünün Edebiyat bölümü başkanı Şeş’e
Şamset yuvarlak masa toplantısını ‘şair ile zamanın etkileşimi’ konulu sunumu
ile sürüdrdü.
Şhalaho Abu’nun konuşmasında en dikkat
çektiği konu ise şair Bağ Nurbıy’in ileriye bakmamıza sebep olurken kendisine bağlayan niteliklere sahip
olduğunu belirtmesiydi. Ayrıca Enstitüye girişi, öğrenciliğinin çok iyi olması,
fakülte gazetesinin çıkartılmasında aktif çalışmalarda bulunması, iyi kalpli ve
samimi ve insanlara karşı sıcak kalpli olduğu gibi konulara da değinerek bütün
bunları şiirlerine de işlediğini anlattı. Sadece lirik şair niteliğine sahip
olmadığını aynı zamanda tarihi derin kökleri olan poemlerde yazdığını özellikle
Edebiyatımızda şiirle yazılmış ilk romanın sahibi olduğunun da altını çizdi. Çocuklar
için şiirler yazdığını, aşırılığa kaçmadan düzenli bir yaşam sürdürdüğünü, uzun
ömürlü olmamasına rağmen pek çok iş yaptığını da söyledi. Ayrıca Abu
şiirlerinin uzun zaman milletimiz için faydalı olmaya devam etmesi ve ailesi
ile sevdiklerinin uzun ömürlü olması temennisinde de bulundu.
Şeş’e Kazbek ise kendisinin Bağ Nurbıy’i
iyi tanıyan insanlartdan olduğunu, sanatı konusunda pek çok şey yazdığını,
yaşamında da Nurbıy’in önemli bir yeri olduğunu, halada yüreğinde dostunun
yerinin sabit olduğunu belirtti. Konuşmasında edebiyatımızın en samimi
çalışanlarından olduğunun altını da çizdi. İnsancıl yönü, utangaçlığı ve
saygılı yüzü ile şairler arasında yerini aldığını söyledi. Şaş’e, Nurbıy’in ‘
Milletimi seviyorum demek yetmez, her kimsen de ona katkıda bulunmalısın’
dediğini anımsattı. Sanatını üzerinde daha da incalamalar yapılmasının gerekli
olduğunu da söyledi. Şaş’e konuşmasında kardeş cumhuriyetlerimizde de Bağ
Nurbıy’in sanatı hakkında bilimadamlarınca değerlendirmeler yapıldığını örneğin
bunlar arasında Beçıj Leyle’nin çalışmalarının yer aldığını söyledi. Örneklerle
Nurbıy’in düşüncelerini aktarmakta güzel olanaklara sahip olduğunu,
çerkescesinin temiz-duruluğunu gösterterek üzerinde iyi çalışılmış eserlerin
yok olmayacağını yeni tohumlara duracaklarını belirtti.
Mamıy Ruslan ise yuvarlak masa toplantısı
katılımcıları ile Nurbıyle alakalı anılarını paylaştı. Gençliklerinde
Mıyekuape’de ilk tanışmaları ardından edebiya ile olan ilişkilerinin
aralarındaki dostluğu daha da pekiştirdiğini belirtti. Mamıy aynı zamanda
Nurbıy’in eserlerindeki insancıl yanının, köyünün Zaye Höyüğünün, şiirle olan
ilişkisinin dillenmesinde annesi veteyzesi olan ünlü destan analatıcısı olan
Bereter Ğabidet’in etkisinin de olduğunu söyledi.
Genç biliminsanı Khuako Fatimet ise yazarın
şiir kitaplarından ‘İyilik kırı’ isimli rusça yazılmış eseri üzerine sunum
yaptı. Fatimet yazarın yaptığı-ortaya koyduğu iyiliğin yayıldığını belirterek
kitaplarının eserlerinin günümüzde zor bulunur olduğunu tüm eserlerinin bir
külliyat olarak yeniden yayınlanmasının faydalı olacağının da altını çizdi.
Yuvarlak masa toplantısında Enstitü
çalışanı Şeko Mir, Şevcen Tamara, Deleko
Rimm şairin sanatına dair farklı açılardan değerlendirmeler ortaya
koydular.Köylüsü olan Neçerezıye köy okulunda 40 yıl görev yapan Hut Goşsım
şair hakkında sıcak sözler dile getirdi.
Bağ sülalesini temsilen Bağ Ğisa ve
yazarın ağabeyi olan Bağ Mayor etkinliği organize eden ve yöneten enstitünün
başkanı olan Bırsır Batırbıy ve etkinlik konuşmacıları ile katılımcılarına
teşekkür ettiler.
MAMIRIKO Nuriyet
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi
Adıghe Makh 27-11-2012