Blogda Ara

16 Şubat 2013

ÇERKES MİLLİ SANATINI ZENGİNLEŞTİRMİŞTİ


Adeta müzik için doğmuş yüreği müziğe açılmış gibiydi. Eğer öyle olmasaydı kıyı boyu Şapsığ’da doğmuş Adıge Öğretmen Enstitüsü Tarih fakültesini iyi derece ile bitirmiş Tarih ve Anayasa Öğretmenliği mesleğini edinmiş birisi bunları bırakıp sanat yoluna atılırmıydı?!
1953 yılında Adıgey’den Leningrad Konservatuarına müzik eğitimi almak üzere gönderilen bir grup Adıge gencinin arasında o da vardı. Yaradanın ona bahş ettiği güzel sese akıcı dili ve alımlı görünüşü eşlik ediyordu.
Şarkıları her zaman seviyordu, söylüyordu, zaten bu yüzden sahne sanatçılığı ve kompozitörlük konusunda  henüz öğrenci iken bile verimli ve güzel çalışmalara yönlenebilmişti. Konservatuarı bitirdiği gibi Adıgey’e geri dönerek sanat alanında çalışmaya başladı.
Mıyekuape Ses sanatçısı - Konser bürosunda çalışmaya başladığı gibi sahne aldığı etkinliklerde sahneye hakimiyeti ve güzel sesiyle insanlar arasında hemen kabul gördü. Sahnede sadece söylediği şarkılarla değil, tavırları ellleri kolları ile şarkıya verdiği destekle müzikten zevk aldığını hissettirerek sahneye hakim oluyor güler yüzü ilede seyircinin kalbini kazanıyordu.
Onun söylediği şarkılar arasında Jene Kırımıze’nin sözlerini yazdığı, kendisinin bestelediği ‘Benim Adıgeyim’ ‘Adıgey, benim şarkım’ ‘Benim Şapsığım’ ‘Dostum, hatırlıyormusun?’  gibilerin yanısıra Hadağatl’e Askerin yazdığı sözler üzerine yaptığı kendi bestelediği çok ünlenmiş olan ‘Herkes bana senin gözlerinle baksaydı’ isimli eserini herkes severek dinlemiştir. Hızlı bir ritme sahip espirili bir anlatımı olan, yaşamla özleşmenin güzelliğini sergileyen ‘Şoförün şarkısı’nı ve diğerleri  büyük beğeni kazanmıştı.
Heşh Kazbek söylediği her şarkıyı ayrı bir usulle sahneleyebiliyordu, işte zaten bu onu yetenekli artistler arasına sokuyordu. Bu yüzden tiyatro eserlerinde yer alan çeşitli şarkıları besteleyebilmesi, tiyatral sunuma uyarlayabilmesi onun nitelikleri arasında yer alır olmuştu.
Adıge, Şapsığ köyü olan Hacıko’nun yetiştirdiği bu evladı espiritüel bir dille hitabet sanatına da hakimdi. Krasnodarda bulunan Devlet Müzikal-Komedi tiyatrosunda ve Filarmonide uzun yıllar çalıştı. Sanatçı sanki alev almışcasına enerjik bir şekilde sesi ile hareket ve tavırları ile sahneyi zaptettiğinde  seyircileri adeta kendisine bağlaması ile dikkatleri çekiyordu. Heşh Kazbek yaşamdan son derece zevk alarak onunla bütünleşerek  insanlara sanatını da sevdirerek, yeteneklerinin takdir edilmesini sağlayarak bir ömür geçirdi. Bizlerin yüreklerinde sonsuz bir güleryüzlükle sahnedeki haliyle hatırlanmak üzere yer aldı.
Heşh Kazbek sahnede iken sergilediği performansı ile 8 yaşında ikinci dünya savaşının ateşi ile karşılaşan hayatın zorlukları ile içi içe yaşayan, savaş ardı yıllarda da yoklukla-zorlukla mücadele eden, üzülmesine sebep olacak pek çok şeyle karşılaşan bir insan görüntüsü sunmuyordu. Böylece o çok sevdiği şarkıları ile bütünleşebiliyordu. Ülkesi, insanlar huzur dolu yaşam onun için çok kıymetliydi. Ünlü şairlerimiz Yahutle Sefer ve Meşbaşe İshakın bazı şiirlerini müzikle bir daha kanatlandırmıştı. Mesleğinde başarılıydı, samimiydi, çalışmasını biliyordu bu yüzdende layık olduğu ödüller sıfatlar da O’na verilmişti. Adıge Cumhuriyeti onursal sanatçısı ünvanına layık görülmüştü.
Besteci ve ses sanatçısı olan Heşh Kazbek eğer aramızdan ayrılmamış olsaydı ocak ayının 28’inde seksen yaşını doldurmuş olacaktı.
Ulusal sanatımızı zenginleştiren Heşh Kazbek’in adını anmak onu unutmamak ise bize düşüyor.
MAMIRIKO Nuriyet
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi
Adıghe Makh 16-02-2013