Blogda Ara

14 Ağustos 2013

Hut Ruslan; Yazmasam bir şeyler eksik kalmış hissediyorum


Ağırbaşlı, sakin insanların yıllarının verimli ve dolgun olduğunu düşünüyorum. Bilgileri ve sabırlarını birlikte kullanıyorlar. Yaşama telaşla karşılık vermiyor, kendilerini gereksiz zorluklara atmıyorlar. Becerebildikleri şeylerde az değil, memuriyetin yanısıra başka işleri de bir arada gerçekleştirebiliyorlar.

Hut Ruslan 13 Ağustos 1958 yılında Voçepşıyeli bir çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Üç erkek, üçte kızkardeş oluyorlardı. Anne-babaları onlara iyi huylar, güzel çerkes adetlerini işlediler.
Zaten fertleri güzelleştiren şeyler, ulusuna ait gelenek göreneklere riayeti, insanlığı, güzel huyları değilmidir? Hut Ruslan’ın bu edinimleri elde etmesinde ilkokuldaki öğretmni Nehaye Raye’nin de katkısı var. Öğretmenlerinin yüksek sesle bağırarak konuştuğunu hiç kimse duymamıştır. Sahip olduğu bilgiyi güzel ahlağı ile değerlendirme yetisine sahipti.

Hut Ruslan edebiyatı çok sevmeye başladığında köy okulunda Rusca ve Çerkesce okuyordu.  Okulun kütüphanesinde yığın halinde bulunan kitapları alıp okuyordu. Yürekten severek okuduğu yazarlar ise büyük Rus şairleri Lermentov ve Puşkin’di. Bunlarla da yetinmiyordu. Yeni başlamış genç, Çerkes edebiyatına da çok meraklıydı. Yeni çıkan tüm roman, uzun öykü, öyküleri ilgi ile hoşlanarak okuyordu.

Ruslan okulda sadece sevdiği derste değil diğer tüm derslerde de başarılı olma inadına sahipti, matematik, fizik ve diğer dersleri de iyiydi.

Fakat dil ve edebiyata olan ilgisi ise daha ön plandaydı. Ruslan şiir yazmaya başladığında köy okulunda öğrenciydi. Öğretmenleri de meslek olarak edebiyatla ilgili bir iş yapacağını düşünüyorlardı. Fakat genç delikanlının yaşamı başka bir yöne doğru yol aldı. Köydeki okulu bitirdiğinde Harkov üniversitesine kaydoldu. 1980 yılında muhasebecilik mesleğini elde ederek bu okuldan mezun oldu. O tarihlerden itibarende bu mesleği gerçekleştiriyor. Hut Ruslan 20 yıl kadar Adıge Devlet Tiyatrosu muhasebeciliğini yaptı, günümüzde Mıyekuape Merkez camisinde çalışıyor. Eşi Mariyet ile birlikte iki oğlunu yetiştiriyor. Büyüğü Timur bilgisayar mühendisi, ufağı İse cumhuriyet gimnazyumunu iyi derece ile bitirdikten sonra Adıge Devlet Üniversitesi Ekonomi fakültesinde eğitimine devam ediyor. Sakin, mütedeyyin anne babanın çocukları da onları örnek almış durumdalar.

Ruslan’ın yazın hayatının belirginleşmeye başladığı dönem Mıyekuape’ye taşındığı 1986 yılı ardı. Bundan öncede şiirleri rayon ve cumhuriyet gazetelerinde yayınlanıyor Radyolarda okunuyordu, fakat bunlar sayıca çok değillerdi. Sahip olduğu yetenek Hut Ruslan’ı rahat bırakmıyordu. O dönemlerde fırsat bulduğu her an yazmaya kendisini vermeye başladı. 90’lı yıllarda Hut’un öyküleri, şiirleri povestleri peşpeşe yayınlanmaya başladı. Eserlerinde milli kaygılar , ahlak ve çalışma üzerine temalar ön plana çıkıyordu. Şiirlerinde Adıgey’in güzelliği-güzellikleri, candan sevdiği köyü, yaşamı iki elleri ile güzelleştiren emekçiler, ikinci dünya savaşı ve onun yaşamda bıraktığı izleri ele alıyor. Ruslan’ın en çok hayret ettiği şeylerden birisi ise yazmadığı zamanlarda büyük bir eksiklik hissetmesi, gönlünde bir huzursuzluğun bulunmasıydı, bu yüzden sanatı çalışmları onun için adeta gönül rahatlığına, huzura vesile olan bir şey.

‘Hut Ruslan’ın yazı ve şiirlerinin kökünde ne var?’ diye bir soru soracak olursak, verilebilecek cevap sadece şu olurdu;  kendisini çevreleyen yaşam ve insanlar. Ruslan için gördükleri, duydukları işittikleri anlam taşıyor. Adıge devlet tiyatrosunda çalıştığı dönemlerde iki piyes yazmıştı, bunlardan bir tanesi devletçe oyun programına alınmış, tiyatro repertuarına alınmıştı fakat oyun sahnelenmeden önce piyeste rol alan dört tiyatrocudan birisi vefat edince sahnelenmemişti.

Ruslan’ın öykülerinde Çerkes yaşantısı, veliler ile çocukları arasındaki ilişki, gençlere dair konular ele alınıyor. Temiz, duru bir Çerkesce ile yazılmışlar, süjeler, kahramanlar doyurucu niteliklerde ele alınmışlar. Ruslan şiir konusunda da yetkin. Yetişkinlere yönelik eserleri kadar ufak çocuklara yönelikte eserleri var.

Hut Ruslan’ın hep göz önüne aldığı şey ufak çocuklar. Ruslanın şiirlerinde ufak çocuklarla biraz daha büyük çocukların psikolojilerini çok iyi kavrıyor olmasının izlerini görüyoruz. Onlar, canlı soluk alan eserler. Çerkesler «КIалэр зэрэбгъас – Çocuk yetiştirdiğin gibidir » diyorlar. Hut’un eserleride işte Çerkeslerin bu bakış açılarının iyi bir yansımasını ihtiva ediyorlar. Çocuklara iyi huyları aşılayıcı şekilde şiirler yazıyor.

Gazetemiz okuyucularının dikkatini çekmek istediğim şeylerden birisi ise bu günlerde Hut Ruslan’ın 55. yaşına girmiş olması bununla birlikte muhasebecilik mesleğinin yanısıra 20 yıllık bir edebiyat çalışmasının da olduğu. Kendisi için adeta bir gönül huzuru, rahatlamasına kaynak olan yazıları ile Çerkesceyi zenginleştiren ona yeni soluklar katan eserleri ile milli düşün tarzına olan katkılarıda dikkatimiz çekiyor.

Ruslanın hem geçindiği mesleği hemde çerkes edebiyatı alanında daha pek çok başarıya ulaşacağı, eserlerini derleyip kitap halinde yayınlayacağı uzun, sağlı ve esenlik içerisinde bir yaşama sahip olması temennisinde bulunuyoruz.

MAMIRIKO Nuriyet
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi    

НЫСХЪАП

СимэфэкI ехъулIэу мамэ
Нысхъэпэшхо сфищэфыгъ,
Иинагъэ сэщ фэдизэу
Ар зэкIужьэу дэхэ дэд!

Цокъэ цIыкIухэр зэпэлыдых,
Джанэу щыгъыр къэгъагъ закI,
Шъхьацыр жьыгъэ, зэIэхыгъ,
Банты иныр фыжьэу хэс!

Синысхъапэ сыщэгушIу,
Къыздэчъые, къыздэущы,
Сэ сишъэфхэр дэсэгощых,
ТитIу мамэ тэ тедэIу!

ХЪУТ Руслъан 

OYUNCAK BEBEK

Annem bana doğumgünümde
Büyük oyuncak bebek aldı,
Büyüklüğü benim kadar,
Çokta yakışırca, güp güzelde!

Minik ayakkabıları pırıl pırıl,
Üstündeki elbisesi hep çiçek,
Saçlar taranmış, düzenlemiş,
Onların arasında da beyaz bir bant!

Oyuncak bebeğimle seviniyorum,
Benle uyuyor, uyanıyor,
Gizlerimi-sırlarımı paylaşıyor,
Biz ikimizde annemi dinliyoruz!

HUT Ruslan
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi    
Kaynak; Adıghe Makh