Blogda Ara

3 Kasım 2013

Çerkes Derneklerinde - Kurumlarında Yabancı Evlilikleri

Dinimiz hayatımızın temel yapılanmasını formülüze edişi ile bizlere ne kadar kolaylık sağlıyor. Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle söylemiş; ‘Kadın, dört şey için nikâh edilir: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı için. Sen dindar olanı ele geçirmeye bak!’  

Kısaca dinimiz hadisler vasıtası ile peygamberimizin tavsiyeleri ile dindar, güzel, maddiyata sahip ve de çerkes olan birisi ile evlenmemizi her birimize tavsiye ediyor. Bunların hepsini bir arada bulunduran kişilerle evlenmek en hayırlısı olsa gerek.

***

Özellikle Türkiye gibi yabancı bir ülkede yaşarken yabancılarla evlenmek Çerkeslerce çokta arzulanmayan bir evlilik şeklidir.

Bu bilinçaltlarına o kadar çok işlemiştir ki; böylesi evlilik yapanların anne-babalarının, akrabalarının ‘Adıge değil ama o kadar iyi ki, adeta Adıge dersin’ dediklerini işitirsiniz.

Yabancılarla evlilik asimile oluş hızımızı çok daha arttırıcı bir etkendir. Bunu her ferdimiz bilir, hisseder...


***

Çok üzücü olmakla birlikte Çerkeslerle alakalı kurumlarda faaliyet gösterenler içerisinde de yabancılarla evlilik oldukça yoğun bir hal almıştır.

Hatta derneklerimizin milli ismimiz etrafında toplanıp milli davamıza, milletimize hizmet edici yapıya bürünmelerine engel olan şeylerden biriside bu yabancılarla evlilik konusudur.

Etrafınızdakilere dikkat ederseniz bu konuda en çok direnen ve karşı koyanların ya yabancılarla evlenenler, yada yabancılarla evlenmeye hazırlananlar olduğunu göreceksiniz.

Örneğin evlenmek istediği kişi Karaçay olan birisinin illa Karaçaylarında bizim milletimizin ferdi olduğu iddiasını ayyuka çıkardığını görebilirsiniz.

Asetin kaşeni olan içinse Asetinler milletimizin fertleri oluverirler. 

Bu da derneklerin milli nitelikleri konusunda pasifleşmesine azımsanmayacak etkisi ile rahatsızlık vericidir.

***

Yabancılarla evlilik, elbetteki 'suç veya kabul edilmesi imkansız' bir şey değildir.

Kabul edilmesi imkansız olan şey; kaşeninin milletini bizim milletimizin parçası sayan söylemler geliştirenlerdir.

Bu haliyle bireysellikten tamamen çıkmış toplumsal anlamda yıkıcı niteliklere bürünmüş, karşı koymamız gereken hal almıştır.

Sözkonusu durumda, bireysel olarak yabancılarla yapılan evlilikten çok daha ötesine geçilmiş ulusun diğer kesimlerininde yabancılarla evlenmesini mazur görmemizi sağlayan yıkıcı bir mahiyet kazanmıştır.

Yabancılarla evlenmek isteyenlere (gönülden tasvip etmesekte) karışmamız doğru değildir. Ama yabancılarla evlenmek istedikleri için yabancıları bizim milletimizin parçası saymaya kalkışanlara karşı durmamız doğru olandır. 

Aslında bu yabancı milletlere karşı da yapılmış büyük bir hakarettir, bu bağlamı dahi böylesi ucube yaklaşıma karşı olunmayı adeta zorunluluk haline getirir. 


AÇUMIJ Hilmi