Blogda Ara

10 Aralık 2013

ÇERKESLERE PUT BULMANIN ALEMİ YOK

Devamlı aynı şeyler üzerine konuşmaktan zevk almıyorum. Fakat çok doğal olarak aynı şeyleri tekrar etmenin zaman zaman gerektiğini de biliyorum.

Bir konu hakkındaki yanlış anlamaları, yanlış yansıtmaları bir defa yazdığınız yazı ile belirtmeniz çoğu zaman yeterli gelmiyor. Çünkü aynı konuda başka birileri yanlış anlamaya ve yanlış yansıtmaya devam ediyorlar.

Bir kaç aydır yinelemediğim tekrarlamadığım için kısa kısa başlıklarla aklıma gelen artık değinmemiz gelenekselleşmiş olan konulara tek tek, kısa kısa bir daha değineyim.

***

Çerkes dönüşçülerin vatandaşlığı.

Rusya federasyonundan vatandaşlık almak isteyen bir Türkiye vatandaşı Türk ile Türkiye vatandaşı Çerkes’in geçmesi gerektiği işlemler aynıdır.

Yani Çerkes olduğunuz için Rusya Federasyonu size bir öncelik falan tanımaz.

Rusya vatandaşı olmak isteyen Türkiye vatandaşı olan Kürt, Ermeni, Gürcü vs. içinde Rusya  bir öncelik tanımaz, ayrıcalık gözetmez.

***

Rusya Federasyonu’nun vatandaşlık işlemlerinde öncelik tanıdığı kişiler Rusya Federasyonu memlekettaşlarıdır. Bu öncelik ise Rusyada ekonomik olarak emeğe ihitiyaç duyan bölgelerde yerleşmeleri kaydıyla sağlanır.

Bunun anlamı ise şudur. Kanunen Rusya Federasyonu memlekettaşı olan-sayılan bir kimse dahi Adıgeye gelip vatandaş olmak istediğinde bir ayrıcalıktan faydalanamaz.

Onun faydalanabileceği ayrıcalıklar kolaylıklar Rusya federasyonu içerisinde ‘böylesi kimseleri istediklerini’ belirten bu konuda çalışma programları olan bölgelerdedir. Yani Çerkes cumhuriyetlerinden kilometrelerce uzakta iç Rusya’da Sibirya gibi bölgelerdedir.

Çerkeslerin Rusya federasyonu memlekettaşları sayılıp sayılmadığı ise muallaktadır. Pek çok kurum bunun açıkca beyanını talep eden çalışmalar yapmaktadır. Fakat merkezce bu net olarak günümüze kadar ifade edilmiş değil.

Bunun yanısıra Çerkes cumhuriyetlerinin hiç birisi ekonomik olarak kendi kendine yeter durumda değildir, işsizlik sorunu her birisinde farklı oranlarda olmakla birlikte mevcuttur. Bu yüzden merkeze ‘cumhuriyetin sınırları içerisinde emeğe ihtiyaç duyuyorum’ diyerek bu programa katılmala isteminde bulunmaları zordur.

Bu bağlamda yurt dışında yaşayan Çerkesler Rusya federasyonu memlekettaşı dahi sayılsalar vatandaş olma konusunda kanunun getirdiği ayrıcalıklardan faydalanmak için Çerkes cumhuriyetlerine değil, emeğe ihtiyaç duyulan iç Rusya’ya da Sibirya bölgesine yerleşmeleri gerekir.

Kısaca Çerkeslerin memlekettaş sayılmaları ardından, ayrıca Çerkes Cumhuriyetlerinin birde bu konuda program hazırlaması gerekir.

***

Rusya Federasyonu vatandaşlık işleri anlamında, BDT ülkeleri yani eski SSCB ülkeleri vatandaşlarına ayrı bir prosedür uygular.

Örneğin Adıgey’e yerleştikleri, burada Rusya vatandaşlığı aldıkları söylenen Ermeni, Kürt vb. bundan faydalanarak vatandaşlık elde etmektedirler.

Bunun yanısıra Adıgey’den evrak almayı tercih etmelerinin bir başka sebebi de Vatandaşlık elde etmeleri için geçen süreç içerisinde Kafkasyalı bir halk olan Adıgelerin yaşadığı bölgede kendilerini kafkasyalı veya müslüman oldukları için daha rahat hissetmeleridir.

Vatandaşlık öncesinde aldıkları Rusya federasyonunda yaşamalarını sağlayan bir nevi Amerikanın yeşil kartına benzeyen ikametgah evrağı ile Adıgey’de yaşamanın Rusya içlerinde yaşamaktan daha kolay olduğunu düşünürler. Çünkü bu cumhuriyette yaşayan Adıgeler, Tatarlar, Rumlar, Ermeniler arasında dikkati daha az çekerler.

Fakat şunu da belirtmekte fayda var sayıları kesin veremiyorum ve ayrıca kesin olarak öğrenemeyeceğimi de net olarak biliyorum, bu yüzden sayı belirtmeden Adıgey’deki resmi kurumlar vasıtası ile Rusya Federasyonu vatandaşlığına geçmiş tüm Ermeni, Kürt, Azeri hala Adıgey’de yaşamaya devam etseydi Adıgey’in nüfusu günümüzdeki nüfusundan kat kat fazla olurdu demekle yetiniyorum.

Kısaca BDT ülkeleri vatandaşı olan pek çok kişi kendilerine tanınan bu ayrıcalıktan Adıgey’de faydalanıyorlar, ama pek çoğu vatandaş olduktan sonra Adıgey’de kalmıyor.

***

Günümüzde Türkiye vatandaşı bir kişi Rusya Federasyonu Vatandaşı olmak istediğinde bu iki ülke arasında çifte vatandaşlıkla ilgili bir anlaşma imzalanamamış olmasından dolayı çifte vatandaş olamaz.

Gereken tüm işlemleri yaptıktan, Rusya federasyonunda yaşamanız gereken süre kadar yaşadıktan sonra vatandaşlık başvurusunu içeren dilekçenizle birlikte yabancılar şubesine vermeniz gereken evraklar arasında Türkiye vatandaşlığını bıraktığınız gösteren evrakta istenir.

Bu evrak TC.’nin elçiliklerine yapacağınız müracaatla alınır. Elçiliğe Türkiye vatandaşlığından ayrılmak istediğinizi bildirirsiniz. Elçilikte size gereken evrağı verir. İşte bu evrakla müracaatınızı yaparsınız.

TC. ise sizi vatandaşlıktan külliyen çıkartmama üzerine nasıl bir prosedür uygular-uygulamaz bunu da işin doğrusu bilmiyorum.

***

Çerkes Cumhuriyetlerinde ve tüm diğer Rusya federasyonu bölgelerinde Rusya memlekettaşlarına tanınan haklardan faydalandırılmadan ayrıca ihtiyaç duydukları kadar kişi için kontenjan tanınır.

Bu kontejan vatandaşlık başvurusu kontenjanı değildir.

Rusya Federasyonunda çalışmanızı sağlayacak ABD’deki yeşil kart benzeri bir evrağı (Vitnajitelstva) almanızı sağlayacak kontenjandır.

Bu evrağı almanız vatandaş olacağınızı garanti etmez. Daha sonra uymanız gereken mesala Rusya’da beş yıl yaşamak gibi şeyler de vardır.

Böylesi bir uygulama ile aldığınız ABD yeşil kartı benzeri  evrak size devletin kanunlarca memlekattaşlarına sunmak zorunda  olduğu hizmetleri sunmasını zorunlu kılmaz.

Yani size iş, aş, barınak vs temin etme yükümlülüğünü devlet üstlenmez.

***

Çerkes cumhuriyetleri, tüm çabalarıma rağmen hangi kanuna dayandığını bilmediğim-öğrenemediğim bir şekilde Türkiyeden gelen ‘Çerkeslere Çerkes olduğunu gösteren evrak sunduğunda’ bu kontenjandan yararlanma hakkını verir.

Bunun yanısıra Türkiyeden gelen Çerkesin ‘Çerkes olduğunu’ buradaki vatana dönmüş olanların kurduğu kurumdan aldığı ‘Bu şahıs Çerkesdir’ yazılı evrağında kanuni dayanağını bilmiyorum.

Günümüzde, Çerkes devletlerinin nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde kullandıkları inisiyatifle Türkiyeden gelenlerin Çerkesliğini kabul etmelerinin de ileride sorun olabileceğini biliyorum.

Tüm kanun ve düzenlemelerde vatanımzıdaki Xaselerin, Cumhuriyetlerimizin çabalarıyla federal ve yerel kanunlarda yapılacak değişiklikler yapılıp Türkiye veya diasporanın herhangi bir köşesinden gelen kişilere vatndaşlık verilmesi kolaylaştırılsa bile en son ‘onların Çerkes olduklarını evrakla kanıtlamaları’ hususunun söz konusu edileceğini de tahmin ediyorum.

Bu bağlamda Türkiyede yaşayan Çerkeslerin Türkiyede iken ‘kendilerini resmen Çerkes olarak kanıtlayacak evrakları’ Türkiye Cumhuriyetinin düzenlemesi yolunda hiç bir çabalarının olmamasından da rahatsızlık duyuyorum.

Çünkü tüm diğer hususlar aşıldığında bunun sorun olarak önümüze çıkacağını tahmin etmek için müneccim olmama gerek yok.

***

Burada tarımsal topraklar bedava falan değil. Hiç bir zamanda bedava değillerdi.

Tarımsal arazilerin mülkiyetleri Türkiyedeki gibi değil.

Araziyi iyi yatırım olsun diye satın alıp sonra hiç bir şey yapmadan bekletme gibi bir lüksünüz yok.

Satın aldığınız araziye bin yıl saban vurmasanız da elinizde kalmaya devam etmez.

Tarım arazisi aldığınızda işlemeniz gerekiyor. Eğer işletmezseniz bu arazi elinizden devlet tarafından alınır.

Tarımsal arazilerin Türkiye veya dünyanın başka yerindeki arazilere kıyasla daha uygun fiyatta olmasının sebebi de budur.

***

Çerkeslerin putu yoktu. Günümüze kadar Çerkesyanın herhangi bir yerinde bu Çerkeslere ait PUT’tu diye bir şey çıkartılmış bulunmuş değil.

Çerkeslere ait antik destan ve söylencelerde de PUT yoktur.

Birilerinin kurduğu (sebepsiz) hayallerle Çerkeslere ait PUT keşfetmenizin kimseye bir faydası olmaz.

En ufak şüphe taşıyacak şekilde Çerkeslere tarihin bir döneminde ait olmuş PUT denilebilecek bir şeye arkeologlar rastlamış olsalardı SSCB döneminde Çerkeslerin dini inançlarının, islam dinine olan bağlarının ortadan kaldırılmasına hizmet etsin diye o PUTu devasa boyutlarda Nalçik, Maykop, Çerkes kentlerinin en merkezi noktalarına dikerlerdi.

Durup dururken PUT icat etmeyin. Çerkeslere PUT icad etmeye neden ihitiyaç duyduğunuz da anlaşılır değil.

Bu eğilim ne yazık ki vatanımızda da var. Nedense bir  PUTumuz olsaydı iyi olurdu diye düşünen kişiler çıkıyorlar.

Bunlar arasında, Karadeniz sahiline gelen Dombaya çıkan turistlere fantastik bir şeyler sunma çabasında olan işletme sahiplerinin ortaya attıkları şeyler en azından ne amaçla yapıldıkları belli olduğu için anlaşılırlık taşıyorlar.

Ama Türkiye’de oturup her akşam Çerkeslere yeni bir PUT bulmaya çalışanların bunu neden yaptıkları anlaşılır değil.

***

Adıgey Adıge Xasesi birisine bir şey satmadı.

Olan sadece Bu dönem Adıge Cumhuriyeti Hükümetinin Adıge Xase’ye daha fazla etki etmek istemesi.

Bir önceki Adıge Xase yönetimi veya ondan da bir önceki yönetimin durumu da farklı değildi.

O dönem farklı olan şey Adıge Cumhuriyeti Hükümetinin Adıge Xase’ye el atma ihtiyacı hissetmemiş olmasıydı.

Adıge Xase kurumsal olarak ne yazık ki milletimizin gözünde yaşamıyor ve yaşamasına gerek te görülmüyor.   Milletimizin Adıge Xase’den genel beklentisi milli bayram ve günlerin anıldığı şölen ve törenleri iyi organize etmesidir.

Bu bağlamda Adıge Xase’nin günümüzde aldığı şekille bu istemi karşılayacağı da kesindir. Dolayısıyla kendisinden halkın bu bağlamda beklediği şölen ve törenleri en güzel şekilde ortaya koyacaktır.

Milletimizin zor durumlarda, acil hallerde kendiliğinden toplanarak oluşturduğu güç ise gerçek Adıge Xasedir. Şu an kurum olarak var olan Adıge Xase’de toplumun bu hareketi gerçekleştirdiği anda hemen toplum’un hizmetine geçmek zorunda kalmaktadır.

İşte şu an Adıgey’de Adıge Xase anlamında çekilen zorlukta budur. Milletimiz kendi kurduğu kendisinin öz gücü olan bu Xase’nin kurumsal olarak devam eden bir yapı olması yönünde yaptırım ortaya koymamaktadır.

Bunun anlaşılır çeşitli pek çok sebebi vardır. Fakat lafı uzatmamak için bunlara değinmeyeceğim.

Kısaca bu günkü Adıge Xase yönetimi her hangi bir şeyi satmış falan değil. Olan sadece Adıge Cumhuriyeti Hükümetinin bu gün Adıge Xase’ye müdahil olmayı gerekli görmesidir.

Daha önce buna ihtiyaç hissetselerdi daha önce gerçekleştirebilirlerdi. Bundan Adıge Xase ile ilintili birileri bir kar elde etmeyi düşünüyorlarsa dahi bu onların düşünceleri veya çabalarıyla gerçekleşmiş bir şey değil.

Üzücü olmakla birlikte Türkiye’deki xaselerimizinde farklı bir olgunlukta olduklarını söylemek zor. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti eğer Türkiyedeki xaselere müdahil olmak isterse onlara karşı duracak xase yönetimleri ile karşılaşır kanaati bende yok.

Bütün bunların altında yatan, esas bizi, kendimizi ilgilendiren nokta ise milletin acil durumlarda ortaya çıkartma uygulama yetisine sahip olduğu gerçek xase’lerin devamlılık arzeden kurum haline gelmesi konusunda  dirayetimizin ortaya konulmamış olmasıdır.

***

Vatana dönecek Çerkesleri seçme-ayırma lüksüne sahip değiliz. Kim vatana şu, şu vasıflara sahip şu şu nitelikleri taşımayan Çerkesler gelememeli diyorsa yanlış söylüyor.

Milletimiz sadece bu gün yaşayan fertlerden oluşmamaktadır. Geçmişte yaşayanlarımız ve binlerce yıl sonrada yaşayacak olanlarımız bu milletin paçasıdırlar.

Vatana dönüş, kendi ülkesinde yaşamak anlamında, hırlısından hırsızına, ayyaşından, mollasına herkes eşit hakka sahip olmalıdır. Çünkü  onların üç nesil beş nesil sonraki çocuklarının nasıl olacağını hiç birimiz bilemeyiz.

Örneğin 19. yüzyılda İngiltere ülkesinde yaşayan suçluları Avustralya gibi uzak sömürgelerine gönderirken ülkede geri kalanların temiz bir toplum oluşturacağını da hayal ediyordu.

Fakat aradan geçen yıllar gösterdiki, İngilterede hala suç ve suçlular var olmaya devam ediyor.

Ayrıca hem Türkiye hem de Rusya, birisi ülkesinden çıkacakları diğeri ise ülkesine girecekleri zaten gayet belli çerçevelerde değerlendirip ince eleyip sık dokuyor.

Kısaca biz ‘Ben Çerkesim ve vatanımda yaşamak istiyorum’ diyen herkesin vatanda yaşamasından taraf olmalıyız. Bunun dışındaki her türlü görüşe de karşı koymalıyız.

Çünkü şahsım adına ben, ‘Aman buraya sıkma başlar da geliyor, komünistler buraya doluşmuş, bak adam gelmiş burada yeterince içki içilmiyormuş  diye birahane açmış’ vs. şeklinde sözleri duymaktan hoşlanmıyorum ve bunların doğru bir söylem olduğuna da inanmıyorum.

Vatanında yaşamak isteyen Çerkeslere bir kaç ülkenin koyduğu kotalar yetmiyormuş gibi zihinlerde her türlü kotayı koymaya oluşturmayı öneren görüşe karşı olmalıyız.

Böylesi gereksiz ve gelecek açısından hiç bir şey ifade etmeyen seçicilik lüksümüz yok. İpin ucunu bir defa kaçırdığımızda bunu neyin takip edeceğini bilemeyiz.


AÇUMIJ Hilmi