Yediğinden
içtiğinden bahsetmek pek hoş karşılanmaz. Bilmiyorum belki başka kültürlerde de bu
konuda aynı hassasiyet gösteriliyordur.
Konumuz yemeğin
kendisi olmadığından bahsetmem uygunsuz olmaz diye düşünüyorum.
Ben buzdolabında
bulduğu şeyleri birbirine karıştırıp yeni yiyecekler keşfetmekten zevk alan
insanlardanım.
Yaptığım
yemeklerin öyle isimleri falan yok. Her bir yemek bir önceki yaptığımdan farklı
olur. Sabit tarifleri yoktur.
***
Neden lafı uzatıyorum ki....
Evdekinden
bahsetmekte Çerkeslerde çok hoş karşılanmaz. Ama yine konumuz özünde ‘bizim evdeki’
olmadığından hoş karşılayacağınızı umuyorum.
Eşi memur olan
tüm erkeklerin ortak kaderi benimde kaderim.
‘Evdeki’ hafta
sonları, yedi gün boyunca yetecek yemeği koca koca tencerelerle yapıp
buzdolabına toptan koyar.
***
Yemek yapma sevdamın kökünde
bu yatar.
Geçenlerde, bir
hafta boyunca buzdolabında harıhu hanthups (kurutulmuş bezelyeden
yapılmış kıvamlı çorba) vardı.
Bir gün yersin,
tadı hoştur, ama ikinci üçüncü günden sonra harıhu boşver hanthups kelimesini
duymak istemezsin. Bu da aşçılık sanatına olan ilgini arttırır.
***
Ben pek çok insan gibi
tembelliği de severim. Tembellik yapma imkanı bulduğumda ise hiç kaçırmam.
Bakmayın, yemek
yaparım falan dediğime çoğu zaman yemek yapma aşkım tembellik yapma eğilimimi
yenemez.
Akşam iyice
acıktığımda; ‘Masayı Harıhu hanthups dışında bir şeyle donatmayacakmısın’ diye
ilgili kişiye seslendim.
Sessiz ve
etkileyici soğuk bakışların ardından cevabımı da aldım.
- Çok beklersin.
Zaten sizinkiler uçağımızı düşürmüşler, artık sana Harıhu hanthupsta yok!
Sonra gülüştük.
Velhasıl kelam
Maykopta ufaktan ufağa topun ağzına geliyoruz galiba, bilen yok nah.
Putin efendi,
Erdoğan efendi bir yolunu bulun anlaşın yahu. Biz hanthupsımızı seviyoruz.
AÇUMIJ Hilmi