Blogda Ara

27 Ocak 2016

Mıyekuape'de sofralarımız tehlikede

12 Eylül sonrası Türkiyesini hatırlayanlarınız bilir.

Yanlış anımsamıyorsam Turgut Özal memurlar için; ‘-Benim memurum işini bilir’ demişti.

Rusya'nın memurlarını bilseydi, Türkiye'nin memurlarının hiçte işlerini bilmediğini görürdü.

Sovyetler döneminde ülkede yaşayan herkes devlete çalışırdı. Herkes bir şekilde devlet memuruydu.

Türkiye'nin memur kısmı ülkenin ancak belli bir kesimi iken Sovyetlerin tüm çalışanları devlet personeliydi, onlar işini bilmede-birbirlerine tecrübe aktarmada uzmanlaşacak kadar çok sayıdaydı.

Kolhozda, peynir fabrikasında, ekmek fırınında plana, o yıl için belirlenen hedefe hep ulaşılırdı.

Çalışanlar hedefe nasıl ulaşılacak bilirlerdi.

Süte, su ve süt tozu katılırsa ne kadar üretim arttırılabilir, çok iyi bilirlerdi.

***



Rusya'nın bugünkü ufaklı büyüklü tüm iş adamları o zamanların çalışanları.


Süt tozuna (süt demiyorum) ne kadar süt ilave edilirse kaç kat fazla su kaldırırın kimyasını-simyasını bilirler.

Sağır sultan bile duydu.

Sizde duymuşsunuzdur, Batı dünyası, Amerikasından, Avrupa birliğine kadar Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uyguluyor.

Rusya da onlara benzerleri ile karşılık veriyor.

Onu bunu bilmem, sofralarımız etkilendi.

Sofralarımıza getirdiğimiz yiyeceklerin bir kısmını batı bize satmama kararı aldığı için diğer kısmını ise Rusya satın almayarak onları yanıtlandırdığı için masalarımıza  koyamıyoruz.

***

Rusya’da Türkiye İstatistik Kurumunun bir benzeri var. İsmi Rosstat.


Rosstat devletin resmi kuruluşu.

Rusya ile alakalı istatistiksel bilgileri değerlendirir, ilan eder vs. vs.

Dün Rosstatın ilan ettiği yeni istatistik değerler basında geniş yer aldı.

Benim rakamlardan anladığım sofralarımıza dikkat etmemizin artık çok önemli bir hal aldığıydı.

***



Satın aldığımız pek çok yiyecek maddesi palmiye yağı içerir.

Hazır aldığımız yiyeceklerin miktarı-tadı bununla da ilintilidir.

Yaptırımların ardından Rusya'daki üretilen ürünler rafları daha fazla kaplamaya başladı.

Amenna, ama atıyorum Rusya'daki var olan ineklerin sayısı yaptırım var diye birden artmış değil ki, bir inek on günde yetişmiyor ki...

Oh, oh oh, Rusya'nın memuru, (yeni iş adamı olan) eski memurları işlerini hakikatten bilirler...

***



Rosstat’ın verdiği verilere göre Rusyanın Palmiye yağı ithalatı geçen yıl yüzde 23,6 oranında artmış.


En dikkat çekici tarafı ise bunun yüzde 13,2’lik  artışının sadece kasım-aralık arasındaki döneme denk gelmesi...

Uzun lafın kısası sofralarımız tehlikede, aman dikkat edin.

Palmiye yağı ithalatındaki süper artış, bu yağın masalarımıza daha çok geleceği anlamındadır...

Ne bileyim, açık tereyağı alırken dikkat edersiniz veya marketten aldığınız peynirde palmiye yağı var mı yok mu gibi şeylere elinizden geldiği kadar önem verirsiniz...

Birde bizim memurların, memur kafasından gelme ticaret erbabımızın işini çok iyi bildiğini unutmazsınız...

Aman çoluk çocuğunuz varsa diyorum, yoksa artık bizim yaştakiler için bırakın palmiye yağını motor yağı yesekte belki bir şey olmaz.

AÇUMIJ Hilmi