Blogda Ara

17 Haziran 2013

RUSYA'YI KANDIRDIĞINI SANAN ÇERKESLER

Rusya devlet geleneği olan, devlet ile alakalı bir kültüre sahip ülkelerden birisi.

Uzun yıllardır dünya siyasetinde yer alan, belirleyici olan ülkelerden birisi. Tabiri caizse bu arenanın baş oyuncuları arasında olan bir ülke.

Türkiye’de Çerkesler arasında bir grup varki, söylemleri ile adeta Rusya Federasyonunu kandırdıklarını düşünürler.

Çok temkinlilerdir, Çerkesya demekten vatanınımız ülkemiz için geri dönmeliyiz demekten çekinirler.  Bunu söylerlerse Rusyanın kendilerine kapılarını kapatacağını sanırlar veya bunun böyle bir şeye hizmet ettiğini söylemezlerse kimsenin anlamayacağını düşünürler.

Halbuki bu çok anlaşılırdır. Anlaşılır olmayan şey ise dile getirilmemesidir. Bunun dile getirilmemesi alakasız bambaşka şüphelerin doğmasına dahi yol açabilir.

Söylemlerinin temelinde Türkiyede yaşayan bir kaç milyon Çerkesi geri döndürmek vardır. Bu geri dönüşün amacı belli değildir. Söylemler muğlaktır.  Bazı şeyler bazen ima  edilir.  Bu muğlaklık ve ketumluk ise politika olarak algılanır. 'Amaç' dile getirilmeden, araç olan ‘Dönmek’ eylemi kutsanır.

Bu ise adeta Rusya Federasyonuna ‘devlet değilmiş muamelesi yapmak’ gibi bir şeydir. Bu ülkenin siyasi yetkinliğini yok saymaktır. Hatta amacın belirtilmemesin aslında bu hareketin daha şüpheli kılınmasına sebep verdiğinin aymazlığı ile zarar verici nitelikler bile taşır.

***

‘Rusya’ya imkanlar çerçevesinde birkaç milyon insanın gelmesini istiyoruz.’ Sizce bu ifade  RF. yönetimince nasıl duyulur, değerlendirilir.

Niye, neden, ne amaçla bu bir kaç milyon kişinin geri dönüşü için çalışacaksınız, bundan amacınız nedir? İlk akla gelen sorular.

‘Orada, kendi dillerinde eğitim alamıyorlar, ulusun Türkiyedeki kısmının siyasi temsili yok. Orada kalırsak asimile oluruz, vs. vs.’ ise cevapmış gibi sunulur.

Kendinizi Rusya federasyonun her hangi bir devlet kurumundaki herhangi bir yetkili olarak düşünün, bunlar size hiç mantıklı gelen yanıtlar mı?

Böylesi bir çıkışın cevabı hazır; ‘Birkaç milyon kişiyi bir ülkeden kaldırıp diğerine göç ettirmekten daha kolay değil mi yaşadıkları ülkede siyasi mücadelelerini vermeleri.’, ‘ Tüm bu sebepler ortadan kalksa, Türkiye demokratik bir ülke olsa, orada yaşayan Çerkeslerin tüm siyasi ve kültürel hakları verilse geri dönmeyecekmisiniz?

Siz, eğer RF. devletinin en ufak bürokratı bile olsanız bu söylem üzerine nasıl bir politika üretirsiniz. Aklınıza ‘Bunlar ne gibi şeyler karıştırmak istiyorlar?’,‘Bunlar vasıtası ile Türkiye kendi içindeki bir sorunu yatıştırıyor, bu halkın Türkiyedeki siyasi mücadelesini ortadan kaldıracak, başka yönlere sevkedecek politikalar üretiyor’ diye gelmezmi?

Veya, ‘Türkiye bir kaç milyon Çerkesi buraya yönlendirerek Turan yolunda ilerleme planları güdüyor’ gibi şeyler gözünüzün önünde canlanmaz mı?

***

Aslında yapılması gereken şey sadece niyetinizi direk söylemektir. Yoksa muhatapların bambaşka şeyler düşünmesine sebep verebilirsiniz.

Biz «Çerkeslerin vatanlarında birliklerini sağlamalarını arzuluyoruz. Çerkeslerin vatanları olan Çerkesyada yaşamaları arzumuz. Çerkesyanın yeniden kurulmasını arzuluyoruz. Çerkeslerin Çerkesyada toplanıp Rusya Federasyonu içerisinde bir Çerkesya Cumhuriyeti kurmasını arzuluyoruz. Rusya federasyonunu oluşturan parçalarla eşit haklarda bir devlet kurmak istiyoruz. Bunun Çerkes halkının yararına olduğu kadar Rusya halklarınında yararına olduğuna inanıyoruz. Her ulusun en doğal hakkı olan vatanında yaşama hakkından faydalanmak istiyoruz.»

Bunları söylemek çok mu zor?

Elbette zor değil. Ama eğer Rusya federasyonu yöneticilerini saf, politikadan siyasetten anlamayan insanlar olarak algılıyorsanız buna gerek duymazsınız.

Aslında Türkiyenin Pantürkist yayılma eyilimi gösteren hiç bir yapısı ile alakasız olduğunuzu belirtmek, Sadece Çerkesya’nın Çerkeslerin iyiliği için çabaladığınızı söylemek bu muğlaklığı ortadan kaldırmaya hizmet etmez mi?

Böylece, Rusya federasyonu yetkilileride ne ile karşı karşıya olduklarını daha iyi anlamazlar mı? Aslında ‘hiç gereği olmayan kaygılar beslemek zorunda olmalarından’ bu, daha iyi değil mi?

***

Eğer Rusya federasyonunda yaşamak için gerekli müracaatları yaptıysanız bilirsiniz; Sizinle oturma izninizin verilmesi aşamasında genelde bir mülakat yapılır.

Sorulan şeyler arasında ‘Pantürkist, Turancı akımlarla ilişkiniz varmıdır’ gibi bir soru da yer alır.  Bu elbetteki anket kağıdında yer almaz. Şifaen sorulur.

Size aslında bu soru çok mantıksız gelir. Şövenist, sizin milletinizi tamamen yok sayan, çoğu zaman bir Türki boy farzeden böylesi bir anlayışla hiç alakanız olmadığını bunun ne kadar saçma bir soru olduğunu düşünürsünüz.

Adıgey’deki bir güvenlik görevlisinin ‘Siz Turancımısınız?’ sorusu ilk başta mantıksız gözükür.

Fakat aslında son derece mantıklıdır. Çünkü bu güne kadar amacını söylemekten imtina eden ‘dönüşçü’ zevat muğlak tutumları ile devletin böylesi bir kaygıya sahip olmasına vesile olmaktadır. Kısaca yukarıda değindiğimden bir daha  bunu açmaya ihtiyaç hissetmiyorum.

***

Uzun lafın kısası, ben dönüşçüyüm diyenlerin gerçekten amaçlarını söylemeleri dile getirmeleri gerekiyor. Çünkü  ne Rusya devleti ne de Türkiyede yaşayan Çerkesler saf ve akılsız değiller. Dönüş diye bir felsefenin olmadığını bunun başka bir şeye hizmet eden araçtan başka bir şey olamayacağını anlamayacak derecede olan kimse yok

Bu yüzden bu aracı amaç gibi göstererek amacınızı saklamaya çalışmanın hiç alemi yok. Çünkü kafalarda ‘bu neyin aracı’ sorusunu doğurmanın bize hiç bir faydası yok.

Yoksa, Adıgeyde bir devlet görevlisinin sizinle oturma izninizin çıkması aşamalarında ‘Turan davası,  Pantürkizm bilmemnesi ile’ ilişkileriniz olup olmadığına dair mülakatı ile karşılaşırsınız.

Hissederseniz ki RF. Türkiye’nin sizin vasıtanızla sizin vatanınıza müdahil olması ihtimalini de değerlendirmektedir.

Dönüş neyin ‘aracı, aleti’ net olarak ortaya koymaksa en doğru davranıştır.   


AÇUMIJ Hilmi