Blogda Ara

20 Aralık 2016

ŞERETLIKO MIHAMED

Mıhamed’ın babası Net’ahu (dökümanlarda Net’awuku olarak yer alıyor) gençliğinden yaşlılığına  kadar akın-yağma işlerinden  uzak olmayan bir  yaşam sürdü.

Savaş hır-gürler arasında  iki kaburgası kırılmış, bir  gözü de çıkmıştı.

Yaşlılığında  işlediği günahların affedilmesi muradıyla kabeye gitti.

Ufak oğlu Mıhamed’i de yanında götürdü.


Kabeye ulaştılar, üzerlerine düşen vazifeleri yerine getirdiler.

Her ikisi  de hacı sıfatına erdiler, fakat vatanlarına  birlikte  dönmek nasipleri olmadı.

Net’ahu vefat  etti, Mıhamed sığınacak-gidecek yeri olmadan arap memleketinde yalnız başına kaldı.

Nasibi yaver gidip, bir hayırsever kişi tarafından Mekke Medresesine kaydedilir.

Çocukcağız, meraklı, öğrenmeye hevesli, gönülden ilime  bağlı çıktı.

Medresede  beş yıl eğitim gördü.

Daha sonra  yaşamın dalgalarına kapılarak çok yol kat etti.

Mıhamed başından pek çok şey geçmiş olarak, iyi bir arabi eğitim elde etmiş halde ilerlemiş bir  delikanlılık yaşında Şapsığe’ye köyü Beğundır’a geri döndü, evlendi.

Mıhamed hır-gür, akın-yağma, mülk  yığma ibi şeylerden uzak bir  yaşam sürdü.

Günümüzde Anapa

Babasından kalan tüfek paslanmış bir şekilde kılıfı içerisinde duvarında asılıydı.

İmamlık yapmaya başlayarak, Kur’an ve  diğer kitapları okuyarak halk arasında dinadamı- dini lider  olarak yaşamaya başladı.

Bununla da yetinmeyerek evinde  bir medrese açarak çocuklara Kur’an ve tabiat bilgisi okutmaya başlar.

Çocuklara makamla okumayı öğretip arapça kitapları  okumalarını sağlar.

Fakat Mıhamed çocukların bu okudukları kitapları anlamadan okuyor olmalarını kendine dert edinip derin düşüncelere dalmıştı.

Mıhamed farklı farklı düşüncelerin oluşturduğu fırtına neticesinde çocukları  anadilleri ile  eğitmesinin daha  doğru olduğu sonucuna vardı.

Fakat bu kolay-çabuk bir iş değildi, kısa bir sürede üzerinden gelinebilecek bir iş değildi.

Her nasılsa da azimle Adıge alfabesi oluşturdu, anadilde okuma-yazma imkanını düzenledi.

Eldeki yazılı dökümanlarda belirtildiğine göre Mıhamed’ın oluşturduğu  alfabe ile okuttuğu insanlar birbirleri ile  Çerkesçe yazışmalar yapıyorlardı (1).

XIX yüzyılın 30’lu yıllarında çerkes köylerinde okulların açılmış olup öğrenim verildiği Bel’in yazdıklarında  da  yer alıyor, bu okulların başlangıcı  Mıhamed’in çalışmalarına  dayanıyor.
Günümüzde bir tatil beldesi olan Gelincik 

Gelinciğin  doğu  ve  kuzey  taraflarında – sadece bu  iki bölgede, İsmail’in  saydığına göre kendi okulunun  benzeri kırk kadar  okul var. Bu  okullarda  okul  başına 10’dan başlayıp 60’a  kadar öğrenci okuyor.  Ortalama okul  başına yirmi öğrenci  okuduğu  varsayılsa bu okullarda ortalama 800 öğrenci okuyor. Benim düşünceme göre başka bölgelerde de eğitim böylesi şekilde  düzenlenmiş olmalı (2).’

Mıhamed’i tanıyanların belirtmiş olduğuna göre,  o aynı  zamanda iyi bir şairdi.  

Lyule’nin 1847 yılında yayınlamış olduğu Çerkesçe sözlüğün tanıtım yazısını kaleme almış olan Sultan Adılcerıy (Adıl-Girey) bu tanıtım yazısında Şertlıko Mıhamed’den ‘Çerkesyanın büyük şairi’  diye  bahsediyor.

Fakat çok üzücü olan şey ise günümüzde şimdiye dek onun yazdıklarından bir şey ve  öğrencilerinin yazışmalarından herhangi bir şey elimize ulaşmış değil, hatta dökümanlarda onun yazdığı eserlerin isimlerini dahi bulamadık.

(1) Bknz; Han-Girey. Zapiski o Çerkesii.-Nalçik  1978. Shf. 94
Pomandruyko N. D. Polnoçnıy Kurban. // Russkiy İnvalid, 1857, No 185
Popka İ. D. Çernomorskiye Kazaki v ih grajdanskom i voyennon bıtu. V dvuh çastyah, 1855. Shf 145 – 163
(2) Bell D. S. Dnevnik prebıvaniye v Çerkessi v teçeniye 1837,  1838 i 1839 godov. – profzheym, 1841. Maşinopis. – Shf. 668
(3)  Adil-Girey. Slovar Russko-Çerkesskiy i  adıgeyskiy, s kratkoy grammatikoy sego poslednego yazıka,sostavlennıy Leontiyem Lyule. // İzbrannıye proizvedeniya adıgskih pros vetiteley. – Nalçik, 1980. – Shf. 43.

Prof. Dr. ŞHALAHO Abu
Çerkes Edebiyat Tarihi 1. cilt. Adıge Cumhuriyeti Matbası, Mıyekuape, 2008. – Shf. 42 – 43
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi