Blogda Ara

13 Ekim 2011

Çerkesim (Adıgeyim) demek çok mu zor!


-Ben Çerkesim (Adıgeyim)!
Bunu söylediğinizde, bu söylediğinize inandığınızda pek çok şey netlik kazanıyor. Hangi ülkede yaşadığınız, ne iş yaptığınız, geleceğiniz için yaptığınız kurgulamalar apaçık bir hal alıyor.
Çerkesim dediğinizde, yaşadığınız ülkenin, Türkiyenin herhangi başka bir vatandaşı size şunları sorabilir.
- Ne yani, başka bir ülkedenmisin, dilin mi farklı, geleneklerin mi farklı, gelecekten farklı bir şeyler mi bekliyorsun. Türk değilmisin, Türkiye vatanın değil mi, Türkçe dilin değil mi, başka bir ülken mi var?
-'Ben Çerkesim (Adıgeyim)' dediğinizde bunlara çok kolay cevap verebiliyorsunuz;
-Çerkesim, vatanım Çerkesya, dilim çerkesce, geleneklerim de farklı, milletimin geleceğini Çerkesya'da görüyorum. Türk değilim, Türkiyeli değilim, ve bu ülke benim vatanım da değil, ama Türkiye vatandaşıyım, Türkçe biliyorum, fakat türkçe benim dilim değil.
Parçalanmış, dağıtılmış olmakla birlikte bir ülkem de var, Çerkesya. Milletim var olmaya devam edecekse, bu, Çerkesyanın kurulmasından, milletimin Çerkesya'da yaşamasından geçecek.
 'Ben Çerkesim' dediğinizde; 'Ben Çerkesyalıyım, ülkemi, vatanımı, milletimi, dilimi, dinimi, geleneğimi seviyorum' demiş oluyorsunuz.
***
Çerkesim (Adıgeyim) dediğiniz anda, sırtınıza sorumluluklarda yüklenir.
Yapılması gerekenler de çok nettir.
Bunu söylediğinizde, vatanınız, ülkeniz, milletiniz, diliniz, dininiz, geleneğiniz ve bu ulusun geleceği için çalışmak sizin sorumluluklarınız arasına girer.
Bir başkasının vatanı, dili, dini, geleceği için değil de, kendi vatanınız, ülkeniz, milletiniz, diliniz, dininiz, geleneğiniz ve ulusunuzun geleceği için çalışmak sizin daha temel vazifeleriniz kesilirler.
İşte, Ben Çerkesim (Adıgeyim) demenin gereği sadece bunlardır.
Ben Çerkesim (Adıgeyim) demeyen, diyemeyen herkesin, her kurumun bunu söylememesinin altında yatan tek sebepte bu sorumlulukları yüklenmek istememesidir.
***
İçinde bulunduğunuz her ortamda, her yerde, her zaman 'Ben Çerkesim (Adıgeyim)' dediğinizde; Çerkesya ve Çerkesler için elinizden geleni yapmaya hazır olduğunuzu belirtiyorsunuz demektir.
Bir gazetede çalışıyorsanız, Çerkesya ve Çerkesler ile alakalı en ufak bir noktayı dahi basına taşımak sizin göreviniz oluverir.
Şairseniz, yazarsanız, çizerseniz, Çerkesyayı ve çerkesleri bu alanlarda ortaya koyacak ve tanıtacak olan sizlersiniz.
Ayakkabıcıysanız, terziyseniz, taksi şoförüyseniz, arabanızın arkasına, diktiğiniz elbisenin bir köşesine, yaptığınız ayakkabının tabanına bizden, çerkeslerden Çerkesya'dan bir şey koyacak olan yine 'Ben Çerkesim (Adıgeyim)' diyen sizlersiniz.
***
Dernek, vakıf vb şekillerde, tüm sosyal ve siyasi platformlarda etkinliklerini sürdüren kurumlarımıza 'Biz Çerkesiz (Adıgeyiz)' dedittirecek olanlar da sizlersiniz.
Bu kurumların Çerkes (Adıge) vatanı, dili, dini, ülkesi, geleneği ve geleceği için çalışır olması için en önce Çerkes (Adıge) olduklarını ilan etmeleri gerekiyor ve bunu sağlayacak olanda '-Ben Çerkesim (Adıgeyim), ülkem, vatanım Çerkesya' diyebilen sizlersiniz.
***
Bahaneler duyacaksınız, aldırmayın hepsinin kökü yalana, sorumluluktan kaçmaya dayanıyor.
Mesela şöyle diyebilirler (zaten diyenler de var). Vatanımız Çerkesya'da böyle bir bilinç yok. İşte bu tamamen yalan. Hem de bile bile ortaya atılan bir yalan. Hatta aslında, vatanımızda, bırakın ulusal bilinci, yaşayan hiç bir çerkes kalmasa dahi bu sorumluluklar yine bize ait olmaya devam edecekler.
Çerkesya düşüncesinin en güçlü olduğu yer vatanımız.
Vatanımızda yaşayanların en ahlaksızından (fahişesinden, hırsızından, ayyaşından) melaike gibi olanına kadar herkes Çerkes (Adıge) ve Çerkesya düşüncesinde hemfikir. Bunun için kimisi, bu günden elinden gelen her şeyi sonuna kadar zorlayarak çalışırken, bir diğeri sadece umut ediyor olabilir ama bu konuda fikir birliği sonuna kadar ulusumuzun içine işlemiş olarak var.
Mezdegu'dan tutun Soçiye Anapaya kadar olan tüm bu bölgede nereye giderseniz gidin Çerkes(Adıge)lerin yaşadıkları yerlerde bunu hissedebilirsiniz. Hepsi kendisini bir bayrak, bir dil, bir isimle anar.
***
Vatanımızda, araç sahibi olan eksiksiz herkesin işlediği bir trafik suçu var. Sadece bu trafik suçu bile ulusal anlamda Çerkesya ve Çerkes bilincinin ulaştığı seviyeyi göstermek açısından yeterli.
Bu trafik suçunu işlemek için hiç kimse, hiç bir kurum, hiç bir makam hiç kimseyi zorlamıyor, bunu teşvik etmiyor, fakat milletimiz adeta bir sivil iteatsizlik örneği göstererek tüm fertleri ile bu konuda  aynı suçu işlemeye devam ediyorlar. 
Satın aldıkları her aracın arkasına 'Circassia', 'Черкесия', 'Адыгэ хэку' yazılı çıkartmalar yapıştırıyorlar. Bunun yanısıra yaşadıkları yere bakmaksızın, Stavropol eyaletinin, Krasnodar eyaletinin veya Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar cumhuriyetlerin bayraklarını değil Çerkesyanın, Adıge ülkesinin, Çerkeslerin bayrağını araçlarına yapıştırıyorlar.
Hava hoş diğerlerinin bayraklarını yapıştırmaları da bir trafik suçu. Burada dikkat çeken husus bu bölge ve cumhuriyetlerin bayraklarını asmamaları.
Bu trafik suçunun boyutu o kadar büyük ki şaşırmamak elde değil. Bunlara ceza kesmesi gereken polisin araçlarında bile bu ibarelerin, Çerkes bayrağının yapıştırılmış olduğunu görebilirsiniz.
İşte bunun adı ulusal bilinçtir.
Ve eğer birileri bu bilinç yok diyorsa inanın yalan atıyorlar.
***



Türkiyede yaşayıp Çerkesim(Adıgeyim) dediğinizde; bu milletin ülkesi, dili, dini, geleneği, geleceği için yapacaklarınızla orantılı olarak Çerkes(Adıge)siniz demektir.
Bunun için, sizin Çerkeslik, Çerkesya, Çerkesce için yapacaklarınızı denetleyen hiç bir kurumla karşılaşmayacaksınız. Mesela evinize bir memur gelip '-Kardeşim, Çerkeslik için şu borcun var? Bu borcunu ödemezsen mahkemeye çıkarsın, hapis cezası alırsın.' vs. demeyecek.
Tüm bu sorumluluklarınızı kontrol edecek olan yine sizsiniz.
Sadece kendi kendinizi değil, Çerkesim (Adıgeyim) diyen eşinizi dostunuzu da kontrol edecek olan yine sizsiniz. Dernek, vakıf, fon vs.leride kontrol edecek olan sizsiniz. Bu konuda 'nemelazım' deme lüksüne de sahip değilsiniz.
Çerkeslik için, Çerkesya için para mı lazım, insan mı lazım, bunlarıda bulacak olan sizsiniz.
Türkiye'de Çerkeslik için gereken her şey, şu an, sizin ellerinizde...Tüm kurumlarımızın, aynen sizin gibi Çerkesim (Adıgeyim) demelerini sağlatmalısınız. Bu sorumluluğu kurumlarımıza da taşımalısınız.
Karşı çıktıklarında soracağınız en basit soru şu olmalı 'Çerkesim (Adıgeyim) bile demeden, diyemeden bu milletin çıkarlarını nasıl korumayı düşünüyorsunuz?'
İnanın cevap veremeyecekler.

Açumıj Hilmi