Tüm yaşamı boyunca islamiyetten habersiz, dinimize ait hiç
bilgiye sahip olmayan bir insan yıllarca müslümanlıktan uzak sürdüğü
yaşantısının ardından imana geldiğinde dindaşımız olur.
Diğer
müslümanlar gibi cennete hak kazanır.
Yıllarca
müslüman olmamış birisi imana geldiğinde sonsuza kadar sürecek cennete layık
olabilir.
***
Çerkesya ve
Çerkes davası, Çerkes kalma mücadelesi cennetten daha pahallı değildir, olamaz.
Yıllarca
kendi nesebini inkar eden, nesebinin iyiliği için çalışmayan birisi, bir gün
imana geldiğinde aramızdaki yerini alır.
Özellikle
diasporada; yıllarca Türklük, Araplık, Milliyetsizlik (bu bağlamda Kafkaslık)
davası gütmüş pek çok kişi var.
Bunlar,
şimdiye kadar yaptıklarından pişman olurlarsa ve bunu beyan ederlerse, ve buna
uygun davranmaya başlarlarsa elbetteki aramızdaki yerlerini alacaklar..
***
Yıllarca
Türk olmadığı halde Türklük davası güdenler de farklı değiller.
İçinde
bulundukları yanlıştan dönmeleri halinde; Çerkes ulusu için Çerkeslerin vatanı,
ülkesi için çalışmaya başladıklarında, daha önceki davranışlarından
pişmanlıklarını dile getirdiklerinde, sanki daha önce hiç bu sapkınlıklara
düşmemişler gibi aramızda yer bulacaklar.
Yıllarca,
Çerkeslerle komşu ulusların kimliklerini adeta aşağılarcasına yok sayan, aşırı
milliyetçi hatta ırkçı bile denilebilecek olanlar da varlar.
Lezgi,
Asetin, Abaza vs demeden hepsini, bu milletlerin kendilerinin, devletlerinin
onayını dahi almaya gerek görmeden Çerkes sayan ve bunun propagandasını
yapanlar da var.
Bunun aşırı
bir milliyetçilik-ırkçılık ve bu halklara karşı işlenmiş bir adaletsizlik
olduğunu farkedip pişmanlık duyanlara da kapımız sonuna kadar açık.
Yıllarca
kendi ulusal ismi ile örgütlenmeyen, diğer komşu ve akraba halklarında kendi
milli kimlikleri ile örgütlenmelerine karşı çıkanlar da var.
Çerkes,
Abaza, Lezgi, Asetin örgütlenmelerine karşı koyarken sadece kendi uluslarına
değil başka uluslara da zulüm ettiklerinin farkında olmayanlar, uyandıklarında
yine aramızdaki yerlerini bulacaklar.
Milliyetsizlik
propagandası anlamına da gelen Kafkaslık güdenler her ulusun kendi adı ile
kendi kültürü, dini ile yaşama ve temsil edilme hakkına sahip olduğunu inkar
etmekten vazgeçtiklerinde elbetteki aramızda yerlerini alacaklar.
Hatta,
Adıge (çerkes), Abaza, Çeçen, Lezgi, Asetin vs. dilllerini aşağılayarak;
Bunları, dil olarak saymadan hayal ürünü bir dilin lehçe ve dialektleri
sayanlar bu yanlışlarından döndükleri anda, elbetteki aramızdaki yerlerini
alacaklar.
***
Ve bizler
için en önemlisi, her birimizin şiar edinmesi gereken bir nokta var:
Ben
Adıgeyim (çerkesim).
Dilim
Adıgabze (Çerkesce).
Vatanım
Adıge Heğegu (Çerkesya ülkesi).
Dinim
Adıge(Çerkes)lerin de dini olan islam.
Geleneğim-göreneğim
Adıgağe (Çerkeslik).
Geçmişim
Adıge(çerkes)lerin geçmişi, geleceğimi de Adıge (Çerkes)lerin geleceği ile
kurguluyorum.
Diyen,
bunları söyleyen herkesle birlikteyiz.
Bu
insanların daha önce ne dedikleri, ne söyledikleri, ne yaptıkları bizim için
önemli değil.
Bunları söyleyen
herkesle birlikteyiz.
Ve sadece
bunları söyledikleri andan itibaren biz, onları bağrımıza basmakla sorumluyuz.
Her
Çerkesin, Çerkesya yurtseverinin unutmaması gereken en önemli şey, aramıza,
özüne dönen hiç kimseye ‘Şimdiye kadar neredeydin’ diye sorma hakkımızın
olmadığını bilmemizdir.
Ve
saflarımıza katılan, yukarıdaki söylemlerimizi onaylayan herkes, her birimiz
kadar bu safların sahibidir.
Bunları
söylemeyen, bunları kendine şiar edinmeyen herkeste elbetteki kökenine, dili
bilme oranına vs. vs. bakılmadan saflarımızda değil demektir.
***
Bunları net
ve açık söylemeden, mesela; ‘sadece siz mi yurtseversiniz’, ‘yurtseverlik sizin
mi tekeliniz de’ dediklerinde, ‘-Hayır, bizim tekelimizde değil. Sende eğer
Adıge Heğegur (Çerkesya ülkesini) vatan belleyip seviyorsan elbetteki sen de
Çerkesya yurtseverisin.’ dememiz gerekiyor.
Benim
vatanım Abhazya, Çeçenistan, Kumukya, Türkiye, ürdün vs. diyen kimselerde
elbette vatan belledikleri yerleri sevebilirler.
Ve bu çok
doğal.
Kısaca
Benim vatanım Adıge ülkesi, Çerkesya ve ben Adıge ülkesini Çerkesyayı seviyorum
diyen herkes Çerkesya yurtseveridir.
Aynı
şeyler, dilimiz, geleneğimiz, ortak bir ülkede yaşama arzumuzla da pekişir.
Kısaca ben
Adıgeyim (Çerkesim); Adıgağe (Çerkeslik), Adıge Heku (Çerkesya), Adıge ofığor
(Çerkes sorunu) benim sorunumdur, Adıge(Çerkes)lerin çıkarları ve iyiliğini
gözetmek benim de vazifemdir diyen herkesle, bunları söyledikleri andan
itibaren aynı saftayız.
Açumıj Hilmi Özen