Blogda Ara

9 Ağustos 2013

Türkiyeye tatile gidecektim ama çok tırstım; gidemedim...


Bu yaz tatilde Türkiyeye gitmek istiyordum ama  Türkiyede olanları duyunca  acayip tırstım, can güvenliğimden çekindim, Türkiyeye tatile gitmekten vaz geçtim.

Türkiyede Polisle çatışmalar oluyormuş.

Polisler insanlara biber gazı dolu silahlarla, hatta ateşli silahlarla yakından ateş edip öldürüyorlarmış. Palalı insanlar diğerlerini İstanbulun göbeğinde kesiyormuş.


Çerkesler kürtleri öldürmeleri için zorla askere alınıyormuş. Çerkesleri Türkler askere zorla alıp Kürtlerle savaştırıyorlarmış, hatta yakında Esat güçleri ile de savaştırmayı planlıyorlarmış.

Bununla da kalınsa iyi daha düne kadar Çerkesce konuştukları için Türkiyedeki Çerkeslerin derilerini yüzüyorlarmış.

Yalanım yok, buraya vatana Türkiyeden gelip sığınma niyetinde olan Çerkesler öyle söylüyorlar. Türkiyedeki bu kaostan zulüm ortamından kaçıp buraya gelmiş  sığınma niyeti olan birisi ile kayınpederim karşılaşmış. Kayınpederlere bayram ziyaretine gittiğimde Türkiyeli sığınma niyetlisinden edindiği bilgileri bana aktardı.

Sığınma niyetlisi; «АдыгабзэкIэ тыкъэмгущыIэным пае тишъо тырахыщтыгъ» ‘Çerkesce konuşturmamak için derimizi  yüzüyorlardı’ demiş. 

Daha başka şeylerde anlatmış, Türkiye çok tehlikeli bir hal almış, şeriatçiler  yönetimi ele almışlar, yavaş yavaş kimseye söz hakkı vermiyorlarmış. O kadar ileri gitmişlerki Çerkesleri sıkıştırıyorlarmış, siz akraba evliliği yapmıyorsunuz dinsizmisiniz diyorlarmış.

Bir sürü Çerkes’de Suriyede gönüllü olarak Esada karşı savaşmak için gitmiş. Esada karşı savaşan çok Çerkes varmış.

O kadar ileriye gitmeye başlamışlar ki devlet memuru olan, thamate olan bütün Çerkeslerin önünü kesmişler, işlerinden çıkartıyorlarmış. Bunlarla da sınırlı kalmıyorlarmış, artık nerede ise Çerkes çocukları ile evlenen Çerkes kızları kalmamış, Türkler Çerkes kızlarının iyi olduğunu bildiklerinden kendilerine alıyorlarmış.

Kısaca durum çok kötüymüş, O Türkiyeli, sığınma  niyetinde olan ama sığınırsa büyük bir ihtimalle Türkiyede geride bırakacağı akrabalarına Türklerin çok kötü şeyler yapacağı için sığınamayan Çerkes büyüğü bütün bunları açık açık kayınpederime aktarmış.

Türkler sadece bununla da yetinmiyorlarmış, bazılarını kandırıp Çeçenistana falan götürüp savaştırıyorlamış. Yeniden Osmanlı devletini kuracaklarmış. O devletin sınırları bizim buralara kadar uzanacakmış. Buralara hep ajanlarını gönderiyorlarmış, bu yüzden Türkiyeden gönderilen bu adamların söylediklerine çok inanmamalıymışız.  Bu ajanlar Türkiye’nin durumunu Adıgeyde iyi göstermek için bütün bu olanları esasında olduğu gibi aktarmıyorlarmış.

Şeriatçiler o kadar azıtmışlar ki namaz kılmayanları mimliyorlarmış. Sığınma niyeti olup akrabalarının başına bir şey gelmesinden korktuğu için sığınamayan bu Çerkes büyüğü bir daha Adıgey’e gelemezse, bayram tatilinde gavur memleketine, Rusyaya geldiğini tespit edip mimlemişler demekmiş...

İşte böyle; Allah bilir daha kayınpederime ulaştırılmayan onun bilmediği ne kadar korkunç şey oluyordur.

Zaten televizyonlar da gösterdiler. Son bir aydır hafta da bir iki defa Büyük İstanbul Halk Ayaklanması gösteriliyor. İnsanlar polislere saldırıyor, sokaklarda ateşler yakılmış, Kısaca buradan durum çok felaketmiş gibi gözüküyor.

Benim Adıgey’e taşındığım oldukça uzun bir süre oldu. Türkiye hatırladığımdan çok daha farklı olmuş. Buraya gelen bütün sığınma niyetli (ama niyeyse bir türlü sığınmayanlar) ve bu zulümden hakikatten kaçıp gelenler özellikle yerli Adıgelere bunları anlatıyorlar.

Türkiyeden gelen diğer insanlara anlatmıyorlar. Çünkü hiç belli olmaz yeni Osmanlı İmparatorluğunu kuracak o muazzam yapının buraya gönderdiği casuslarda olabililer.

En çok ta Türkiye’den başka ülkeye Suriyeye savaşmaya gönderilen, giden Çerkeslere üzüldüm.

***

İşte bu yüzden bu yaz Türkiyeye gitmekten  çok çekindim.

Biraz da kendimden çekindim, şimdiye kadar yazdıklarımı takip ediyorsanız, konuyu bir şekilde döndürüp dolaştırıp Çerkeslerin Türkiyede temsil edilmiyor olmalarına, Türkiyede Çerkeslerin kuracağı, Ben Çerkesim diyen insanların vereceği oylarla seçilecek,  içinde çerkeslere ait her türlü siyasi görüşü barındıracak bir Çerkes meclisi oluşturulmasının gerekliliğine değiniyorum.

Yeni Osmanlıcılar, Türk derin devleti, MİT,  Türk ordusu, Kürt savaşçılar,  Şeriatçiler, Türk ırkçıları daha aklıma gelmeyen pek çok kısmıyla, kesimiyle Türkiye bu söylediklerimi kabul edebilir mi?

Zaten çok şüpheleniyorum. Bizim evin karşısında bir manav açıldı, üç beş karpuzla üç beş kavun satıyorlar.

Bununla sanki geçinilebilir gibi. Dikkat ediyorum gece yarılarına kadar açıklar. Siyah kısa boylu bodur tipler, Böğürleride sakalları ile karışmış derece de kıl içerisinde, enseleri de kat kat, saç traşları da asker traşı gibi. Aynen o bildiğiniz tipler.

Niye bizim evin karşısında böyle bir yer açtılar bilmiyorum. Manavdan öncede bu esmer tiplere raslıyordum. Rusya da biz Çerkeslere’de esmer diyorlar ama bunlar daha bir esmerler. Kesin o esmer bodur tipler...

Biraz tırsmadım desem yalan. Galiba beni takip ediyorlar...

O derin güçler Türkiye’deki Çerkesleri kışkırttığımı düşünüyor olmalılar. Ne olacak ki. Koca Türkiye devleti istese peşime böyle üç beş ajan takamaz mı. Takar tabii..

Kısaca acaip tırstım. Eee kolay mı,  Çerkesler için bu kadar çok şey yapınca, böyle şeyler insanın başına gelebilir.

Hele hele rahmetli Medet Ünlü’yü de vuran o şahsı Türk devleti’nin bir şekilde saldığını bilince, Allah bilir altında ne vardır. Rusya ile Türkiye arasında ne gibi derin anlaşmalar vardır.

Bu, benim etrafımda dolaşan o esmer bodur tipleri, Rusya’nın da bildiğine eminim.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Ama hepiniz bilin ki, milletime canım feda. Biz bu yola çıkarken bunların hepsini göze almıştık.

Göze aldıysan, O zaman, Türkiyeye gelip Türkiyedeki Çerkeslerin kendilerini temsil eden meclislerini kurmaları mücadelesine neden katılmıyorsun da diyebilirsin. Biz, o kadar da saf değiliz. Türkiye’ye gelip o derin yapıların bizi direk saf dışı bırakmasına müsaade edecek kadar da aklımız başımızdan gitmiş değil.

Ama, şunu da söyleyeyim, Türkiyeye yaz tatilinde ‘turist olarak’ gelmekten tırstım.

***

Şaka, şaka arkadaşlar...

Böyle hoş, okunabilir, Aaa, aaaa, yapma ya dedirttirecek bir yazı kaleme alayım dedim yoksa, Türkiyenin durumunu az buçuk biliyorum.

Türkiyede bir sürü eylem yapılmasına rağmen bir içsavaş olmadığını da biliyorum.

Nasıl Nalçikte bir sürü eylem yapıldığını, birlerinin birilerini öldürdüğünü biliyorsam ve bunun bir içsavaş olmadığını da biliyorsam aynısı Türkiye için de geçerli. Nasıl Türkiye’de derin bir yapının var olduğu kesinse aynısının Rusya’da da olduğuna eminim.  Bu tip şeylere aynı şekilde sıcak bakmıyorum.

Veya nasıl Türkiye’de bir içsavaşın çıkma olasılığı varsa, aynısının Rusya’da da olduğunu biliyorum.

Türkiye nasıl bıçak sırtındaysa aynısı ile Rusya’nında bıçak sırtında olduğu noktalarının var olduğunu  da biliyorum.

Önemli olanın ise, bunları sağlıklı değerlendirmenin yanısıra kendi durumumuzu ve yaptıklarımızı da sağlıklı değerlendirmek olduğunu düşünüyorum.

Eğer kendi yaptıklarımızı, kendi durumumuzu sağlıklı değerlendirmiyorsak, diğerlerini daha büyük olguları sağlıklı değerlendirmemizin mümkün olamayacağını, değerlendirme diye sunduğumuz şeylerin bu yüzden yukarıda kaleme aldığım şeyler gibi bir yönü ile doğrudan pay taşırken diğer yönü ile çok komik bir hal alabileceğini bilmemiz de gerekir.

AÇUMIJ Hilmi

NOT; Türkiyeye bu yaz tatile gelmeme sebebimi de yazayımda (aslında okuyucuları ilgilendirmese de) bir yanlış anlaşılmaya yol açmayayım. Bu yıl çeşitli sebeplerden dolayı yaptığım şahsi- ailevi harcamalarım sebebiyle aile bütçem yurtdışına çıkıp tatil yapmama müsaade etmiyor. İşte bu yüzden Türkiye’ye tatile gitmiyorum.