Blogda Ara

7 Nisan 2015

‘ИКУ' DİYEMEYEN ÇERKES ÇERKES GİBİ HAREKET EDEMEZ

Dilin yaşama etkisi çok güçlüdür.

Onunla düşünür, kenidimizi onunla gösterir-tanıtırız.

Dedenizi, ninenizi, Çerkesçeyi çok iyi bilen akrabalarınızı gözünüzün önüne getiriniz.

Konuşurlarken ne kadar vakurlardı hatırlayınız....


Ellerini kollarını sallamazlardı....

Anlatmak istediklerini, cümlelerini güçlendirmek istediklerinde elleri kolları oynamazdı.




Kullandıkları sözlerin ahengi, cümlelerine elleri kolları ile katabilecekleri şeylerden çok daha güçlüydü...

Bunlara o gücü ve vakur tavrı sağlayan şey ise dilimizdeki seslerin yapısıydı....

Kelimelere kattıkları gücü, hiç bir el kol hareketi katamazdı....

Örnek olması için....

KU kelimesini her biriniz biliyordur.... Araba demek.....

Bu kelimeyi oluşturan ‘KU’ hecesi aynı zamanda kelimelerin içerisinde yer alabilen ‘KU’ make degusudur (aynı zamanda мэкъэ Iужъу)

ИКУ  kelimesi ise genelde tek hece olarak okunan ‘arabası anlamına gelen’ sözcüktür....

Örneğin Türkçede ‘Onun Arabası’ ifadesine vurgu yaparak ‘size lazım olmadığını’ belirtmek isterseniz şunları yapmanız gerekir;



‘Elinizi boşver anlamında salladıktan sonra’ Onun arabası bana lazım değil! dersiniz..

Bunun Çerkescesi ise; Aщ и-ку сэ си-щы-кIа-гъэп. Cümlesidir.

Bu cümle içerisinde yer alan normal hallerde ‘KU’  мэкъэ Iужъу olarak seslendirmemiz gereken ‘KU’ hecesine vurguyu yüklediğimizde ELİMİZİ SALLAMIŞ gibi oluruz....

Yukarıdaki çerkesçe cümleyi ‘KU’ ya vurguyu yükleyerek bir daha, bir daha okuyunuz... Dilimiz ne güzel değil mi?



Dilimizdeki bu ifade zenginliği çoğu zaman elimizi kolumuzu oynatmamıza gerek bırakmaz.


Kelimelerimizin bu vurgulama yeteneği dilimizin en güzel özelliklerinden birisidir.

Atalarımız, konuşurken ellerini kollarını sallamadan vakur duruşlarını muhafaza ederek meramlarını dilimizin bu vb. güzellikleri sayesinde eksiksiz aktarabiliyorlardı.

Birde şu kelimeyi okuyunuz, Iэхъу-лъэхъу, Hayran olunası bir güzellik «ХЪУ» sesini gerektiği gibi ‘Make degu olarak’ okuduğunuzda olağanüstü.

Hangi dil iki elini iki yana  açmadan böylesi güzel bir şekilde ‘ferah, geniş’ diyebilir.

Bu zenginlikten gelecek nesillerimizi mahrum etmeye hiç hakkımız yok.....

Uzun lafın kısası "мэкъэ Iужъу"ların zaman zaman hece zaman zaman  мэкъэ Iужъу olarak söylenebilmeleri dilimizi çok işlek kılıyor.

Günümüzde de bu sesler dilimizde gayet canlı olarak yaşarlar....

Allah’a şükürler olsun ki yazın dilimiz de dilimizin bu zenginliğini yaşatıyor....

Bu değişkenlik, kelimelerimizdeki bu seslendirmeler dilimizi diğer pek çok dilden farklı kılıyor....

Bu seslerimiz varlar, var olacaklar, var olmalılar.... Bu sesleri dünya üzerinde yok edebilecek tek merci dilin kendisidir.


AÇUMIJ Hilmi....