Blogda Ara

31 Mayıs 2012

SANA SAHİP OLDUĞUMUZ İÇİN ŞANSLIYIZ


Andırhuaye Huseyn Öğretmen koleji öğrencileri Ünlü yazar Çeraşe Tembot müzesinde o’nun doğum yıldönümü kutlamaları etkinliklerini böyle isimlendirdiler. Bu etkinlik Adıge dünyası ve kültüründe büyük yer tutmuş olan, edebi düzyazımızda yol açıcı, SSCB ve Adıgey Cumhuriyeti devlet ödülü sahibi, pek çok kişice sevilen ünlü yazar Çeraşe Tembot’un 110. doğum yıldönümünün kutlanılmasına yönelikti.
Bu etkinliğin amacı ise Çeraşe Tembot’ün Adıge sözlü halk ürünlerinin derlenmesinde, araştırılıp öğrenilmesinde yaptığı büyük çalışmaları gençlere tanıtmak yazdığı eserlerden ders çıkartmalarını sağlamak ve onları tanıtmaktı.

22 Mayıs 2012

Орэдыжъыр Жъамэм Фэд – Oredıj Jame Gibidir


Adıge ulusunun, üzüntüsünü, kederini, sevincini, mutluluğunu, onurunu, anlatılası günlerini eski şarkılar dile getiriyorlar. Eski şarkılar ait oldukları ulusun değerlerine kök olan dönemden süzülüp gelirler. Adeta, zamanın içindeki önemli olaylarla ilintililer, insanların başına gelenlerin, çektiklerinin şahitleri. Yürekten gelen sesleri adeta eşitcesine her birine paylaştırılmış olarak görüyoruz. Bunlarda Adıge milli kahramanlarının yaşam karşısındaki yılmaz inançlarının  gözler önüne serildiğine de şahitiz. Şarkıların tınları insanın yüreğini yerinden oynatacak melodilerle yüklüyken sözleri, her satırları aydın ve yalın gerçekle işlenmiş durumdadır.

19 Mayıs 2012

XIX. YÜZYILDA ÇERKES – RUS İLİŞKİLERİ


İnsanoğlu için savaş bir trajedidir. Fakat liderler arasında bundan ders-akıl alanı az çıkmakta. Böyle olmasına rağmen son zamanlarda bir zamanların Rusya İmparatorluğunda ulusların tarihine yönelik yaklaşımda adiliyetin gerektiği anlaşılmaya başlandı. Bunun bir kanıtıda son yıllarda Kafkas savaşında canını yitirenleri anma günlerinin betimleniyor olmasıdır.
Günümüzde tarih bilimi, Adıgelerin Kafkas savaşlarında özgürlüklerini korumak için yer aldıkları kanıtlıyor.

Çerkesya Meclisinin Devlet Başkanlarına yönelik yazdığı çağrı metni


Hiç Kimse Bize Destek Olmuyor
Rusyanın bize savaş açmasından itibaren hiç bir devlet Kafkas milletlerine destek olmadı. Bizimle müttefik olarak bize yardım edeceği umudu ile Türk Padişahına defalarca elçiler gönderdik, O’nun bize herhangi bir faydası olmadı. İrana elçi gönderdik, en son yöneldiğimiz Mehmet Ali Paşa da başkaları da bizi anlamadı.
Çerkesyanın elçilerinin vazifesi Rusyanın bize açtığı savaşta durumumuzun ağırlaştığını diğer ülkelerin yöneticilerine bildirmekti. Dinimizde gelenek-göreneklerimizde birbiri ile örtüşmüyor. Bu sebeple mi Rusya bu kadar bize saldırıyor? Herkes Rus generallerinin ikiyüzlü olduklarını, askerlerinin merhametsizliklerini bilmeliler.

16 Mayıs 2012

JENE KIRIMIZE


Jene Kırımızla ilk karşılaşmamız Adıge Pedegoji Lisesine kaydolduğumda (1958) idi.  O zaman, O, özerk bölge Radyo Komitesi Başkanıydı. Benimde içinde bulunduğum grubumuzun Mıyekuape yakınlarındaki bir kolhoza çalışmak üzere götürüldüğüne dair kısa bir haber yazıp, O’na vermiştim. Bize her zaman ‘Yazın: üç-beş bir şey kazanırsınız’ derdi. Yapmacıklığı olmadan cömert birisiydi. O tarihten sonra dostluğumuz ilerledi. O zamanlar bana kıyasla Kırımıze’nim yaşıda ilerlemişti, ünüde, övgüsüde yayılmıştı. Böylesi bir kişi beni nasıl dost ve yaren sayabilirdi ki? Öyle bile olsa, ne zaman yanına gitsem dostluk ve açıkyüreklilikle beni karşılardı; aramızdaki yaş farkını belli etmeden insanın yüreğine seslenen didaktik bir misal bulur benimle konuşurdu. 

10 Mayıs 2012

А силъэпкъ гупцIан!- Ah, benim temiz yürekli milletim!


Siz hiç 21. Mayısta Şaçe’de, Psıfuape sahilinden denize bakıp geçmişi anıp geleceğe umut duydunuz mu?

Siz hiç Nalçikte Beyaz evin ( Parlementonun) önünden elinizde acaba  bunu taşırsam ne olur diye uzun uzun düşünerek yazdığınız yazıları 21 Mayısta salladınız, haykırdınızmı?

Maykopta ufacık bir taşın başına geçip ellerinizi gökyüzene kaldırıp 21 Mayısta şehitlerimiz için dua okudunuz mu?

Hiç vatandan Türkiyedeki Çerkesleri düşündünüz mü? Onlarla sevindiniz mi, onlarla umutlandınız mı?

5 Mayıs 2012

Kökleri Cambeçıy’e Dayanıyor


Çocukluğunda köyde yaşarken faşist askerlerle az karşılaşmadı. Silahla savaşmadıysa da, iyi gözle onlara bakmıyordu. Adıgey Cumhuriyeti Onursal Kültür Çalışanı, kompozitör, gazeteci Bısıc Murat’ın jübilesi sebebiyle kendisiyle görüştük.
- 10 yaşımdayken Alman Silahlı kuvvetleri Cambeçıy’eye girdiler. Motosikletliydiler. Köy sakinlerinden yiyecek alıyorlardı. Yumurtayı seviyorlardı. Süt içmek istiyorlardı. Sütleri topluyorlardı, merada otlayan inekleri bile sağdıttırıyorlardı.