Buçuklu rakamlar biraz eksik birazda fazladırlar. Kuzey Kafkasyalılar olarak dağıtılmışlığımızın tanımlamasında yetmiş iki buçuk ülkeye savrulmuşuz demek kulağa daha doğru geliyor.
Kimisi az bağımlı, kimisi çok bağımlı, bir diğeri ise tamamen sömürge sayılabilecek ülke, memleketler, aralarında sömürgeci olanı da var; sömüreni de var. Şeriatla yönetileninden sosyalizmle yönetilenine, Yahudi devletinden Hıristiyan devletine kadar çeşitli ülkelerin vatandaşlığına K.Kafkasyalılar sahip.
Üzüm üzüme baka baka kararırmış misali bulundukları her yerde isteseler de istemeselerde aralarında yaşadıkları toplumlardan etkilenmişler. Bu da çok doğal. Suriye’de yaşayanların oluşturdukları yapılanmalarda baas; Kafkasya’dakilerin ise Rus usulü sosyalizmin; yeni yeni başlayan yabani kapitalizmin etkileri olması, Ürdün’de monarşi yanlılarının derneklerde bulunması da bu yüzden.
Kuzey Kafkasyalıların Türkiye’de yaşayanlarının oluşturduğu yapılarda elbette ki Türkiye’nin politik yapısından, kültüründen etkilenmiş durumda.